Minho'nun ağzından...Eve geldiğimde Jeongin'e seslendim fakat cevap vermemişti, ayakkabılarımı çıkaracağım zaman başka birinin ayakkabılarını görmüştüm.
Jeongin'in böyle bir ayakkabısı yoktu çünkü, terliklerimi giyip Jeongin'in odasına çıktım.
Kapıyı çaldım fakat ses veren olmadı, kapıyı açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu fark ettim. Bir kez daha çaldım kapıyı ama ses gelmedi.
Odamdan yedek anahtarların olduğu kutudan Jeongin'in odasının anahtarını alıp kilidini açtım.
İçeri girdiğimde Jeongin'i çıplak ve biriyle sarmaş dolaş uyuduğunu gördüm.
Minho
"Jeongin."Kalkmamıştı.
Minho
"Jeongin!"Biraz daha sesimi yukselttigimde ikiside uyanıp bana bakmıştı. Ben onların ikisine şaşkına bakarken onlarda aynı bana bakıyordu.
Hyunjin
"Kapıyı kilitlenmedin mi?"Jeongin
"Kilitledim."Minho
"Sizi duyuyorum ve kapıyı yedek anahtarla açtım."Jeongin
"Mahremiyet kalmadı ya."Minho
"Kapıyı çaldım ses vermedin sana bir şey oldu diye korktum hala mahremiyetten bahsediyorsun!"Jeongin
"Tamam abi bağırma!"Minho
"Sen asıl bana bağırma, benim neden haberim yok bir ilişkin olduğundan!"Jeongin
"Jisung ile olan ilişkinden neden benim haberim yok mesela?!"Minho
"Bugün söyleyecektim Jeongin! Hem ayrıca siz ne zamandır beri ilişki içindesiniz?"Hyunjin
"Saba-"Jeongin
"Bir kaç hafta oldu."Minho
"Bir kaç hafta demek keşke bir ilişkin olduğunu bana da söyleseydin böyle öğrenmek istemezdim."Jeongin
"Özür dilerim."Minho
"Okulu mu astın?"Jeongin
"Yani."Minho
"Kaldırın kıçınızı duş alın, sonra sen kendi evine Jeongin sende şirkete."Jeongin
"Tamam."Odadan çıkıp derin bir nefes aldım, öf daha senin yaşın kaç basın kaç be çocuğum.
Kendi odama geçip üstümü değiştirdim. Sabah kahvaltı etmediğim için mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.
Hazırlık bitince abi iç güdüsü ile Jeongin'in odasına çıktım, kapıyı çaldım ses gelince içeri girdim.
Minho
"Kahvaltı hazırladım bari kahvaltı etmeden gitmeyin, ağrı kesici lazım mı?"Diye sordum Jeongin'e bakarak. Ama o yanındaki çocuğa dönmüştü.
Jeongin
"Çok ağrıyor mu?"Hyunjin
"Biraz ağrıyor malum saba-"Jeongin
"Evet lazım abi."Minho
"Sen üsttemiydin, kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi."Jeongin
"Of abi, geliyoruz hadi git!"Gülümseyip odadan çıktım.
Vallahi hiç aklıma gelmezdi seme olacağı. Mutfağa geri inip dolaptan ilaç kutusunu aldım, içinden ağrı kesiciyi çıkartıp masanın üstüne bıraktım. Sürahiye su doldurup onuda masaya bıraktım.
Ikiside inince kahvaltıya başlamıştık.
Adın ne diye sordum karşımda kahvaltısını eden pembe saçlı çocuğa.
Minho
"Adın ne?"Hyunjin
"Hyunjin, Hwang Hyunjin."Minho
"Memnun oldum Hyunjin sen benim adımı biliyorsun değil mi?"Hyunjin
"Evet Minho adınız."Gülümseyip çaprazımda oturan Jeongin'e döndüm.
Minho
"Hala yazıyor mu sana?"Jeongin
"Kim?"Minho
"Sence?"Jeongin
"He o."Jeongin kafasını çevirip yanında başını eğmiş çocuğa bakıyordu.
Hyunjin
"O bendim... özür dilerim gerçekten, yaptığım çok büyük bir saygısızlıktı ve ayrıca size onunla ilgili bir mesaj yazmamalıydım, çok özür dilerim affedin beni lütfen!"Hyunjin ayağa kalkıp kafası resmen yere değecek kadar eğilmişti.
Minho
"Ah ne diyeceğim bilmiyorum gerçekten."Hyunjin
"İsterseniz kızın ama gerçekten özür dilerim, affedin beni."Minho
"Düşüneceğim."Masanın altından Jeongin'in bacağıma vurması ile anlamaz bakışlarla ona döndüm.
Minho
"Ne var?"Jeongin
"Abi!"Omuz silkip kahvaltıma geri döndüm. Hyunjin'e baktığımda üzgün ve pişman görünüyordu ama yapacak bir şeyim yok o saygısızlığı bana yapmayacaktı.
☆▪︎ ▪︎☆
