Ben sanırım Rüzgar'ı seviyorum. Insan sebepsizce severmi karşısındakini? Onu elimde avucumda olan her şeyden daha çok seviyorum. Beni üzdü ama yine onun göğsüne sarılıp uyumak istiyorum. Annem hep "insan kendi yüreğine söz geçiremez" derdi. Şimdi daha çok anlıyorum. Ben aslında geçici birisine kalıcı duygular vermem ama bu farklı. Yapamıyorum. Lanet olsun ki çok yakışıklı birisi. Keşke diyorum, keşke beni sevse. Anlamıyorum ki o kadar mı çirkinim? Yoksa sarışınları mi sevmiyor? Keşke ondan nefret edebilsem ama olmuyor yapamıyorum. Sanki o gitse nefesim kesilirmiş gibi. Bir yerlerde onun aklına geliyor olduğumu bilmek bana iyi gelebilirdi. Ama beni görmüyor sevgimi hissetmiyor bile. Gerçi o beni hep anladı ama belkide sevdiğimi öğrenmesi iyi olmaz. Rüzgar benim Umutsuzca ağlayıp geceleri sarılarak yattığım yastığım ya da kahvemin şekeri ve kelimelerimin ardında kalan duygularım. Yani o herşey. onun adı aşk. Rüzgarın en ihtiyaç duyduğu insan olmak istiyorum"
Bunları deftere yazdım. Noktayı koyacaktim ki Rüzgar içeriye girdi. Acele ederek defteri yastığın altına koydum. Ucu gözüküyordu ama bir şey olmaz.
"Iyi misin? " dedi gülerek. Gamzesini yediğim.
"Iyiyim sen? "
"Seni iyi gördüm daha iyi oldum. Bak seni kiminle tanıştıracağım. "
"Sevgilinle mi ?"
"Hayır tabii ki de . Annemle tanıştıracağım."
"Ne alaka"
"Annem bütün arkadaşlarımı tanır ama seni tanımıyor. Kaza geçirdiğini hemde benim için olduğunu söyledim koşarak yanına geldi. " dedi.
.......... $₩¤..........
"Geçmiş olsun ben Elif Demirsoy. Rüzgar için bıçaklandığını öğrenip geldim bana nasıl olduğunu anlatır mısın?"
"Tabii." Dedim ve anlattım.
"Rüzgar ile arkadaş olmanız ve onu koruman hoşuma gitti. Keşke sevgili olsanız" dedi. Güldü ama ben gülmedim.
"Rüzgarın sevgilisi var ki. "
"Alevden mi bahsediyor Rüzgar? " dedi ve Rüzgara soru sordu.
"Evet" dedi Rüzgar saçını arkaya atarak.
"Alev Rüzgar'ın eski sevgilisi. Tabii Rüzgar onu sevmiyordu. "
"Olabilir ama çıktılar işte. " dedim. "Sen kıskanmadın Rüzgar'ı değil mi? " Diye sorunca telaş yaptım. Tam cevap verecektim ki içeriye doktor girdi. Rahat bir nefes aldım. Doktor yanıma gelip
"Artık evinize gidebilirsiniz. " dedi. Mutluydum çünkü Ebru sultanı ve Gamze yi özlemiştim. Abimi asla özlemem.
Ben giyindim. Makyajımı dahi yapmıştım. Iceriye sırıtan bir Rüzgar girdi.
"Ne oldu. " dedim
"Seni uzunca bir süre ayakta görmemiştim. Şimdi makyajını bile yapıyorsun. Hoşuma gitti. " dedi.
Sırıttım.
" Eve beraber gidelim mi? " dedi.
"Neden olmasın. Benim içinde çok iyi olur zaten. " dedim. Hazırdim. Doktora selam verip çıkmıştık. Biraz yürüdük. Bana baktı.
"Niye beni kurtardın? Niye önüme atladin? " dedi
" orada ölmene izin veremezdim."
"Sende ölebilirdin. " dedi
" Ama ölmedim" dedim.
"Bir daha böyle şeyler yapmanı istemiyorum. Daha çok gençsin ölmene izin veremem. " dedi
" Ben sayılı kişileri korurum zaten."
"Senin için değerliyim yanındadır. Evet anlamında kafamı aşağı yukarı salladim.
çantamı karıştırdım. Rüzgar için yazdığım şeyler yoktu. Elimle kafama vurdum. Saatte geç oldu erken olsaydı gider alırdım. Iç sesim= gir evine yat uyu " diyor.
Iceriye girdim. Ebru sultanın gözü yaşlı bana bakıyordu. Ona sarıldım.
"Ağlama geçti ben buradayım. Şimdi yatacam rahatsız edilmek istemiyorum tamam mı tatlım" dedim anneme.
"Tamam yeterki sen iyi ol" dedi.
Odama ilerledim. Kendimi yavaşça yatağa attıktan sonra uyudum.
