Tamamlandı!
Katılımlı kitap (Katılım bitti)
Neyse! Bungou Stray Dogs animesindeki gibi karakterler yazarlar olacak! Ve herkesin bir yeteneği ve o yeteneğin bir istisnası olacak.
O halde kendinize uygun yeteneği seçim katılın!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümden alakasız Şeytan!Gece ve Papaz!Nico!
Şeytan!Gece: Sinirlendiğinde bana benziyorsun tatlım~
Papaz!Nico: Sana kutsal su sıkmamam için geçerli bir neden söyle!
Şeytan!Gece: Çünkü bir anlaşmamız var~
Papaz!Nico: Sadece başımdan defol!
Ben bunlar hakkında bir özel bölüm yaparım!
----
Kafasını duvara yaslamış bitkin bir halde hücresinin küçük camına bakıyordu. Ankae ona içten içe acıyordu, muhtemelen kurtarılacağını düşünüyordu ama bu olmayacaktı. O aptal organizasyon asla arkada kalanları kurtarmazdı.
"Kurtarılacağınızı düşünmeyi bırakın." dedi Ankae Türkçe konuşarak. "Çok acınası duruyorsunuz."
Naz ona kafasını bile çevirmedi, sadece orta parmak çekmekle yetindi.
"O parmağınızı kırmamı istemiyorsanız bana karşı saygılı davranın." dedi Ankae ciddiyetle. "Elimde kullanabileceğim yeteri kadar enerji var."
"Hala anlamıyorsunuz değil mi?" dedi Naz iç çekerek. "Anlamadınız ve anlamayacaksınız..."
"Neyden bahsediyorsunuz?" dedi Ankae. "Gece Deniz Azrak sizi terk etti. Tıpkı organizasyonunuzun diğer liderleri gibi!"
"Gece-sensei' in diğer liderler gibi olduğunu mu sanıyorsun?" dedi Naz ve alay dolu bir kahkaha attı. "Bizi hiç tanımamışsın."
"Bunu daha önce gördüm çocuk." dedi Ankae iç çekerek. "Sahnenin Oyuncuları' nı pek çok kişiden daha iyi tanıyorum."
"Siyasi kimliğin, sayesinde, değil mi?" dedi Naz tahminde bulunarak. "Sahnenin oyuncuları, ya da ilk adıyla 'Butai Haiyū' (Sahne Oyuncusu) yeteneklilerin üstünlüğünü savunan bir kişiye halkın taktığı bir lakaptı."
"O kişinin adı unutuldu ama lakabı kaldı. Ve bu isim bu düşünceyi benimseyenlere yayıldıkça yeteneklileri toplama kararı alan bir dingil çıkageldi." dedi Ankae devam ederek. "Sizin patronunuz."
"O gerçek bir lider." dedi Naz öfkeyle demir parmaklığa vurarak. "O öncekiler gibi değil! İlk liderler sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlardı, astları onlara sadık değildi ve sürekli kaybedip dağıtılıyorlardı! Ama Gece öyle değil, bizi dağıtamayacaksınız çünkü onun bir planı var!"
"Neymiş bu kimsenin bilmediği plan?" dedi Ankae, içinde bir merak vardı, çünkü Naz' ın ifadelerinde yalandan eser yoktu.
Naz cebinden bir kağıt çıkardı. "Patronum bana bu kağıdı oraya gitmemden önce verdi ve yazan şey tam da o tabelanın altında portal açmamı söyledi. Bu sayede yaşıyorum. Eğer bunu okumamış olsaydım orada gerçekten ezilmiş bir ceset bulacaktın."
"Bu neyi kanıtlar?" dedi Ankae, gerçeği o da biliyordu.
"Bu iki şeyi kanıtlar." dedi Naz ve işaret parmağını kaldırdı. "Bir; Patronum benim yaşamımı önemsiyor." İşaret parmağının yanında orta parmağını da kaldırdı. "Ve iki; İkimizin patronları birbirlerinin planlarından sonuna kadar haberdar." İşaret parmağını indirdi. "Anladın mı şimdi?
"İlki kabul edilebilir ama ikincisi tam bir fiyasko!" dedi Ankae ayağa kalkarak. "Planlarını neden birbirlerine söylesinler ki?"
"Çünkü onlar en başından beri ortaklardı." dedi Naz gülümseyerek. "Fareli Köyün Kavalcısı ve Tanrının Yardımcılarının dostluk anlaşması bir yalan. Nikolas Warrior' u kandırmak için yapıldı."
"Ama neden?" dedi Ankae şaşkınca. "Bunun hiçbir mantığı yok. Nicolas Warrior gerçekten iyi biri, o bir halk kahramanı!"
"Tek kelime neden ona karşı olduklarını açıklamaya yeter." dedi Naz başını tekrardan duvara yaslayarak.
