"Kıyafetlerini çıkarttırıp yağmurda dans etmene neden olacak.
Çılgın hayatını yaşattıracak sana.
Ama acısını almasını da bilecek.
Tıpkı beyninde ki bir mermi gibi."
Ben Jeon Jungkook, Park Jimin'in peşinde sürünmekten hiç mi hiç utanmıyorum.
Merhaba, açıkçası kitap ilgi görmediği için yazmayı bırakmayı düşünüyordum ama yine de bazı kişiler okuyor. Pek yazmak içimden gelmediği için bölümleri fazla uzatmıyorum. Yine de umarım okuyanların hoşuna gider. <3
İyi okumalar
Bölüm 5: Selenophile
Birbirine giren düşünceler, kendini anlama çabası ve dahası. Hani insanlar doğduğu, büyüdüğü, benimsediği yerden uzaklaşınca yerini yadırgar ya. Jimin'de yerini yadırgıyordu. O bir çift kahve gözleri, gözlerine değdiğinde vatanına dönmüş gibi hissetmişti. O topraklarda ölmeye razı gibi çekememişti gözlerini. O soğuk gece de saatlerce bakabilirdi onlara.
Onu bazen özlüyor, bazen ise bir duygu gelip her şeyi itiyordu. Şuan yine onu özlüyordu. İki haftadır işe gitmiyor, öylece evinde oturuyor, ölmeyecek kadar yiyor ve durmaksızın içiyordu. Sarhoşluk yüzünü unutturuyordu ona ama bu sefer de sesini duyuyordu.
Ruhunu bazen bir askılığa asıp dinlenmek istiyordu; haftalar boyunca, saatlerce çalışsa ruhunun verdiği yorgunluk kadar yorulamazdı herhalde. Çok şey yaşamışlardı. Birbirlerine aldıkları hediyeler, gece onun tarafından kaçırılmalar, gülüşmeler, sevişmeler, öpüşmeler, sarılmalar, yedikleri yemekler, her ne olursa olsun gün sonu birbirlerinin kollarında uyumalar...
Ve bir damla göz yaşı süzüldü ıslak yanağına.
Buydu işte. O güzel anıları şimdi bir damla göz yaşına sığdırmaya çalışmış, akıtıyordu. Fiziksel, ruhsal ve diğer her bakımdan onlar dünyanın en uyumlu çifti... [ :) ]
Ama korku ona bir seçim bile yaptıramıyordu işte. Gidebilirdi, istese tam şuan başka bir ülkeye gidebilirdi. Fakat ne değişirdi ki? Kalbindekiler valizinden daha ağır olacaktı, hissettiği o yoğun her şeyi burada bırakmayacaktı ki, yanında götürecekti. Ama onun kollarına atılmaktan da korkuyordu.
Jeon, onu yaşatan ve öldüren şeydi.
...
Çok güzeldi.
''O rüzgar saçlarının arasından geçerken, gözleri ve odağı bendeyken, bedenlerimiz birbirine yapışmak istercesine heyecanla birbirine atılmaya çalışırken. Her şey çok güzeldi.''
''Peki sizce onun içinde öyle miydi?'' Jungkook oturduğu yerde yaslanıp ellerini kucağında birleştirdi ve düşünceli bir şekilde psikiyatriste baktı. ''Bilmiyorum ama hissediyorum. O da beni özledi kesin.''
''Peki bunu nereden biliyorsunuz? Yani o hisse nasıl güveniyorsunuz?''
''Çünkü siz hiç Jimin'e aşık olmadınız. İllaki hayatınız da aşık olmuşsunuzdur ama Jimin'e olmadınız. O...'' gözleri odanın desenli duvar kağıtlarına kaymıştı. ''O *mahperi, bende ona bağımlı bir *selenophile. Müthiş bir iyilik yaptığım için Tanrı bana kendi tanrımı verdi ama ben kıymetini bilemedim.''
''Hayır, sadece onu istiyorum. Benim olanı geri istiyorum.''
Aklını sadece o sarmıştı. Aklını, ruhunu, bedenini .
...
"Kısa bir zamandan sonra Swan yine sahnelerde. Bu akşam saat 23.06'da sahne alacak."
Özel müşteriler için ayırılan locadan sunucu kılıklı DJ'e baktı Jimin ve içkisini yudumladı. Yeni şeyler denemişti bedeninde. Bunu onu seven insanların da görmeye hakkı vardı?
''Bir daha dönmeyeceğini söyleyenler oldu ama ben döneceğini biliyordum'' diyen Hoseok'a baktı Jimin ve tebessüm etti. O bile kendini bilmezken ona inanan insanların olması garipti.
''Elbette dönecektim, nerede çalışacaktım?'' birkaç içki devirmenin ardından saatler yaklaşıyordu. ''Sürprizin ne?'' gevşek bir sırıtma olmuştu yüzünde. ''Adı üstünde, sürpriz.''
Işıklar iyice kısıldığında parlak ceketini düzeltip ayağa kalktı ve arka merdivenden sahneye indi. Işıklar açılıp müzik başlamadan önce mikrofonunu takıp o ceketi üzerinden çıkardı. Sahne onundu. Kalabalık, onların sesleri ve tüm o loş ışık, hepsi onundu artık.
Ve onunda orada olduğunu biliyordu...
Sırtı seyirciye dönük şekilde yerini aldığında ışıklar açılmış ve sesler birden yükselmişti. Omzunun üzerinden saatlerdir orada olduğunu bildiği bakışlara çevirdi gözlerini ve şovu başladı.
Bölüm Sonu.
Mahperi: Ay gibi, peri kadar güzel Selenophile: Ayı seven kişi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin'in sırtı (:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
