"Burda ne yapıyorsun evine gitsene" "gidemem,yapamam" "neden" sustum... anlamasını bekledim. "Haa anladım" elini uzattı, ne yani bu zamana kadar zorba olan kişi bana elini mi uzatmıştı,saçmalık "hadi burda donucaksın" "nereye gidecem ki" "nereye olabilir bana hadi daha fazla uzatmadan kalkta gidelim" başka çarem yoktu tuttum elini,eli sıcacıktı beni güvende hissettiriyordu minho'nun evine vardığımızda koltuğa oturmuş minho'nun içerden gelmesini bekliyordum, beklerken uyuya kaldığımın farkına bile varamadım."hey,jisung" uykulu bir şekilde "efendim" "kalkta koluna bakıyım" "ha?" gözümü açtığımda pansuman malzemeleriyle karşımda duruyordu. Hemen doğruldum "kolunu açarmısın" çok kibardı, gömleğimden kolum sıyrılmadığı için düğmelerini açıp gömleğimi çıkardım. Batikon sürerken yanıyordu ne kadar belli etmemeye çalışsamda boşaydı. "Hey! Yanıyor mu" "ahh şey biraz" "dayanabilir misin" "hmmhm" ne yapıyordu bu, bana iyimi davranıyordu çok garipti yarım saat sonra telefonumu getirdi "şarjı bitmişti benimkilerden birine taktım" "teşekkür ederim" telefonumu elime alıp açtım kilit ekranımda annem ve babam vardı telefonumu kapatıp başımı geriye yasladım -ki bunu minho fark etti- gözlerim dolmuştu "hey iyi misin noldu" telefonumu alıp baktı ve kilit ekranını görünce anladı. Hızlıca içeriye gitti, yanıma geldiğinde elinde içki vardı "onu niye getirdin?" "İnan bana iyi gelicek" "emin misin" "bana güven" sebepsizce ona güvenmek istiyordum.
Sabah gözlerimi açtım yanımda minho vardı "AĞAĞAĞAĞA" "kulak zarım gitti yavaş be" "s-se-sen neden yanımdasın!" " ah şu konu merak etme aklından geçen olmadı sen çok azcık(!) sarhoş olunca benim senin yanında uyumamı istedin ondan yani yoksa başka bişey olmadı" olsaydı da bişey olmazdı,sevinirdim.
"Hey burda benimle beraber kalmak istermisin?" "ama sen-" "biliyorum yaptığım her şey için çok pişmanım" gözlerindeki pişmanlığı görebiliyordum,ayrıca sevgiyide."umm pekela" bir gün iki gün derken birbirimize alışmıştık "sincap,marketten noodle alır mısın" "tamamm" markete gittim dönüşte biri önüme çıktı yolumu değiştirdiğimde o yöne geldi "bir şeye mi ihtiyacınız var" "minho'yla aranızda ne var" "hiçbirşey sadece arkadaşız hem bunu neden soruyorsunuz" dediğim sırada minho aradı açtım "efendim" "nerde kaldın çok acıktım" karşımdaki adam bağırdı "minho canım dostum beni özledin mii" "j-ji-jis-jisung lütfen hemen ordan u-uz-uza-uzaklaş" ne olduğunu anlayamadan karşımdaki adam silah doğrultu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soznsuzluk Veya Aşk
Fanfictionjisung okulda en nefret edilen kişiydi. jisung'un zorbalarından biri olan minho durmadan jisung'u rahatsız ediyordu. jisung'u darladıkça ona dahada bağlanıyordu. Birbirlerine duyulan nefret aşka mı dönüşüyordu?