Bu bir masal değil, hiç olmadı

37 6 64
                                    

Göz kapakları yorgunca aralanıp tekrar kapanmıştı, oturduğu yerden hiç kalmak bile istemiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Göz kapakları yorgunca aralanıp tekrar kapanmıştı, oturduğu yerden hiç kalmak bile istemiyordu. Bütün bir dönemin yorgunluğu daha şimdiden üstüne çökmüştü sanki.

"Chanhee!"

Oturduğu sandalyeden irkilerek doğrulurken girişteki arkadaşı güler yüzle yanına yaklaşmıştı. Elinde bir buket tutuyordu.

"Yemeğe gideceğiz, gelecek misin?"

"Yurda döneceğim, size iyi eğlenceler."

Ayağa kalkmış montunu giymeye başlamıştı, arkadaşı ise ısrarcıydı.

"Hadi ama... Bugünün kahramanı sensin, neden kendini ödüllendirmeyi denemiyorsun?"

Haklıydı, bugün kendisinden bile beklenmeyecek bir derece çok iyi iş çıkarmıştı. Kafasını pembe boyalara daldırmasına bile değmişti ama şimdi hissettiği şey başarı ya da tatminlik değil, tamamen hayal kırıklığıydı.

Arkadaşı sonunda pes ettiğinde bir başına kalmıştı.

Juyeon'u aklından bir an olsun çıkaramıyordu. Kendisini seyretmeye gelemeyen dostları bir yanda aklını kurcalarken diğer yanda Juyeon vardı. Uyandığında tepkisi ne olmuştu? Şu an iyi miydi? Yanına gitmeli miydi? Derince nefes aldı, boğulacak gibiydi. Karakterine girebilmek adına kenara gittiği tüm düşünceler taşmıştı artık.

"Böyle hayal etmemiştim."

Sessizce mırıldanmıştı soğuk geceye atarken bedenini. Ne beklemişti onu da bilmiyordu. Ailesinin ondan haberi bile yoktu ki onlardan bir beklentisi olmamıştı zaten ama en azından dostlarından birini görmeyi dilemişti. Juyeon'u... Onu beklememişti zaten. Kalbine ince bir sızı ilişti düşüncesiyle. Parmağına baktı, oyun için bile çıkarmamıştı. Ama Juyeon çoktan boş bırakmıştı o parmağı. Dün tesadüfen görmese sonuna kadar bittiğini düşünecekti ama görmüştü, orada duruyordu.

Öfkeydi ama o anı hatırladıkça hissettiği şey. Hak etmemişti, o parmağı her boş gördüğünde sarsılmayı hak etmemişti. Boynunda saklanan o yüzüğü görmeye bu denli ihtiyaç duyarken Juyeon'un onu saklamasını hak etmemişti.

Hayal kırıklığı mıydı bu? Öfke mi yoksa başka bir his mi?

Her şeye rağmen yanına gitmek istemesi, nasıl olduğunu bilmek istemesi, hissedebildiği üzüntüsünü dindirmek istemesi, sıkıca sarılıp yanından hiç ayrılmamak istemesi ağır basıyordu.

Sorun yok demek istiyordu çünkü onun bunu duymaya ihtiyacı olduğunu biliyordu ama sorun vardı işte. Hem de epey büyüktü bu sorun, nasıl baş edebileceklerini bilmedikleri bir büyüklükte.

Yorgun ruhunu korumak istemiş [Bbangkyu+Junew]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin