Münevver hanım la uzunca konuştuk bana torunları ile aynı yaşta olduğumu yani 15 yaşında olduklarını söyledi . Işin iyi tarafı iki tane torunu ile yaşıyormuş . Yani bu demek oluyor ki arkadaşlık kurabileceğim kişileri şimdiden buldum.
Bir süre sonra içeriye ablam yani Gamze girdi hem de gülümseyerek . Ablam benden iki yaş büyük . Gülümsemesinin nedeni eski arkadaşı ile ayni sınıfta olacakmış. Münevver hanım içeriye gelen kıza gülümseyerek "Merhaba kızım ben üst kat komşunuz" dedi. Ablam da "Merhaba teyzeciğim bende Gamze." Dedi ve benim o zaman aklıma dank etti. Ben adımı Münevver hanıma söylememiştim. Münevver hanım bana bakarak "kızım sen bana adını söy-" dedi ve ben hemen adımı, elimi uzatarak söyledim.
"Elif ben".
Bana bakti ve saçimi okşadı. Güldüm. Bana
"sen çok iyi ve çok güzel bir kızsın" dedi. Teşekkür edip yerime oturdum beş dakika sonra gitti Münevver hanım. Abim içeri girdi. Üstünde hiçbir şey yoktu baklavaları ve adonisi gözüküyordu. Altında ise bir şort. Havalı havalı saçlarını savururken ayağına yastığı attigimda yere yığıldı. Biz orada ablamla gülerken bizim saçımızın çekildiğini hissettik. (Tabii içeride annem yok eşyalarımızı yerleştirmekle meşgul) birden bağırdık ve annem koşa koşa geldi abim çaktırmadan çektiği saçlarımızı bırakıp okşamaya başladı. Annem güldü içeri girdi. Birbirimize baktık abim "acıdım size bırakıyorum" dedi. Annem içeriden" Hakaaaan" diye seslenince abim ve biz koşarak odasına gittik . Abim eşyalarını koymak ile meşgul oldu bizde odasına bakmakla. Odası muhteşemdi . Duvarlar mavi renklerle çevrilirken masalar ve dolaplar beyazdı ve aksesuarlar ise siyah. Yatağı ise iki kişilik . Y organının deseni beyaz renkte ama gerçek rengi simsiyah. Camı boydan boya,perdesi beyaz güneşi gören bir oda. Hemen annem beni çağırdı koşa koşa gittim. Bana kendi bavulumu verdi eşyalarımın hepsi o bavulda değil tabii.
Odamın kapısını çok yavaş açtıktan sonra içeriye doğru ilk adımımı attım. Odam çok büyüktü . Dolaplarım bir prensesin dolabı kadar büyük ve genişti ve beyaz renkliydi yatağim abimin ki gibi iki kişilikti. Buna tabiiki de ihtiyacım var çünkü ben deli uyurum. Pencerem boydan boya değil fakat balkonum var ve ben balkonları çok severim bir de boydan bir aynam var. Bavulumdaki eşyaları dolabıma koyduktan sonra içeriye bir göz attım. İki tane kapı vardı. Ilk önce Sağdakine baktım. O odada kendi odama ait bir banyo vardı. Çok mutlu oldum yaa. Soldaki odaya doğru hızlı hızlı ilerlerken ayıcığıma takılıp düştüm. Henüz onun adını koymadığım için "Off" diye bağırdım. Sonra kaşlarımı çatarak yerimden kalktım. O odanın kapısını açtım. karanlık bir odaydı. Iceriye girip elime el fenerini aldım. Açtım ve aşağıya doğru inen siyah tahtadan yapılma bir merdiven vardı. Indim ve aşağıya baktım. Duvarda yazan yazıda burası sakinleşme yeridir ve yandaki küçük sandığa çikolata koyabilirsin yazıyordu. Güldüm ve çıktım oradan "sanırım benim Odam abiminkinden daha guzel" dedim
