Bir şeyler takınmak yerine grupta konuşayı tercih ediyorlardı babaları kızana kadar "Yemek mi yeseniz artık" minho babasına ters ters bakarken ben telefonu bırakıp yemeğe başladım.
" üzgünüm efendim burada uyuya kalmışım size de yük oldum" minho saçımı okşayıp "Ne yükü yavrum" minho gülümserken "yavrum muyum gerçekten👉👈" jisung tam anlamıyla wattpad kızı olmuştu. İkisi de doymuştu minho jisung ile kafeye gitmeyi planlıyordu ama jisungun başka planları vardi...
"Jisung bugün bir şeyler yapalım mı?" Jisung mahcup olmuşcasına başını eğdi "'bugün başka arkadaşa sözüm var minho" minho surat aşmış arkasına dönüp gitmişti.
Jisung kafaye gitmek için önce eve geçmişti hazırlanıp arabaya bindi minho aklından çıkmıyordu. Acaba iptal mı etsem minho ile buluşmaya gitsem hem daha eğlenceli. Telefon çalmıştı arayan changbin telefonu açar
"Efendim changbin"
"Nerde kaldın jisung"
"Geliyorum yoldayım"
"Tamam"
Telefon kapandı**
Changbin ile liseden beri arkadaş, jisunga yapılan zorbalıklardan changbin korurdu onu bende de o fatih Sultan Mehmet köprüsü gibi omuzlar olsa bende kendimi korurdum bir de o kaslar baya güçlü
Sonunda vardım arabadan aşağı indim changbin koşup bana sarılmışti birbirimizi çok özlemiştik sonunda ayrılıp "Ooooo jisung kas yapmışsın" Ne kası hocam bunlar yağ diyemedim " senin gibi olmasa da yaptık bir şeyler" gülümseyip kafeye girdik içecekleri sipariş edip konuşmaya başladık konuşmaya o kadar dalmıştık ki yapacağımız diğer aktiviteleri unutuk "jisung ben artık gidim" bende kalmayacak miydi?.. "nereye changbin bende kalacaksın" hic itiraz etmeden olur dedi..
Eve geçtik sonunda changbin duşa girmişti bende oturmuş film izliyordum kapı çaldı bu saatte kim olabilirdi. Changbin kapıyı açmaya gitmişti bornozla bende peşinden gitmiştim karşımızda ki minhoydu...
Onu gördüğümde şok olmuşum gözleri dolmuştu arkasına bakmadan gitmişti "MİNHO BEKLESENE" Minhonun peşinden gittim ağlıyordu kalbim ağrıdı onu ağlarken görmek istemezdim "minho bekler misin lütfen bekle!!" Durmuyordu en sonunda yetişip kolunu tutum "beklesene ya" nefes nefese kalmıştım "bırak beni" önce minhonun göz yaşını sildim
"Ağlama bebeğim hem neden ağlıyorsun" bağırmaya başladı "EVİNE GELİYORUM KARŞIMDA BORNOZLU BIRI KIM ACABA" gözleri daha çok doldu sarıldım " o changbin benim sadece arkadaşım başka ülkeden geldi o yüzden bende kaldı yorgun olduğu için sıcak bir duş aldı sende kapıyı çalınca öyle gördün" minho burnunu çekip "gerçekten mi?" Minho göz yaşlarını silerken onayladım elinden tutup onu changbin ile tanıştırmak için eve götürdümEve varmıştır kapıyı çalıp içeri girdik changbin bize bakıyordu bende onları tanıştırıp oturmuştum onlar konuşurken ben onları izliyordum minho normale dönüyordu ona her şeyi açıklamak istiyordum ama onla mutlu hissediyordum ya giderse ya uzaklaşırsan benden benim bir yalancı olduğumu düşünürse o zaman ne olacaktı beni korkutuyordu bu durum o sırada beni çağıran minhoya " Efendim?" " Ben eve geçecem benle yürümek ister misin?" Biraz düşündükten sonra kabul ettim
Minhonun evine doğru yürürken baya konuşmuştuk sonunda eve vardık minhoya baktım görüşürüz diyecekken minho bana sımsıkı sarılmıştı bende ona sarıldıktan sonra evlere dağılmıştık sabahı dört gözle bekliyordum minho ile seansımız vardı..
UMARIM SEVERSİNIZ BIRAZ DAHA UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM
TAKİP EDIP OY VERİRSENİZ SEVİNİRİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAN SENIN BURADA NE İŞİN VAR /MİNSUNG
Fanfictionkarşısında sevgilisini görünce "LAN SENIN BURADA NE İŞİN VAR" dedi minho anlamsızca bakan jisung , tek kaşını havaya kaldırıp "benim mi? anlamadım minho bey"