Bölüm 17: Büyük Savaş -Kısım 2-

38 9 25
                                    

"Bunu yapamazsın! O ikisine ne söylemeyi planlıyorsun?" dedi bir kadın sesi öfke ve üzüntü ile.

"Ben söylemeyeceğim ki, sen söyleyeceksin." dedi bir erkek sesi umursamazlıkla.

"Saçma sapan konuşuyorsun kardeşim!" güçlü bir adım sesi duyulmuştu.

"Ben senin patronunum! Kardeşin değil!" dedi öfkeyle, bir tokat sesi duyulmuştu.

"Efendim, bu kadar sert olmanıza gerek yok, birinci komutan bence gayet haklı. O ikisinin hiçbir suçu yok." Üçüncü bir ses dahil olmuştu konuşmaya.

"Kendinizce haklısınız ama ikiniz de duygusal düşünüyorsunuz." dedi ve iç çekti erkek sesi. "Mantıklı olan, tüm bunlar zaten planlandı ve bu yolun sonu. Pes edin ya da s*ktirip gidin!"

Adım sesleri duyulduğunda Aiko ve Kedi kapının oradan uzaklaştılar ve köşeye saklandılar. 

Kapıdan birinci komutan Akay ve ikinci komutan Yuri Tamaki dışarı çıkmışlardı. 

"Ne yapmayı planlıyorsun Yuri-chan?" dedi Akay Yuri' ye bakarak.

"Tahmin ediyorsundur Akay-san. Burada kalmaya devam edeceğim, komutanlığımı sonuna kadar sürdüreceğim."

"O halde benim görevimi almada bol şans." dedi Akay gerinerek. "Ben Chili ve Sora' ya göz kulak olmaya gitmeliyim."

"Gözünüz arkada kalmasın, ben hep burada olacağım."  dedi Yuki güven veren bir gülümsemeyle.

"Bizi unutmayı düşünmeyin bile!" dedi Moon North, yanında Moon Dean ve Mizuki' de vardı. "Ayrıca yeni elaman buldu-"

"Dikkat!" dedi Moon Dean ve Moon North' u yere serdi. Kalbine saplanan kurşunun etkisiyle cansız bedeni Moon North' un üstüne düşmüştü. Onu vuran Mizuki'ydi.

"İyilik ya da kötülük arasında seçim yapacak olsam cevabım hiçbiri olurdu." dedi Mizuki ve ardından kendi kafasına ateş etti.

"Madem ölecektin neden çırağımı da yanında götürdün!" dedi Moon öfkeyle. "Seni pislik!"

Kei ve Aiko gördükleri ile resmen şoka uğraşmışlardı. Ölmek isteyen yanına birini alıp gidiyordu, herkes birbirine ihanet ediyordu. 

"Biz neyin içine düştük böyle..." dedi Kei şaşkınlık içinde. 

"Bilmiyorum ama çıkış yolumuz belli." dedi Aiko ve silahını çıkardı.

"Sanırım diğerlerine ayak uydurmalıyız. Zaten konuşmaları duydun... Tarihe karışmaktan başka bir işe yaramayacağız." dedi Kei ve o da silahını çıkardı.

İkisi silahları birbirlerine doğrulttu ve aynı anda gülümseyerek ateş ettiler. İkisnin bedeni de yere serilirken gözler oraya çevirilmişti.

"Herkes kafayı mı üşüttü!" dedi Moon ayağa kalkarak. "Toplu intihar günü geldi de bana mı haber vermediniz lan?" dedi AKay ve Yuki' ye dönerek.

"Sanırım kimsenin dayanmak için bir sebebi kalmadı." dedi Akay iç çekerek. "Sebep yoksa yaşamanın ne anlamı var?"

"Yaşamanın anlamı yaşamaktır, başka bir boka ihtiyaç yok." dedi Moon öfkeyle. "Gece-sesei ile konuşmalıyım ona-"

"O dışarı çıktı." dedi Akay.

"Onu görmedik dedi Moon kaşlarını çatarak.

Yuki güldü. "Pencereyi kullandı.

"Yemin ediyorum herkes kafayı yedi." dedi Moon homurdanarak.

"Katılıyorum!" dedi Naz Aksoy bir portalla birden yanlarına gelmişti Vasilisa ile. Ekip buna alışmışları artık. "Herkes deli!"

"Ama biz pes etmeyeceğiz!" dedi Vasilisa. "Bu işler yakında sonlanacak, tek yapmamız biraz daha sabretmek."

---

Kusura bakmayın, çok fazla dövüş yazamayacağım galiba, kafam kaldırmıyor artık.

Ayrıca diğer bölüm final, onu da birazdan yazıp yayınlayacağım.

Ve şu Hazbin Hotel Helluva Boss katılımlı kitabı... Onu bir süre erteleyebilirim belki. Ani ruh halim yüzünden söz vermiyorum ama hazırlıklı olun her şeye. Sadece şu bitsin istiyorum.

BSD Ama Watty Yazarlarıyla! -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin