(Özel Bölüm 2)

567 56 74
                                    

S
M
U
T

Waow

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

*İlahi bakış açısı*

"Neden o denize attığın şeylerin içinde ne olduğunu söylemiyorsun? Ne yazıyorsun, doğru söyle!" Jisung ellerini belinde birleştirip Minho'ya bağırdı kızgınca. Neredeyse her sabah bir kağıda not yazıp o kağıdı bir şişenin içine koyuyordu ve kağıdı denize atıyordu. Ne yazdığından haberi yoktu Jisung'un. "Deniz kızı sevgili buldun da onunla böyle mi mesajlaşıyorsun? Ariel benden daha mı güzel?!"

"Jis... Ne diyorsun güzelim, ne Ariel'i?"

"Şu deniz kızı prenses var ya ondan bahsediyorum. Kızıl kızıl saçları var böyle... Kızıl saç mı seviyorsun? Saçımı kızıla boyatayım mı?" diye düşünceyle sordu. Gerçekten boyatmayı düşünüyordu.

"Bebeğim..." Minho Jisung'un yanına gidip ellerini sevgilisinin ince beline sardı kollarını. "Kimseye mesaj gönderdiğim yok. Saçını boyatmana da gerek yok, böyle mükemmelsin."

"Ne yani saçımı boyatırsam mükemmel olmayacak mıyım?"

"Sen içki mi içtin? Kokuyorsun-"

"İçmedim!" diyerek Minho'yu ittirmeye çalıştı Jisung. Minho ise Jisung'un bu hallerine gülüyordu.

"Minik bebeğim benim..." diyerek saçından öptü Jisung'u. "Sen her şekilde mükemmelsin. Kel olsan bile mükemmelsin"

"Bana Dwayne Johnson mu diyorsun yani?"

"O kim?" diye sordu kaşlarını çatarak. Kendini biraz geri çekip Jisung'a baktı ve Jisung'un da ona bakmasına izin verdi.

"The Rock diye de geçiyor. Hızlı ve Öfkeli'deki Luke Hobbs." Jisung'un dediğiyle Minho kahkaha atmaya başladı.

"Jisung... Sarhoşken bunları nasıl hatırlıyorsun?!"

"Sarhoş değilim!"

"Eminim değilsindir." diyerek Jisung'u öpmeye başladı. Dudağına konan küçük ama çok olan öpücükler yüzünden dudakları iki yana kıvrınan Jisung kollarını Minho'nun boynuna dolandı. Zamanı yakaladığında Minho'yu sertçe öperek küçük öpücüklerin yerini derin bir öpüşmeye bıraktı.

Bir süre o şekilde öpüştükten sonra Minho Jisung'u belinden kavrayarak kucağına aldı. Öpüşmeleri daha da derinleşirken Minho yatağına kadar gelip Jisung'u büyük yatağa bıraktı ve üzerine çıktı.

Dudaklarını Jisung'un boynuna değdirdiğinde Jisung'tan gıdıklandığını belli eden bir ses çıktı. Minho bir elini yavaşça Jisung'un tişörtünün içinden göğüs ucuna doğru uzatırken Jisung kollarını Minho'nun sırtında birleştirmiş bir şekilde daha fazlasını bekliyordu.

"Daha ileri gidersem beni durdurmana izin vermeyeceğim. Tamam mı devam mı?"

"Devam~" Jisung'un aegyu yaparak söylediği şeyle Minho boynuna ufak bir ısırık bıraktıktan sonra geri çekildi. Kendi üzerindeki tişörtü çıkartırken Jisung kızaran yanakları ve dudağıyla oynayan parmağıyla ona bakıyordu. "Vücudun çok güzel."

"Seninkinden daha güzel değil." diyerek sevgilisinin tişörtünü eteklerinden tutarak yukarı kaldırdı. Jisung hafifçe doğrularak Minho'ya yardımcı olduktan sonra tamamen doğrulup Minho'nun kucağına çıktı.

"Yat." Jisung'un dudaklarını büzerek söylediği şey Minho'nun çapkınca gülümsemesine sebebiyet oldu. Geriye yaslanıp bedenini Jisung'a sunarken Jisung hafifçe ayaklanıp Minho'nun eşofmanının ipini çözdü. Eşofmanı çıkartmadan önce geri oturarak Minho'nun derin nefesleri eşliğinde birkaç kere kalçasını ileri geri salladı.

"Siktir... Jisung, bunları yaparak eskiden kötü şeyler yaptığını hatırlatıyorsun bana"

"Sadece anı yaşa Minho..."

Minho'nun göğsünde duran ellerini çekip tamamen üzerinden kalktı. Eşofmanı, parmaklarının Minho'nun tenine değdiğinden emin olarak yavaşça çıkardıktan sonra boksırın üzerinden onu usulca okşadı. "J-jisung..."

"Sakin ol koca oğlan."

"Ah...!"

Boksırı da çıkardıktan sonra yaptığı ilk şey ağzını kullanmak oldu. Dişlerini değdirmeden dilini kullanarak ileri geri giderken ağzından çıkan sesler Minho'yu delirtmek üzereydi. Nefes alış verişleri düzensizleşmiş, bir an önce Jisung'un içine girmek istemeye başlamıştı.

Jisung yeteri kadar ıslattığını düşünerek kendini geri çekmiş ve içine almadan Minho'nun kucağına yerleşmişti. Minho'nun sağ elini alıp orta ve işaret parmağını da birkaç kere yaladıktan sonra kalçasına doğru götürüp Minho'ya bakmıştı.

"Uzun zamandır yapmıyorum, biraz genişlet..." dedikten sonra Minho'nun üzerinde domalıp Minho'nun işini daha rahat halletmesi için yer açtı.

"Bu kadar seksi olmak suç olmalı, Jisung." diye mırıldandıktan sonra ilk önce orta, sonra işaret parmağını Jisung'un içine gönderdi. Gelgitleri hızlanırken Jisung'dan çıkan seslerle delirmemek elde değildi.

Jisung en sonunda dayanamayıp Minho'nun parmaklarını içinden çıkardı ve doğrulup deliğini Minho'ya doğru konumladı. Yavaşça içine alırken açılan ağzı ve boynundan akan terlerle Minho'ya şahane bir manzara sunduğundan birhaberdi.

Bir süre Minho'ya alıştıktan sonra kucak dansı yaparcasına ellerini Minho'nun göğsüne koyup kalçasını öne çıkarmış ve yukarı aşağı yapmaya başlamıştı. Uzunca bir süre o şekilde durduktan sonra yorulup kendini Minho'nun göğsüne bıraktı. Odada sadece nefes nefese kalan çiftin nefes alış verişleri duyuluyordu.

"Jisung, durma."

"Yoruldum." Sevgilisinin bu dediği şeyle kollarını Jisung'un beline sarıp doğruldu Minho. Bu sefer kontrol ondaydı.

Jisung'u geriye doğru yatırıp kalçasını kendine çekti. Jisung'un yukarı kalkan kalçasını sıkıca tutarken kendisini sürekli ona bastırarak devam ediyordu.

İnanılmaz derecede verdiği zevkle bir süre sonra aynı anda boşalan ikili birbirlerine sadece bakarak bir sürü şey anlatıyordu. Nefes nefese kalmışlardı ve ikisinin de gözleri birbirlerinin gözlerinden başka yere bakmıyordu.

Dakikalar sonra yan yana uzanmışlardı. Minho, Jisung'u omzuna çekmiş, Jisung da kolunu Minho'nun göğsüne koymuştu. Üzerlerine örttükleri örtünün soğuk kumaşı bedenlerinin sıcak uyumuyla havayı nötrlüyordu.

Minho Jisung'un saçlarına bir öpücük kondurduktan sonra çoktan uyuyan sevgilisine baktı. Ne ara bunca şey yaşanmıştı, ne ara Jisung onun için bu kadar değerli olmuştu hatırlamıyordu. Belki ilk gördüğü an? Belki de evin önünde dava açmaması için ona yalvardığı an? Ya da göğsü yandığı için krem sürdüğü zaman?

Bilmiyordu. Jisung o kadar aşık olunası biriydi ki aşık olan kişi zamanı bile hatırlayamayacak kadar kör olmuştu.

Derin bir nefes alarak gözlerini kapattı ve güzel bir uykunun onu ele geçirmesine izin verdi.

*Ertesi Gün*

"Minho götüm ağırıyor."

"Aaa neden acaba?"

"Sakın bana dün ben sarhoşken benden yararlandığını söyleme!"

"Ama sen istedi-"

"Şimdi siktim belanı!"

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

Bu bölümü yazarken;
Yüzüm: 😐
Kalbim 💓💓
Klavyem: 😱😰😫
Zihnim 😏🙂
Odamdaki cin: 😳
Şeytan: 😎😼😈🤘✌️👏👏👏
Okuduğum yaoiler: 😒"hepsini ben öğrettim?¿"

Deadly Difficulty 2/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin