hate or love |hyunlix

17. Bölüm

Yazarın ağzından

*Okulda yaşananlar*

_____

Çocuklar her zamanki gibi öğle arasında yemek yemek için kantine gidiyorlardı. Fakat bir farklılik vardı. Hyunjin yerine Changbin vardı yanlarında. Fakat bir hafta sonra Felix ve Hyunjin gelecekti. Asıl macera onlar için o zaman başlayacaktı.

Gittikleri okulda, sadece öğle arasında dışarı çıkmalarına izin verilirdi. Fakat kimliklerini güvenliğe bırakırlardı. Tamamen okuldan kaçmamaları için yapılan bir önlemdi bu.

Çocuklar cips almaya karar verdiler. Fakat okul böyle şeyler satmadığı için okulun az ilerisindeki marketten almaya karar verdiler.

Jisung kendisinin gidebileceğini söyledi. Kimliğini güvenliğe bıraktı, daha sonra markete doğru yol aldı.

Okuldan çıkmıştı. Karşı kaldırıma geçmişti ki bir el ağzını kapattı.

Bağırmaya çalıştı olmadı, kurtulmaya çalıştı ama olmadı.

O kişi tenha bir köşeye çekti onu. Kimdi ki bu?

-Bana bak.

Dedi kalın bir ses. Ona döndü baktı, sonunda yüzünü görebilmişti.

Bu kişi Felix'i taciz eden Kim Taehyung idi.

-N-ne istiyorsun.

Jisung'un sosyal anksiyetesi vardı. Lanet olsun, şimdi anksiyete krizine girmişti!

-Felix nerede?

-S-seni ilgilendirmiyor.

Sesi titriyordu Jisung'un.

-Madem ilgilendirmiyor öyle mi?

-Evet Tea!

-Bana bak seni sürtük! Bana bir daha Tea gibi iğrenç bir isim ile hitap etme!

-Sende bizi rahat bırak!

Dedi Jisung.

-Şimdi Felix'in yerini söylemiyor musun?

-Evet!

-O zaman ihtiyaçlarımı sen karşılayacaksın.

-Ha, ne?

Demeye kalmadan aletinde bir el hissetti Jisung. Bu elin kime ait olduğunu biliyordu. Kim Taehyung...

-N-ne yapıyorsun?!

Tae, dudaklarını Jisung'un boynuna değdirdi. Jisung'un elleri titriyordu.

Uzun zamandır bu kadar şiddetli kriz geçirmemişti.

Tae, kafasını ve elini çekince  hızlıca karnına bir tekme geçirdi ve koşmaya başladı.

Okuldan fazla uzak olmadığı için şükürler ediyordu.

Hızlıca okula girdi. Kimliğini aldı ve kendini tuvalete attı. Kabinlerdem birisine girdi ve kapıyı kilitleyip oturdu.

Arkadaşlarına yazmak için telefonu eline aldı.

Titreyen elleri ile bir mesaj yazdı ve cevap vermelerini diledi.

Beş dakika geçmeden kapı hızlıca açıldı. Minho telaşlı sesi ile bağırıyordu.

-Jisung!

Jisung kapıyı açtı ve hemen kollarını sevgilisinin boynuna doladı. Daha şiddetli ağlamaya başladı.

Diğerleri onları arkadan izliyordu.

-Anksiyete krizi geçiriyor! Biriniz ilaçları alsın!

Diye bağırdı Minho.