"Günaydın"
"Heyyy"
"Kime diyorum ben"
Arkamdan gelen sesleri duymazdan gelip önüme doğru yürüyordum ki koluma dokunan bir el hissedince arkama bir hışımla dönüp şaşkın gözlerle bakıyordum. Gözlerim Rüzgar'ı görmeye başlayınca ona gülümsedim. Bana gülmedi ne oldu diye sordum.
"O kadar sesleniyorum duymazdan geliyorsun Küsmedik değil mi?" Diye sordu cevabımın Hayır olmasını istercesine masum bir bakış atti.
"Seninle küsmedim, küsmemde. Bu arada sanada günaydın" dedim.
Okula yaklaşıyorduk. Matematik hocası bizi kapıda karşılıyordu.
"Günaydınlar " dedi gülümseyerek gökhan hoca. "Günaydın hocam " dedi Rüzgar sinirli bir tavırla.
" Naber " dedi bana bakarak. Cevap vermek için ağzımı araladım fakat Rüzgar benim yerime cevap verdi.
"Eyvallah hocam. Sizde umarım kötüsünüzdür. Yalnız, bizi oyalıyorsunuz. Bizim derse girmemiz gerek" dedi.
Hoca bana göz kırparak "görüşürüz" dedi ve güldü.
Rüzgar ona gözlerini kısıp, omzunu hocanın omzuna çarptı. ve bileğimden tutup okulun merdivenlerini yarış yaparak hızlı hızlı çıktık. Tabii ben ikinci kata gelmeden yoruldum. Arkasına döndü bana bakıyordu ve gülümsedi. Beni kucağına alıp merdivenleri çıkmama yardım etti. Tabii Hayır diyemedim. Ilk Dersimiz Coğrafya. Hocamız taş gibi bir hatun. Rüzgar ona bakıyor......
Hoca " niye geç geldiniz " diye soru sordu. Rüzgar
"Hocam artık bu derste geç kalmayacağız merak etmeyin" dedi. Hoca ona sinirli bir bakış attı. Yerimize geçtik. Rüzgar hâlâ hocanın içine düşecekmiş gibi bakıyordu. Bende kendisine gelmesi için yavaşça vurdum. Bana baktı "Hoca çok güzel değil mi?" Dedi ve yüzünden gülümsemesinin eksik olmadığını gördüm ve ona yine vurdum.
"Ne vuruyorsu? Yoksa kıskandın mı?" Diye sordu.
"Hayır tabii ki. Yani ne k-kıskanması. O senin büyüğün diye vurdum." Dedim.
Hoca beni kaldırdı.
"İlk dönem Coğrafya dersin kaç düşmüştü? "
"92" dedim
"Aferin sana" dedi ve bana güldü. Aslında çok iyi ve aşırı güzel bir bayan yaşı 47 imiş ama 29 gibi gösteriyor. Esmer bir bayan ve de oldukça disiplinli. Ama Rüzgar ona baktığı için fazla sevmiyorum o kadını.
Sonra Rüzgarı kaldırdı.
"Senin kaç düştü? "
"90"
"Aferin evladım.Benim oğluma çok benziyorsun sen yaa." Deyince ağzı bir metre açıldı Rüzgar'ın.
"Oğlunuz yakışıklı yani "dedi bir kız Rüzgar'a bakarak. Hoca;
"Evet oğlum yakışıklıdır yalnız kızım da sana çok benziyor. " dedi hoca.
"Çok güzel yani" dedi o kız
"Hayır küstah aynı senin gibi. Güzel ve zeki olsaydı Elif'i örnek gosterirdim" dedi hoca. Sınıftaki herkez ooo lamaya başladı Rüzgar bile.
Eve doğru yol almıştım. Fakat bir grup erkek bana doğru yaklaşıyordu. Korkarak hızlı adımlar atıyordum. Biri bana
"Hadi ama bana bakmadan mi gideceksin? Olmaz ki böyle. " dedi o sırada abim, burak , Gamze ve Rüzgar geliyordu. Gamze benim yanımda elimi tutarak beni sakinleştirmeye çalışırken Rüzgar'a üç kişi dalmaya çalışıyorlardı. Abime Kaş göz işareti yaparak "sağdakini sen al Soldaki ni ben " dedim . Elimde sopa vardı. Sopayı soldaki adamın boynuna vurdum. Abim de sağdaki adama yumruk attı. Rüzgar şu an teke tek kapışıyor. Rüzgar adamın burnuna kafasını geçirdi. Sonra karnına. Sonra beline yumruk attı ve adam pert oldu. Rüzgar bana doğru yaklaşırken adamın biri bıçağı ile Rüzgara koşuyordu. Tam Rüzgar'a saplıyacakken ben önüne geçtim rüzgarın. Bıçak bana saplanmıştı.
