Yıl 2010
"Rayne bu senin için kızım." dedi babası kızına. Küçük kız şaşkın gözlerle babasının elinde tuttuğu bilekliğe bakıyordu. Bileklik altın sarısıydı, üzerinde Rayne yazıyordu. Küçük kız babasının elindeki bilekliğe uzandı. Heyecanla "Babacığım bugün önemli bir gün mü? Doğum günüm değil, hımm bir şeyi mi kutluyoruz? Yoksa annem ile bana sürpriz mi yapmak istediniz?" dedi. Babası bir iki saniye sadece küçük kızının heyecandan parlayan gözlerine baktı. "Rayne bu bilekliği hiçbir zaman bileğinden çıkartma kızım. Bunu sana veriyorum , veriyorum çün-" Bir anda arkadan bağırıltı koptu. Kızın annesi bağırarak yanlarına geldi. "Richard! Bunu nasıl yaparsın? Nasıl bizi terk edebilirsin? Hiç mi vicdanın yok? Bizi özlemeyecek misin ha? Söyle! Nasıl bizi bırakıp gideceksin?" Kadının elleri tir tir titrerken kocasının omuzlarından tutup sertçe ittiriyordu. Rayne annesiyle babasını bir anda böyle görünce korkmuştu. Annesi neyden bahsediyordu? Bırakıp gitmek mi? Hem de babası? Küçük kızın bu hayatta emin olduğu bir şey varsa o da babasının asla onları bırakıp gitmeyeceğiydi. Çok mutlu bir aileydiler. Annesiyle babası birbirlerine çok aşıktılar , Rayne onların biricik asla vazgeçemeyecekleri kızlarıydı. Babası annesinin bu söylediklerinden sonra bir anda Rayne döndü ve ellerini küçük kızın yüzüne yerleştirdi. "Kızım benim gitmem gerekiyor. Sizi bırakmıyorum. Kısa bir süreliğine gideceğim. Beni şuan değil fakat ileride anlayacağına inanıyorum. Lütfen kızım sana verdiğim bu bilekliği yanından ayırma . Daima seninle olacağım." Küçük kız şoka girmişti. "Hayır babacığım sen bizi bırakamazsın ne diyorsun? Yoksa oynadığımız oyunlardan birisi mi? Sen saklanacaksın ve benim seni bulmam bu sefer uzun mu sürecek?" Küçük kız ağlamaya başladı ve konuşmaya devam etti. " Hayır babacığım lütfen annemle bizi bırakma eğer bizi seviyorsan bırakmamalısın. Bizi seviyorsan gitmemelisin. Biz senin her şeyin değil miyiz babacığım?" Hıçkırarak ağlamaya devam etti. Babası o an sadece ağlamaklı gözlerle kızına bakmakla yetindi. Karısı kızının yanına gelerek ona sarıldı. " Rowena beni anlayacağını umuyordum. Biliyorsun, lütfen zorlaştırma. Eğer şimdi gitmezsem asla mutlu olamayacağız. Peşimizi bırakmayacaklar. Üzgünüm." diyerek odadan çıkıyordu ki arkadan Rayne bağırarak "Hayır baba eğer şimdi gidersen senden ömür boyu nefret edeceğim!" dedi. Babasının ona sırtı dönüktü geri dönüp kızının son kez suratına bakıp ona sarılmak istedi fakat yapamadı. Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı.
Arkasında karısını ve kızını bırakmayı göze almıştı.
Yıl 2014
Rayne babasını özlüyordu. Geçen bir yıl boyunca sürekli ağlamıştı . O dört yıl ona on yıl gibi gelmişti. Küçük kız babasının gidişini kaldıramıyor, sürekli annesiyle tartışıyor ve yaşından büyük işlere kalkışmaya çalışıyordu.
