EVİMİZ?

222 15 36
                                    

Depodan Hyunjin'i ittim ve çıktım. Hayatım iyice boka sarıyordu. Ben ile alıp veremedikleri ne ki? Bunları bir kenara bırakıp kendi evime doğru yürümeye başladım. Yağmur yağıyordu. O yüzden hızlandım ve koşmaya başladım. Sonra soluklanmak için durdum. Kaldırıma bir araba yanaştı. Arabanın kapısı açıldı içinde Hyunjin vardı.
Hyunjin:
Yağmur yağıyor arabaya binsene!
Felix:
Hayır kendim gidebilirim.
Dedim ama Hyunjin parmağını şıklattı ve arabanın içinden 2 tane adamına beni alması için emir verdi. Kolumdan tutuyorlardı. Arabaya zorlada olsa bindirdiler ve kapıları kapatıp kitlediler.  
Hyunjin;
Ya zorla yada isteyerek civcivim
Felix:
Civcivin filan değilim cezamı çektim bi bırak beni
Hyunjin Felix in saçının bir tutamını eline doladı ve kulağımı ağzına doğru yaklaştırdı. Ve şunları dedi "istesende istemesende sen bana aitsin unutma bunu Civciv" civcivi bastırarak söylemişti. Sonra kafamı sert bir şekilde bıraktı. Benim evime gitmeyeceğimizi zaten biliyordum. Ama onun evine  gideceğimizi hiç akıl edememiştim. Ev ormanlık bir alandaydı. Bir kişi için fazla büyüktü. Arabanın kilitli kapısını açtılar ve yine kolumdan tutup sürüklemeye başladılar. Bunu yapmak zorunda değilim. Ama elinde sonunda istemesem bile yaptırıyorlar.
Hyunjin;
Evimizi beğendin mi?
Felix:
-Miz  derken?
Hyunjin:
Baya evimiz
Felix:
Saçmalama burada kalmayacağım.
Hyunjin:
Öylemi? Eğer burada kalmaya razı olmazsan üzerine adres bulucu çip
kazıtırım hangisi?
Felix;
Saçmalama istediklerini yaptım ve hala beni rahat bırakmıyorsun ne istiyorsun Hyunjin benden
Hyunjin;
İstiyor musun? İstemiyor musun? Sevgilim
Felix:
İstemiyorum ayrıca ben senin sevgilin filan değilim
Hyunjin:
Artık öylesin ve bunda senin duyguların önemli değil ben ne istiyorsam onu alırım. Hem istemiyordun değilmi? Minho benim odaya götür şunu.
Minho:
Tamam
Dedi ve beni Hyunjin'in odasına götürdü. Ona yalvarmıştım beni bırakması için ama dinlememişti sanırım o da benim gibi Hyunjin 'den korkuyordu. Minho beni yatağa otutturdu ve kapıyı kitleyip gitti. Kapının yanına oturdum. Ağlamaya başlamıştım yine. Aynı şeyleri bir daha yaşamak istemiyorum. Tam toparladım derken yine her şey batıyor.
Minho:
Bıraktım efendim
Hyunjin;
Tamam evimden şimdi çık
Minho:
Tamam efendim
Diyerek çıktı. Ayak sesleri geliyordu. Sonra kapıya bir anahtar takıldı ve çevrildi. Kapı açılmıştı tahmin ettiğim gibi Hyunjin'di.
Hyunjin:
Şşşş ağlama benim uslu civcivim acıtmayacağıma söz veriyorum. Hem ben seni onun için getirmedim çipi takıp bırakıcağım seni. Ama belli olmaz
Felix;
Lütfen bırak beni kalıcağım senle.
Hyunjin:
Laf ağızdan bir kez çıkar
Dedi ve yine saçlarımdan tutup sürüklemeye başladı. Yatağa fırlattığında bayılcak gibi oldum ama hala bilincim açıktı. Yine o kırmızı ipleri çıkardı onlardan gerçekten nefret ediyorum. Kırmızı bir ip hiç bir yerde asla görmek istemiyorum. Yine yatağa bağlamıştı. Bu ne zamana kadar böyle devam edecekti? Bu sorunun cevabını ben bile bilmiyordum. 4 gün cezam vardı ama şimdi onla sonsuza kadar mı yaşayacağım?Elinde yine kalın bir iğne vardı. Üzerime çıktı. Ve beni kendine doğru çevirdi. Kıyafetim uzun kollu olduğu için kıyafeti sıyırdı ve sonra iğneyi sapladı. İçime bir şey girdiğini hissettim bu büyük ihtimal çipdi. Harika artık nereye gitsem beni görüyordu.
Hyunjin:
Şimdi benden kaçmayı dene sevgilim
Felix:
KAÇ KEZ SÖYLEDİM BEN SENIN SEVGILIN DEĞİLİM
Hyunjin:
Şşşş bağırma ayrıca istesende istemesende bana aitsin benim sevgilimsin anladın mı?
Ben cevap vermedim sonra üzerimden indi ve gitti kapıyı açıcakken ben seslendim
Felix;
İpleri çözmeyecek misin?
Hyunjin:
Hayır orda kalıcaksın
Felix:
Lütfen çöz
Hyunjin;
Hayır.
Dedi kapıyı ve ışığı kapatıp gitti. Bari ışığı kapatmasaydı. Delirmek üzereydim artık nereye gitsem beni görecekti. Kurtuluş yoktu artık. Bunları düşünürken kapı açıldı. Hyunjin içeri girmişti
Hyunjin:
Acıdım küçük civcivime o yüzden yemek getirdim
Felix:
Yemeyeceğim 
Hyunjin:
Mızmızlanma ama yoksa ben yediririm
Dedi ve ipleri çözmeye başladı. Bileklerim sonunda serbest kalmıştı. Aslında yemek yemek çok istiyordum ama yüz veremezdim. Ayrıca bu benim hastaneden aldığım programa uyuyordu.
Hyunjin:
Yiyecek misin?
Felix:
Hayır ayrıca sen benim yemek programımı nereden buldun?
Hyunjin:
Hee bumu?
Dedi elindeki kağıdı göstererek
Hyunjin;
Arabanın içinde buldum. Ona göre yaptım yemeğini
Felix:
Yemeyeceğim git
Hyunjin eline kaşığı aldı ve çorbadan bir kaşık aldı çok sıcak olduğu için üflüyordu.  Sonra kaşığı zorla ağzıma sokmaya çalıştı ama sokamıyordu.
Hyunjin:
Ağzını aç yoksa ben mi açayım?
Ben kafamı hayır dercesine sağa sola salladım. Sonra beklemediğim bir hamle ile kaşığı ağzıma soktu. Ama yutmuyordum
Hyunjin;
Yut ama o kadar ağzına aldın
Sonra yutmadığı fark edince yanaklarımı sıktı ve yutmak zorunda bıraktı beni. Çorbanın tadı aslında güzeldi.
Hyunjin;
Beğendin mi?
Beğenmiştim ama yüz vermeyecektim
Felix:
Hayır
Hyunjin:
Sevdiğini ikimizde biliyoruz
Dedi ve çorbadan bir kaşık daha aldı aynı şekilde onu da yedirdi. Bunu bitirene kadar devam etti.
Hyunjin:
Bittiğine göre bu senin suyun içmeyi unutma
Ama ben arkamı döndüm. Hyunjin kısık bir sesle bu çocuk neden böyle dedi ve kapıyı kapatıp gitti. Gittiğinde suyu aldım ve içtim her ne kadar numara yapsamda çok susamıştım. Artık  bütün günlerim bu odada geçecek gibiydi. Sonra kapı tekrardan açıldı.
Hyunjin:
Susadığını biliyordum
Dedi sonra yatağa yanıma oturdu.
Cebinden bir kağıt çıkardı. Ve elime tutuşturdu.
Hyunjin:
Okursun bunu
Dedi ve tekrardan çıktı.
Kâğıdı açtım ve okumaya başladım bu benim hangi günler çıkabileceğimi gösteren bir programdı. Şöyle yazıyordu.
Pazartesi:
Spor salonuna inebilirsin 16.00 dan 19.00 a kadar orda kalabilirsin
Salona inebilirsin 19.00 dan 23.30 a kadar orada kalabilirsin sonra odana
Salı:
Evin birinci koridorunda gezebilirsin saat 12.30'dan 15.30 a kadar orda kalabilirsin
Müzik odasına çıkabilirsin 15. 30 dan 17.30 a  kadar orada kalabilirsin sonra odana
Çarşamba:
Benim ile dışarıda istediğin bir yere gidebilirsin  saat 09.30 da 10.00 a kadar orda kalabilirsin
Mutfağa gidebilirsin saat 10.30 dan  11.30 a kadar orda kalabilirsin sonra odana
Perşembe;
Havuza inebilirsin saat 13.30 'dan  14.30 a kadar orda kalabilirsin
Bahçeye çıkabilirsin orda saat 15.00dan 16.30 a kadar orda kalabilirsin sonra odana
Cuma;
Atari salonuna inebilirsin orda 13.30 dan  17.00 a kadar orda kalabilirsin sonra odana
Cumartesi ve pazar;
Benim istediğim yerlere gidebilirsin veya bahçeye çıkabilirsin.
Bir tane not yazıyordu:
!NOT!; EĞİTİMİN İÇİN YOONGI ÖĞRETMENINI TUTTUM HER GÜN O GELECEK VE SANA ÖZEL DERS VERECEK
____________________________________
Merhaba!! Ben Irmak yazarıyım şuan bence gayet güzel ilerliyor
Oy vermeyi unutmayın!!
Instagram hesabım; liwingsatute
Umarım beğenirsiniz sizleri seviyorum<33
   

PLAY WITH FIRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin