"Nice zamandır uyumaya hasret bir vampirin damgasından önce iyice uyu. İhtiyacın olacak"
Romanın bu son satırlarını Sabrina ile okurken kahkahalarımıza mani olamadık. Tamam, vampir romanları ve filmlerinin hastasıydık hatta vampir olma hayallerimiz bile vardı ama uydurma bir peri masalından farksızlardı bizim için."Sence gerçekler mi?" dedi saf arkadaşım.
Omzuna yumruğumu geçirdim.
Cıyakladı.
"Aptalsın valla. Philiphe tek randevuyla senin zekanı yok etmiş."
Yanakları utançla kızarirken tepki koydu."Okulun en yakışıklı çocuklarından olabilir ama bence o benimle alay etti. Ne de olsa okulun ineğiyim."
Canı yanmıştı belliki.
"Senin gibi ineğe can kurban" dedim ve kankamı gıdıklamaya başladım. Neşeyle gülüştük."Alacakaranlık serisini bir daha mı izlesek?"
Yüzüne tereddütle bir saniyelik ama bir ömre bedel bir bakış attım. Sonra onun saf -ama acaip komik- yüzüne kahkahayı bastım.
"E peki koy DVD ye" dedim can sıkıntısıyla.
Alacakaranlık'ı 16. izleyişimiz gerçekleşecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER BAĞI [BAĞ SERİSİ 1. KİTAP]
VampireKader bir kördüğümdür. Her şey birbirine bağlıdır. Ama bazı bağlar vardır ki iki zıtlığı bağlar. Kavgalarla dolu bir akşamdan, umudun güneşi doğar. Marie... Çocukluk arkadaşı Martin'in bir anda değişen hayatının suçlusu olarak yıllar boyu vicdan aza...