Evlerinin yanına birileri taşınmıştı. Rayne meraklı gözlerle evinin bahçesinde onları izliyordu. Ailenin kendi yaşlarında bir oğlan çocuğu vardı. Rayne'nin dikkatini çekmişti. Oğlan mutlu görünüyordu. Oğlanın yanında kendinden yaşça büyük bir adam vardı ,Rayne çocuğun babası olduğunu düşündü. Fakat annesini görememişti. Acaba annesi yok mu diye kendi kendine sordu. Bahçesinden uzunca bir süre onların arabadan inip eşyaları eve götürmelerini izledi. Bir an da çocuk onun baktığını fark eder gibi oldu ve Rayne'in baktığı yöne doğru baktı. Göz göze gelmişlerdi. Rayne heyecanlandı ve birden koşarak eve girdi. Neden kaçtığını anlamamıştı fakat göz göze geldiklerinden dolayı utanmış olmalıydı. Beş dakika sonra evin kapısı çaldı. Annesi kapıyı açtı, Rayne de o sırada merdivenlerden kapıya gelen kişiyi görmeye çalışıyordu. Yan tarafa taşınan yeni komşuları gelmişti. Baba ve oğlu. Annesi kapıda gülümseyerek adama sarıldı. "Hoş geldin Morgan. Seni kadar özlediğimi bilemezsin." diyerek ayrıldı. Adam "Ben de seni çok özledim Rowena. Yaşadıklarından sonra biliyorsun ki akademide uzunca süren sorunlar da vardı. Onlarla ilgilendim. Anca bu zaman gelebildik."dedi. Annesi kafasını aşağı yukarı sallayarak onları evin içerisine davet etti. "Bu da bizim küçük Dean'imiz olmalı. Çok büyümüş. Aynı annesine benziyor. Elenor'u çok özlediğimi bilmelisin." Salona geçerken yapılan konuşmalar Rayne'in çocuk hakkındaki düşüncelerini doğrulamış oldu. Annesinin onları tanıyor olduğu gerçeği de onu şaşırttı. Yavaşça aşağı indi ve salona yöneldi. Rayne salona girdiğinde herkesin bakışları ona yönelmişti."Rayne? Gerçekten Rayne ne kadar büyümüşsün. Çok güzel bir kız olacağını biliyordum. Annene benziyorsun ama gözlerini de tam olarak babandan almışsın." dedi Morgan. Baba kelimesi Rayne'i yeniden babasının onları terk ettiği güne götürmüştü. Bir anda koşarak evden çıktı. Onlardan , o evden uzaklaşmak istiyordu. Sokak boyunca ağlayarak yürüdü. Arkasından bir ses geldi ve arkasına döndü. Yeni taşınan komşu çocuğuydu. Onun burada ne işi vardı? " Hep bu kadar ağlak mısın?"dedi. Rayne kendisine ağlak denilmesinden nefret ederdi çok ağladığını o da biliyordu yine de yüzüne söylenmesinden hoşlanmıyordu. "Kendi işine bak gıcık çocuk."diyerek yürümeye devam etti Rayne. "Babandan bahsedilince ağlıyorsun. Benim de annem öldü ben küçük yaştayken .Fakat ağlamıyorum artık. Hayatımızda yoklar. Neden boşuna göz yaşı dökelim ki?" dedi ve Rayne'in önüne geçti. Rayne böyle demesine hem sinir olmuş hem de bir yandan mantıklı bulmuştu. Rayne bir şey söylemedi. Gözü babasının ona verdiği bilekliğe gitti. Babası gittiği günden beri bileğinden hiç çıkartmamıştı. "Yoksa o bilekliği baban mı verdi? Güzelmiş." Rayne elini bilekliğin üzerinde gezindirdi. Bir anda bilekliği çekip koparttı ve bir tarafa fırlattı. "Artık istemiyorum ondan nefret ediyorum. Bizi bırakıp gitti .Geri geleceğini söyledi fakat sözünü tutmadı. Sözler tutulmak için vardır. Neden tutamayacağı bir söz verdi. Artık onu sevmiyorum." Gözleri yine dolmuştu fakat bu sefer ağlamamak için kendini tutmuştu. Oğlan kendinden emin bir şekilde "Rayne eğer bir söz verildiyse tutulmalı. Sana söz veriyorum seni hiç unutmayacağım ve verdiğim sözleri hep tutacağım." dedi ve Rayne'in gözlerinin içine baktı. "Ama sen de bana bir söz ver ,beni asla unutma." Rayne bu cümleleri duyduktan sonra çocuğa genişçe gülümseyerek bir anda sarıldı. "Söz veriyorum."
Ve sonrasında her şey Rayne için karanlığa büründü.
Merhaba sevgili okuyucular <3
İlk defa yazdığım bir kitabımı sizler ile paylaşıyorum. Umarım beğenerek okursunuz.
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın lütfen <3 Mutluluk daima sizinle olsun.
NOT= Çok fazla kitabımdan bahsetmeyeceğim. Merak edip sonrasında ne olacağını sizin hayal gücünüze bırakıyorum.
O zaman asıl ,birinci, bölümde görüşmek dileğiyle hoşça kalın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞTEN YAPBOZ
FantasyHer zaman fazla mı düşünüyordum? Her zaman kendimi fazla mı kurcalıyordum? Yaralarımın kabuk bağlamasına izin vermeden her defasında yeniden mi aynı yeri deşiyordum? Ne zaman bu düşüncelere dalsam her şey güzel olacak hissiyle yaralarımı kendimden...