episode 08:
Önce ayakkabılarını çıkardı ardından anahtarı ise kapının deliğine sokarak sağa doğru çevirip kapıyı hafif ittirerek açtı.
"Bizi beklediğini söyledi umarım çok bekletmemişizdir."
Sende ayakkabılarını çıkardın, çıkardığın eski püskü ve pasaklı görünen ayakkabılarını özenle kapı kenarına koyduktan sonra doğrulup hırkanın kenarlarından tutarak birbirinin üstüne sıkıca sarmaladın.
Satoru'nun ardından ne uzun ne kısa koridorda yürüyerek iç çekiyor ve etrafa göz gezdiriyordun. Genç adam koridorun sonuna ulaştığında durdu ve hemen sağında kalan kapıyı açarak ışığı açıp kenara çekildi.
"Eğer kendini kötü hissedersen bana söyle sana burada başka bir ev ayarlarım."
Kafanı sağa sola sallayarak onu reddettin.
"Annen ile tanışmak istiyorum, kendimi sevdirmek için her şeyi yapacağım."
Satoru kocaman bir gülümseme ile içeriyi işaret ederek girmeni bekledi.
"Lütfen önden annem mutfaktadır büyük ihtimalle ve çaban takdire şayan küçük hanım."
"Dalga geçme."
Göz devirerek tebessüm edip içeriye doğru adımladın, garip bir heyecanla dolup taşıyor ve bu heyecandan dolayı da titriyordun.
Kapıdan geçip biraz ilerlediğinde mutfağın tezgahını gördün, kulağında kulaklık şarkı mırıldanıp dans eden orta yaşlarda bir kadın gördün.
Gözlerin hafif büyüdü, dudaklarını birbirine bastırdın. Komik olduğunu düşündüğünden değil için o kadar kıpır kıpır olmuştu ki yanlışlıkla ağzından bir şey kaçırmak istemiyordun.
Satoru öylece yanından geçti, annesinin yanına sessizce yaklaşarak boş tezgaha ceketini bıraktı.
Önce sana döndü ve ardından gülerek susmanı istediğini belli edercesine işaret parmağını dudaklarının üstüne bastırdı, kafanı yukarı aşağı sallayarak onu onayladın ve sabırsızlıkla onları izlemeye başladın.
Genç adam doğruldu ve havalı olduğunu sandığı gözlüklerini taktı, yalandan öksürerek biraz annesini izlemeye başladı.
"Benden daha iyisini bulacakmışsın, bok bulursun! La la la la. Çekmezler benim gibi nazını, kahrolursun. La la la la..."
Kadın, elinde ki kaşığı olduğu yere bırakıp yan tarafa döndü. Aniden gördüğü beden ile korkudan sıçramış ve deyimi yerindeyse kalbine inmişti.
Kahkaha atan oğluna karşı sinirlenmiş omuzuna hızla bir tane yapıştırıp ardından elini kalbine götürüp derin derin nefes almaya başladı.
"Sikeceğim ama senin yapacağın işe, bir kere de şu keyfimi bozma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thє pσlícє - gσjσ ѕαtσru
Fanfiction𝘽𝙞𝙡𝙡𝙞𝙚 𝙀𝙞𝙡𝙞𝙨𝙝 - 𝙃𝙖𝙥𝙥𝙞𝙚𝙣 𝙏𝙝𝙖𝙣 𝙀𝙫𝙚𝙧 - 𝙩𝙪𝙧𝙠𝙘𝙚 𝙘𝙚𝙫𝙞𝙧𝙞𝙨𝙞 𝙞𝙡𝙚 𝙙𝙞𝙣𝙡𝙚𝙮𝙞𝙣𝙞𝙯. ❝ "Hanagaki lütfen sana yardımcı olmama izin ver, seni buradan kurtarabilirim." Elini indirdin ve ala...