Ertesi gün Namjoon uyandığında yatağın diğer tarafını boş bulmuştu ve bu onu korkutmuştu. Yanındaki ışıltılı, güzel ve huzurlu yüzle uyanmaya alışmıştı.
Her zaman Seokjin'den önce uyanır ve birkaç dakika ona bakardı. Kulağa ürkütücü gelebileceğini biliyordu ama bu, Seokjin'in güzelliğini yakalanmadan gerçekten takdir edebildiği tek zamandı.
Korkmuştu çünkü yaptığı şeyden sonra, Seokjin'in ondan kaçtığını biliyordu. Artık Seokjin'in onu terk etmek için bir nedeni olmasından korkuyordu.
Bütün bu aylar boyunca Seokjin'e verdiği her sözü tutmuş ve onunla ilgilenmişti ama her şey sadece birkaç dakika içinde kırılmıştı. Namjoon çaresizlikle inledi ve işe hazırlanmak için yataktan kalktı.
Binaya varır varmaz Yoongi onu durdurup kafeteryaya sürükledi, "Dünden beri bir şey yemedin." Bir beslenme kutusu çıkarıp Namjoon'a uzattı,
"Ye."
Namjoon, "Aç değilim." diye mırıldandı.
Yoongi biraz sinirli bir şekilde, "Yiyeceksin ve hepsi bu," dedi.
Namjoon içini çekerken kutuyu açtı ama yemeye başlayamıyordu.
"Ne hakkında düşünüyorsun?" Yoongi hafifçe koluna dokundu.
"Korkuyorum." Namjoon ona üzgün gözlerle baktı, "Ya beni terk ederse?"
Yoongi kıkırdadı, "Seni terk etmek isteseydi, uzun zaman önce bırakırdı. Seni terk etmek için çoktan bir sebep bulurdu. O yüzden fazla düşünme." Yemek çubuklarını aldı ve Namjoon'a kahvaltıdan bir parça uzattı.
"Bu ruh halinden kurtulmalısın, Joon-ah." Yoongi saçını okşadı, "Sana ihtiyacımız var. Şirketin sana ihtiyacı var, Kim Namjoon."
Namjoon başını salladı, "Deniyorum."
Yoongi üzgünce gülümsedi, "Biliyorum."
===========================================================================
Seokjin eve girdiğinde Namjoon'un da orada olmasını bekliyordu. Ama ev boştu. İçini çekti ve tazelenmek için odaya gitti. Banyodan çıktığında ev hala boştu. Telefonunu kontrol ettiğinde Namjoon'dan bir mesaj geldiğini gördü.
Namjoon
Geç kalacağım.
Beni bekleme
Gece 3-4'te gibi gelebilirim.
Seokjin
Tamam.
Bir şeyler ye mutlaka.
Namjoon
Yedim.
Seokjin telefonu kilitleyip koltuğa fırlattı. Aç olmadığı için Saeha'ya çoktan gitmesini söylemişti. Yatağa uzandı ve uyku onu yenene kadar tavana baktı.
Seokjin odadan bazı sesler duyunca uyandı. Gözlerini kıstığında Namjoon'un banyoya girdiğini gördü. Duvardaki saate bakmak için arkasını döndü. Saat 5. Seokjin gözlerini kapattı ve uyumaya devam etti.
Seokjin sonunda uyandığında saat sabahın yedisiydi. Namjoon'un yanında mışıl mışıl uyuduğunu gördü. Kalkmak üzereydi ama sonra güneş ışığının Namjoon'u rahatsız ettiğini fark etti.
Hızla ayağa kalkıp panjurları sessizce kapattı. Namjoon'a gülümsedi ve üniversiteye gitmek için hazırlanmaya başladı.
Bu birkaç gün böyle devam etti. Namjoon, Seokjin üniversiteden eve dönmeden önce şirkete gider ve gece geç saatlerde geri gelirdi.

YOU ARE READING
PROMISE {NAMJİN}
FanfictionSeokjin'in hayatı, nişanlısının nikah dairesine gelmediği o gün tamamen değişmişti. Bu değişiklik hayatına iyi mi gelecekti yoksa her şeyi daha da kötüye mi götürecekti bilmiyordu.