9

28 7 1
                                    

Kadere neden bir şans vermiyorsun?

Kafam öyle karışmıştı ki...
Bir yanda peşimdeki gizemli yakışıklı...
Bir tarafta da annesiz yatılı okullarda büyümüş, babasının baskıyla okuttuğu saf çocuk...

Erik & Martin.

E + M

Bir anda duraksafım. Yine Erik düşüncelerime dahil olmuştu. Yalnız anlamadığım 'E' Erik ise...

'M' de sensin Marie. Ah, tabi Martin de M d'imi?
Ben kimim ki? Beni hiç tanımadın ama ben seni çözdüm.
Tabii! Zaten senin dünyan hırçın ama vicdanlı. Acıyorsun. Martin' e kıyamazsın. Belki farkında değilsin ama ben senin düşüncelerine girebilirim. Hiç nedenini merak etmiyor musun?

Ya sen, diye düşündüm. Sen bana bunu söyleyemeyecek kadar korkaksın. Ne? Gel ve de.

Belki de haklıydı. Martin kalbimde bir sevgi değil, acımaydı.

Gözlerim doldu. Ben Martin ile oynayamazdım. Belki de onu sevmeyi deneyebilirdim.

Ama hep kaçtım. Onu sevmekten kaçtım.
Ahh!!!
Dün gibi hatırlarım, ailelerimiz şirket ortağıydı. Martin kardeşim gibiydi. Annesi Sofia; melekti. O trafik kazasında, benim doğum günüme geliyorlardı. Keşke, keşke ben... Keşke ben hiç doğmasaydım da Martin o acıları yaşamasaydı! Eğer şu an ölürsem her şeyin düzeleceğinden emin olsam, hiç tereddüt etmez Martin'e yaşamı verirdim yeniden.
Ama şimdi demişim ne anlamı var? Olan olmuş artık. Elimden her şey kaçmış. Ama ben...
Sahi ben n'aptım ki o kazadan sonra? Onu görünce korktum. Kendi annemi çalacak diye korktum. Benim annem onun saçını okşayıp sımsıkı sarıldığında kıskandım. Ona annemi veremedim.

Ya sonra? Küçüktüm ama utanıyorum geçmişimden. Kendini içkiye vermiş ayyaş babasını aradım. O da Martin'i yatılı okula verdi. Ondan hep kaçtım. Hala daha kaçıyorum. Onun tekliflerini hep reddettim, onu küçümsedim. Zaten Martin kimdi ki? Sıradan biri miydi? Yoksa benim kaçtığım kaderim mi?
Off off!

Eğer, acınmak denmeseydi bütün bunlar gelir miydi aklıma bilmem. Ama insana yanlış gibi gözüken, kaçılan doğrular vardır. Ya Martin ise benim kaderim?

Birden ışıklar söndü. Korkuyla yerinden fırladım. Nefes nefeseydim. Telaşla çevreme bakındım ki camın gıcırtısıyla o tarafa döndüm. Ben dönerken içeri kutuplar mı girdi bilmem ama üşümüştüm.

"İstediğin gibi. Karşı karşıya"

Şaşkınlıkla yönünü bilmediğim bir adım attım.

"Erik, sen misin?"

O da bana bir adım attı netleşerek.

"Senin kaderinde ben varım Marie. Kader bizi birbirimize bağladı." yutkundu. göz bebekleri titriyordu.

"Ben vampirim, Marie" gözlerini benim gözlerime dikti. Kaybolacaktım! Kaybolma korkusuyla telaşlandım. Hızla geriye doğru kaçmaya başlarken sendeledim.

Bir anda dünya ağır çekim moda geçmiş gibiydi.

Gözlerim kapanırken tek duyduğum ise bir haykırıştı.

"Mariee!!!!!!!!!!!!"

KADER BAĞI [BAĞ SERİSİ 1. KİTAP]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin