₩♡☆★

77 3 2
                                    

Kapının zilini duyunca koşa koşa açtım Münevver hanım torunu Burak'la ve Burak'ın kardeşi ile gelmişti. Her ikiside çok yakışıklıydı. Burak=sarışın ve mavi gözlü, kaslı ve de uzun boylu çocuktu. Yanındaki ise esmer,uzun boylu,gamzeli, ve de saçları uzundu.
"İçeriye geçebilir miyiz? "dedi Münevver hanım.
"Tabii" diyerek güldüm ve gamzem çıkmıştı. Bu arada bende sarışın ve mavi gözlüyüm. Münevver hanım içeriye geçecekken
"Bu sefer ayakkabımızı çıkarabilir miyiz?" diye sordu.
"Henüz temizlik yapacak vakit bulamadık bunun için çıkarmıyacaksınız" dedim ve güldüm. O sırada Burak bana baktı ve de o da güldü ama diğer yakışıklı olan çocuk gülmüyordu. bırak gülmeyi bana bile bakmıyordu. Niye baksın ki bu yakışıklılığı ile sevgilisi vardır tabii dedim içimden.
"Aa hoşgeldin Münevver teyze "dedi Gamze. Baktım ki Burak Gamze nin içine düşecekti. Gerçi Gamze de Buragin.....
Iceriye girip konuştuk abim girdi odaya
"merhabalar hoşgeldiniz. Ben hakan Elif ile Gamzenin abileriyim" dedi. Esmer çocuk isimlerimiz söylenince birden bize baktı
"Hanginiz Elif'siniz ?" Dedi

"Ben" dedim elimi kaldırarak. (Okulda değiliz Elif rezil oldun niye elini kaldırdın ki) iç sesimi dinledikten sonra yakışıklı çocuğa baktım oha gülüyor...
Etrafına baktım Münevver hanım ortalıkta yok annemin yanina gitmiş . Gamze ile Burak ayağa kalkmış birlikte bahçeye cikiyorlardi. Hemde gülüşe gülüşe. Gamzeye abimin nerde olduğunu sordum omzuna kaldırdı alt dudagini aşağıya doğru indirdi ve başını sola çevirdi bu bilmiyorum demek oluyor yakışıklı çocuk bana bakıp
"Gezelim mi " diye sordu.
Tamam şeklinde başımı aşağı yukarı salladim
Üstümde PİJAMA vardı offf Elif yine rezil oldun. O çocuğun niye güldüğünü şimdi anlıyorum. Saçımı salık bıraktım taradim ve dolabimi açtım. Tayt çıkardım ama siyah. Sonra üstüne mavi mağazasından aldığım uzun mavi bir T-shirt giydim ve de obey yazan bir bere taktım o da siyah renkti. Yüzümde hiç sivilce olmadığı için fondoten sürmeye gerek duymadım eyeliner sordum ve de Ruj. Boydan aynamin önüne geçtim ve de ohaa çok güzel gözüküyordum. Tabii okul çantasına benzeyen bir siyah çanta aldım elime. Tam kalcami geçecek şekilde idi boyu. Odam dan dışarı çıkınca o çocuğun bakışı üstümde idi bende mutfağa geçmiştim. Annemden izin aldım ayakkabılarımı giydim onlarda siyahtı. Tam cikacakken Telefonumu unuttuğum aklıma geldi anneme seslendim duymadı Gamzegile seslendim onlarda duymadi tabii duymazlar kahkahalar havada uçuşuyor çünkü. Sonra yanimdaki yakışıklı çocuğun telefonunu vermesi için izin aldım o da verdi. Telefon numara mi yazacaktım ki o elimden telefonunu aldı söyledim ve yazdı aradı annem koşarak Telefonumu aldı ve bana verdi ben ayakkabımın bagacigini bağlarken o da telefonuna bir şeyler yapıyordu. Çıktık evden dışarı
"Seni telefonuma ne olarak kaydedigim?" diye sorunca ohaa benimi dedim içimden
"Adımı yazsan daha iyi olmaz mi?" Dedim tamam dedi ve gülümsedi.
"Ben ne diye kaydedigim dedim?"
"Ne zaman aldın telefon numaramı" diye sorunca güldüm
"Beni aradın ya" dedim
"Off çok safsın yaa
Yerim bide çok yakışıklısın"
"Ne oldu" dedim
"Bana safsın demen hoşuma gitmedi ama yakışıklı kelimesini çok duydum" dedi.
Utancımdan yerin dibine girecektim. Içimden diyecektim ama ağzımdan çıkmış öffffffffffffffff
"Bu arada benim adım Rüzgar"
"Güzel isimmiş bende Elif "dedim
Bana güldü ve elini uzattı sıktım. Bende gülümsedim.
"Sevgilin var mı?" Dedi

"Bu tipimle kimse bana bakmaz ki"

"Yoo bence öyle deme her kız güzeldir" dedi.

"senin sevgilin var mı? " dedim

"Bu tipimle bana kimse bakmaz" dedi.

"Saçmalama "dedim
"Kaçıncı sınıfsın" dedi
"Lise bir" dedim
"Aa bende hangi okula geleceksin"
"Asdfg okulu" dedim(okul Adı bulamadım)
"Ohaaa bende o okuldayim"
Sevinçten havalara uçuyorum. Ne oluyor ya Rüzgar'ı sevmeyemi başladım. Hayır saçmalama Elif. O seni sevmiyor ki saçmalama.
Hadi eve gidelim dedim. Basını tamam şeklinde salladı. Karşıdan erkek geliyordu. Bana tam laf atacakken Rüzgar belimden tutup kendine çekti nefes almakta zorlaniyordum. Çünkü co yakindik. Benden uzun boylu ama bana baktığını hissedebiliyorum. o adama öldürücü bakışlar attı ve kulağıma doğru eğilip
"sakın çaktirma eğer pod kırarsan sana yavşıyacak" dedi ve yanağımdan öptü adam gitti ve eve geldik. Ben ona teşekkür ettim odama çıktım üstüme ayicikli pijamalarimi giydim saçimida topuz yapıp mutfağa doğru ilerledim. Bu sefer Ebru Sultan döktürmüştü. Içli köfte, sarma , ezogelin çorbası, pirinç pilavı. Yemek yemeğe başladım. Ama bitmiyordu. Saatte baktım. Saat 00:00 hemen yatmam gerek
"Eline sağlık anne. Iyi geceler. "
"Sanada canım. "

AnlatamadıklarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin