DEVRİM | bxb

Büyük sanrılar

"Merkez...merkez"

Ağır bir cızırtı ve ses "Dinliyorum efendim."

"Sesler yoğun kalabalık duruyorlar. Ekip istiyorum."

"Anlaşıldı merkez. Bir ekip yetmez, ekiplerin alayı, belirtilen olay yerine intikal etsin."

"Anlaşıldı."

Hızla etrafra çevirdim gözlerimi. Ekibe elimle geri sinyalini gönderdikten sonra olay yerinden yavaşça uzaklaştım.

Arkamdan sessiz ama hızlı adımlarla gelen Ferdi garip tınıyla konuştu.

"Amirim bir gariplik var."

Kafamla dediğini onayladım. Farkındaydım.

"Farkındayım. Bu yüzden merkezden ekip istedim. Operasyon çok daha farklı anlaşılan. Ve bizi seçtiler bunun için."

Şüpheyle yüzünü inceledim.

"Anlıyorsun dimi beni ferdi."

Diğerleri aramızda geçen bu konuşmanın garipliğiyle tonla düşünceye dalmışken gözlerimi ayırmadım ferdiden.

"Anlıyorum amirim." Diyerek gözleriyle onayladı beni.

Tetikte durduğum duruşumu tamamen ekibe çevirip talimatları anlattım.

"Anladığınızı umuyorum. Merkez ekip gelene kadar sadece gözlem olucak. Tek bir şüpheli harekette sinyal vereceksiniz. Benden ikinci bir emir gelmediği sürece yerinizden çıkmıyorsunuz."

Sert ve uyarıcı konuşmam onlar için yeterliydi.

"Anlaşıldı mı?"

Sessiz ve bir ağızdan "anlaşıldı efendim." Dediler ve görev yerlerine doğru ilerlediler.

Bende sessiz adımlarla eski yerime ilerleyip alanı izlemeye devam ettim.

Operasyon bilgileri elime ulaştığında detaylar beni biraz şaşırtmıştı.
Daha önce yaptığımız uyuşturucu operasyonun ikinci turuydu. Aynı adamların başka bir ticaret üssüydü geldiğimiz yer.

Ama tuhaf olan şey ise isimlerin farklı oluşuydu. İlk operasyonda yakaladığımız adamlarla bağlantısı olmayan isimler.
Kağıtta ise aynı adamların başka üssü olarak lense ediyordu. Bunun gibi bir çok açık vardı.

Diğerlerinin değil ama benim dikkatimi çeken ayrıntılar olması bir oyundan ibaretti.

Anlaşılan istenilen farklıydı.

Uzandığım yerden üssü izliyordum. Siyah takım elbiseli adamlar aralarında ciddi bir tartışmanın içerisindeydiler.
Hararetli konuşmaları bir süre daha devam etti.

Uzun bir sürenin ardından konuşmayı bölen bir şey oldu. Benim göremediğim bir şey. Çok uç noktada duruyordu adam. Ayakları hariç kendini göremiyordum.

Takım elbiseli adamlar içeri giren adamın söyledikleriyle ürkmüş bir ifadeye büründüler. Göremediğim adam içeri bir kaç adım daha atarak girdiğinde elinde silah olduğunu gördüm.

Namlu ortadaki adama bakıyordu. En çokta o korkmuş görünüyordu.

Kısa bir süre sonra silahlı adam ortadaki adamı alnından vurdu. Korkuyla her şeyi izleyen diğerleri ise kal gelmiş bir şekilde ayakta duruyorlardı.

Silahlı adam hızla odadan ayrılmıştı.

Kafamı duyduğum demir kapı sesiyle aşağıya indirdim. Korumalar ve diğer adamlar hızlı bir şekilde araçlarına ilerliyordu.