"Hocam şey..." "açıklama yapmayın hadi bugün benden size izin yapacaklarınız vardır şimdi hadi eve gidin" "ama hocam" "gitmezsen döverim. 3,2-" "tamam tamam" dedikten sonra eve yöneldik çanta getirmiyorum okula gelirken çünkü herşey buradaki dolapların içindeydi. Minho markete uğrayacağım demişti bende eve gitmiştim ondan önce canım sıkıldığı için oyun oynamak geldi aklıma bayağı bi oynadım ne kadar oynadım hiç hatırlamıyorum ama gökyüzü aydınlıktan kararcak kadar oynamıştım. Minho hala gelmemişti,bu garipti telefondan aradığımda ilk önce meşgul'e attı,daha sonrasında ulaşılamadı merak etmem için yapıyorsa başarıyordu bir sürü sesli mesaj bırakmıştım ama bütün hepsinde söylediğim şey aynıydı "minho nerdesin,minho neden telefonunu açmıyorsun,minho bişey mi oldu,mjnho iyi misin" oluyordu bunlarda başka birşey gelmiyordu aklıma düşüncelerimde minho kalbimde minho duygularımla minho her yerde minho vardı.
Minho'mu özlüyorum lütfen birşey yapıyım onun için diye içimden geçirirken bi telefon geldi hemen açtım "sen minho'nun sevgilisimisin" kalın bi sesdi sanki yapmacıktı yada tanımamak için sesini kalınlaştırıyordu "evet noldu" "minho elimde eğer onu bırakmazsan öldürürüm" telefonun uzağından minho'nun sesini duydum "jiss bana bişey olmaz sakın bunları dinleme beni dinle tamam mı dedikleri hiçbirşeyi yapma-" dedi. "Beni dinle" "dinliyorum ne var ya" bütün söylediğim sözler hıçkırıkla çıkıyordu "hey iyi misin neden ağlıyorsun" "acaba neden olabilir" "banane minhoyu rahat bırakacaksın ve yeni bir sevgili bulacaksın" arkadan yine minho'nun sesini duydum "jiss beni dinle sevgili bulma seni bekliyor olacağım ama beni bir şüreliğine arama bu 1 ay da sürebilir ama dayan tatlım" dedi bana ilk defa tatlım demişti ama ilk tatlım diyişini şu anda olmamalıydı.
Yarın okula gittim derse ilk giren hoca biyoloji hocasıydı ve bana ilk sorduğu soru "jisung Lee know nerde" oldu "şey hocam" sınıftaki herkes "ayrıldınız mı yoksa bu ilişkinin sürmeyeceğini biliyordum" "saçmalamayın ya yeter minho hakkında olmayan şeyleri demeyin minho ile ayrılmadık kavgalı da değiliz minho rahatsız da değil minho kaçırıldı tamam mı!!" "Minho da kim" "le know işte benim ona öyle dememe izin veriyor sevdiği kişiler diyebiliyor" hoca atladı "ne yanı şimdi le know kaçırıldı mı" "evet" "nedeni ne?" "Nedenini bende bilmiyorum"
Günler ve haftalar minhosuz geçiyordu, minho'ya aşık olan alt ve üst sınıflardan bayağı zorbam olmuştu minho kaçırıldığı için 1 ay da sürebilir demişti ama ben dayanamıyordum ne minho'nun yokluğuna ne de zorbalarıma telefonumda bir mesaj gördüm "ben fixel minho'yu asla göremiyeceğini bilmeni isterim" minho'yu kaçırmanın adı fixelmiş.Dayanmaya çalıştım 1 ay geçti oldu 2 ay 2 ay oldu 2 ay 3 hafta.
Bugün herşeyi bitirmeye kararlıyım bir a4 kağıdı ve kalem alıp yazmaya başladım "fixel ve zorbalarım üzgünüm size gerçek istediğinizi veremedim çünkü ikinizde farklı şeyler istiyorsunuz biriniz beni canlı istiyor ama hemde cansız yarı ölü istiyor diğerinin ise tamamen ölü istiyor" yazdım son cümleyi herşeyi bitirdiğimde yazacaktım kalemimi kağıdımı ve bir ip alıp okula gittim herkes dersteyken tuvalete gittim.
Lambanın ucuna ipimi bağladım ve kafamı geçirmeden önce son cümlemi başka bir kağıda yazdım ve kalemi bırakıp sandalyeye çıktım. Kafamı ipe geçirip sandalyeyi iktirdim,sandalye ses çıkarmıştı gözüm kararmaya başlıyordu o bulanık gözle gördüğüm ilk şey minho ve minho'nun "jiss hayır yaptığını söyleme sakın sadece seni endişelendirmek için bir şakaydı hadi bununda şaka olduğunu söyle" boğulan boğazımda cevap vermeye çalıştım "ü-ü-üzgü-üzgünüm haya-ha-hayatım am-a-ama şak-şa-şaka değ-deği-değil" dedim ve orada gözlerimi sonsuz uykuya kapadım.Minho
"Jiss hayır" diye boşu boşuna bağrıyordum devrilen sandalyenin üstünde notlar olduğunu farkettim ilk büyük olanı okudum "fixel ve zorbalarım üzgünüm size gerçek istediğinizi veremedim çünkü ikinizde farklı şeyler istiyorsunuz biriniz beni canlı istiyor ama hemde cansız yarı ölü istiyor diğerinin ise tamamen ölü istiyor ortak noktayı buldum..." yazıyordu sonrasında küçük olanı okudum "fixel sana bunu canlı veremediğim için özür dilerim ama umarım kabul edersin sana hediyem cansız bedenim" yazmıştı fixel diye birşey bile ortada yoktu jiss sana bunu yaşattığım için üzgünüm sadece bir şakaydı ve gerçek görünmesi için 2 ay kadar uzattım süreyi.
Bunun acısıyla dayanamazdım deniz kenarına gittim ve jiss'in bana ilk sevgili olduğumuz zaman söylediği şeyi ve üstüne birkaç şey ekleyerek atlıyacaktim denize "jiss bana demiştin ki bir yıldız kadar parlak bir deniz bir okyanus kadar pürüzsüzsün,sevgilim seni denizim olarak görüyorum demiştin işte o denizin denize karışmaya gidiyor" dedim ve koskocaman maviliğe gözümü kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soznsuzluk Veya Aşk
Fanfictionjisung okulda en nefret edilen kişiydi. jisung'un zorbalarından biri olan minho durmadan jisung'u rahatsız ediyordu. jisung'u darladıkça ona dahada bağlanıyordu. Birbirlerine duyulan nefret aşka mı dönüşüyordu?