Saat gece yarısı on ikiyi bulurken, sarsak adımlarımla yavaşça içeriye adımladım.
Burnumu istila eden tanıdık parfüm kokusu, onun varlığının habercisiydi ve ben bundan, rahatsızlık duydum.
"Büyü, her zamanki gibi gece on ikide bozuluyor, öyle değil mi?" dedim evin içindeki kişiye bir atıfta bulunarak.
Başta şaşırsa da, sonrasında cevap vermek istedi.
"O büyüyü bozan kişinin kim olduğunu düşünüyorsun?" kulaklarımın aşina olduğu tok sesi evimdeki nostaljik havayla bütünleştiğinde ben istemesem bile, onun bu uyum dolu havasının içine çekildiğimi fark ettim.
"Sence?" elimdeki çantayı bir köşeye fırlatmadan önce sorduğum bu soru cümlesi, onda yutkunma etkisi bıraktı.
"Göksu, bir anlık bir hata için beni silmeyeceksin, değil mi?"
"Sen," dedim ona doğru birkaç adım atarak.
"Sen benim kalbime kazıdığın ismini, aynı şekilde kazıyarak söktün. Ben değil, sen kendini sildin."
Derin bir nefes alarak, içimdeki bu öfkenin hepsini ondan çıkarma adına dizginlenemeyecek bir istek duydum.
"Şimdi söylesene sen bana, hangimiz vazgeçmiştik o gün?"
"Göksu, senden vazgeçecek, kendimden vazgeçirecek hiçbir hareket yapmadım. Ben, seni her zaman için sevdim."
Geçmiş, çok kötüydü. Ölüm ve yaşamla doluydu, karanlıktı, yalnızca bir boşluktu.
"Göksu, sen benim için her zaman arkadaş oldun. Ben seni arkadaş olarak gördüm, benden ötesini bekleyemezsin."
Ben, ondan ötesini beklemiştim.
Titreyen ellerimi dalgalı saçlarımdan geçirirken, haketmediğimi düşünerek aldığım nefeslerin birini daha geri verdim.
Ben, ondan ötesini beklemiştim.
"Alpay, sen beni hiçbir zaman sevmedin. Ne arkadaş ne ötesi." başımı sallayarak duvara tutunma hissiyatıyla doldum.
Ellerim soğuk duvarla buluştuğunda, birkaç adım yakınlaşarak gözüme baktı, aslında demek istediği şeyler farklıydı, anlayabiliyordum.
Ancak söylememeyi kendisi seçiyordu. Bu iyi değildi, kirli geçmişi açma çabasıyla ve birlikteliğindeki tüm bu yalın davranışlarıyla durum rahatsızlık veriyordu.
Telefonumun titremesiyle, kendisini umursamadan, üst üste atılan mesajları az önce kurulan cümlelerin bıraktığı olumsuz etkiyle birlikte okudum.
Videogamelover:
Benimle değil ama
Kalbini de seninle birlikte yok eden o kişiyle oldukça mutlusun
Ve sana söyleyeceğim son şey, mutluluklar.
OLAYA GELLLL
hikaye yazılış amacından, yani textingden çok çıkmyck. Merak etweyin (edilmez ama etmeyin iste WNSKWHSKWJWKS)
Her seferinde buraya bir eleştiri cümlesi bırakıyorum kimse eleştirmiyor lütfen artık eleştirin ajdiwbdkj
Her neyse sonra görüşürüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun |texting|
Roman pour AdolescentsVideogamelover: Aşk tehlikeli bir oyun Göksu, Videogamelover: Ve sen sağ kalamayacak bir oyuncusun. Videogamelover: Şimdi söyle bana, tüm bu tehlikeye karşı oynamaya devam edecek misin? G.: Bu oyunun kurucusu bensem, G.: Bu son hiçbir zaman kötü b...
