"Kıyafetlerini çıkarttırıp yağmurda dans etmene neden olacak.
Çılgın hayatını yaşattıracak sana.
Ama acısını almasını da bilecek.
Tıpkı beyninde ki bir mermi gibi."
Ben Jeon Jungkook, Park Jimin'in peşinde sürünmekten hiç mi hiç utanmıyorum.
Lütfen oy verin (" Eğer kitabı başkalarınında sevebileceğini düşünüyorsanız paylaşın çünkü niyeyse bu kitabı çok sevdim. Eğer hikayenin akışı hakkında fikirleriniz varsa yazabilirsiniz. İyi okumalarrr ~~
Bölüm 4: Od*
''Merhaba küçüğüm.''
Bir meltem geçmişti, silip süpürmüştü bedenini. Titremişti ufak bedeni fakat rüzgardan mıydı yoksa karşısında ki adamdan dolayı mıydı bu titreme?
Bir süre sadece sustular, bakışları konuştu. Küçük olan nereden başlayacağını bilemedi, büyük olan nasıl devam ettireceğini. "Ne işin var burada?" Tebessüm etmişti Jungkook, anlamsız bir tebessüm.
"Sence? Seni görmek istedim." Bir adım yaklaştığında, Jimin bir adım geri çekilmişti. O an yerinde çakılı bir çivi misali durdu Jungkook. Sözünü unutuyordu neredeyse. Ama ne yapsın, bedeni ona çekiliyordu. Ciğerleri sigarasızlıktan soluksuz kalmış bir tiryaki gibi savaş veriyordu güzel saçlarında soluklanmak için.
"Yaklaşma." "Benden korktuğunu söyleme." Korkmuyordu, korkmuyordu ama korkması gerekmez miydi? Hayır uyuşturucu bağımlısı olduğu için değil. Bu deli aşkından korkması gerekmez miydi? Fakat o aylar sonra yuvasına dönmüş bir yavru kuş misali sıcak ve güvende hissediyordu.
"Hayır, senden korkuyorum." "Seni özledim." "Git buradan." Kararsız bakışlarıyla gözlerine bakabildi sadece. Sanki tam şuan bu soğuk havada dudakları ile ısınsa teslim olacaktı.
"Beni özlemedin mi Swan?" Bu ismi bile ona Jungkook vermişti. Swan'ı o yaratmıştı.
24 Mayıs
Bedenlerin birbirini sevdiği saatlerin ardından Jungkook, Tanrı'nın ona verdiği hediyenin saçlarını okşuyordu sakince.
''Kook?'' gülümseyip saçlarına bir öpücük bırakmıştı. ''Söyle Tanrım, söyle nefesim.'' küçük olan yüzünde mayhoş bir tebessüm ile ona döndü. ''Bana sahne adı bulsana?''
Jungkook başını geriye yaslayıp ciddiyetle düşündü. Nasıl bir kelime onun hem güzelliğini, hem kutsallığını, hem yetenekli oluşunu, hem kusursuz oluşunu hem Jeon'a ait olduğunu hem çok daha fazlasını anlatabilirdi ki?
''Kuğu, Swan.'' Jimin kaşlarını çatarak ona baktı. ''Sen bana hayvan mı diyorsun kook?'' Jungkook kıkırdayıp öpmeye doyamadığı saçları bir kere daha öptü. ''Sen bana tavşan diyorsun?''
Jimin ciddi misin der gibi ona baktığında gülüşü büyümüştü. ''Tamam tamam. Kuğular zekidir, görünüşü itibari ile narin ve güzellerdir, eşine sadıktır, konu koruma olduğunda saldırgandır, aynı zamanda güzelliği ve arınmayı temsil eder. Hem kuğular suda olmalarına rağmen ıslanmazlar. O kadar mükemmeller. Senin gibi...Yeryüzünde senin gibi birine en yakın olabilecek tabir Swan.''
''Swan...'' bu ismi biraz aklında tartmıştı Jimin. ''Sevdim şimdi.''
''Ünlenince beni de tanımazsın artık Swan.'' alayla söylediği şeye karşılık olarak yanağını nazikçe öpmüştü. ''Elmasların içinde bile boğulsam senin bana vereceğin bir kömür parçasını tercih ederim.'' Jungkook içini ısıtan sözlerle sırıtmıştı. ''Bu ''Seni seviyorum.'' demenin yeni bir yolu mu?''
''Gösteririm sana sevmeyi ben.'' kıkırdayarak büyük olanın üzerine çıkmıştı çıplak bedeniyle ve az önceki nazik öpücüğe ters bir şekilde sertçe dudaklarıyla, onun dudaklarını gizlemişti.
...
''Seni görmek istemiyorum.''
''Yani özledin?''
''Jungkook git buradan! Bir daha da asla karşıma çıkma.''
Gözyaşlarını tutmuştu Jungkook fakat sokak lambasının aydınlatmasıyla parlak gözlerini fark etmişti Jimin. Ağlamasın dedi içinden defalarca. Ağlarsa dayanamazdı, özlediğini bağıra bağıra sarılırdı ona. ''İşimi yapmaya çalışıyorum, bir daha karşılaşmayalım.''
''Ben düzeldim, bıraktım o illeti yemin ederim. Çok daha sağlıklı biri oldum. Jimin...Sevgilim, odamız buz gibi. Gülüşünün sıcaklığına ihtiyacı var.''
Sözlerinden etkilenmiyormuş gibi dimdik durdu oysa içinde alevlerin üzerine çığlar düşüyordu sanki. ''Hoşça kal Jungkook.'' arkasını dönüp giderken Jungkook sadece bağırabilmişti arkasından.
''Sen yanımda değilken nasıl hoş kalabilirim?''
Bölüm Sonu.
Od: Ateş, aşk ateşi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
