PLAY WITH FIRE

KURTULUŞ

Sabah olmuştu. Hala yaralarım ağrıyordu. Yaralarım değil aslında bütün vücudum ağrıyordu. Gerçekten dün gece yaşananlar iğrençti. İğrenç hissettirdi. Kusmak istiyorum. Ağzımda ipten dolayı ağrıyordu. Dün gece onla uyumuş olmalıyım. Ama gevşeyip çözülmüştü. Kapı açılma sesi geliyor. Umarım gelen Hyunjin değildir. Onun yüzünü bile görmek istemiyorum. Onun ile aynı sınıfa düştüğüm güne lanet olsun. Ondan nefret ediyorum.
Hyunjin:
Yemek yiyecek misin?
Felix:
Git seni gördüğümde bile kusmak istiyorum.
Hyunjin:
Bir dakika daha bacaklarındaki kurşun çıkmadan iyileşmişe benziyor
Dedi ve yanıma gelip bacaklarıma bir kaç kez tekmeledi. Tekmelerken çok büyük bir çığlık attım. Ama o sadece gülüyordu ve bundan zevk alıyordu. Bu gerçekten iğrenç.
Hyunjin:
Bağırma o kadar da sert tekme atmadım. Ayrıca temiz kıyafet getirdim dolabından. Giyin ama burda kal
Felix:
Git
Hyunjin:
Tamam gidiyorum kapıyı kitlerim
Dedi ve kapıyı kitleyip gitti. Tek istediğim bunların hepsini unutmak. Onunla tanıştığım günden beri her şeyi unutmak istiyorum. Ama bunlardan önce eski arkadaşım Minho'nun ihaneti gerçekten beni çok kırmıştı. Ona çok yalvarmıştım beni bıraksın diye ama bırakmamıştı. Beni zorla o odaya götürmüştü. Seungmin'den çok uzun süredir haber alamıyordum. Kaçarılmadan öncede görmedim. Her neyse kıyafetlerimi giymem lazımdı ama bacaklarımdaki kurşunlardan dolayı kalkamazdım. Of umarım o gelip giydirmez. Vücuduma temas etmesi gerçekten beni korkutuyor. Kapı açıldı ve tekrardan içeri Hyunjin girdi.
Hyunjin;
Giyemiyorsun değil mi?
Felix:
Hayır başımın çağresine bakabilirim. Git buradan
Hyunjin;
Ama mızmızlanma ikimizde giyemeyeceğini biliyoruz.
Felix:
GİT
Hyunjin:
Hadi ama...
Dedi ve üzerime yürümeye başladı. Gerçekten ne yapacağını bilmiyordum o yüzden yanımdaki taşı aldım.
Felix:
Bana bir adım daha yaklaşma
Hyunjin:
Napıcaksın? Taşı kafama filan mı atacaksın? Şu an bunu yapmak için çok güçsüzsün
Dedi bende sonra taşı ona doğru fırlattım ama ıskaladı. Hyunjin yanıma gelmişti. Bileğimden tutarak
Hyunjin:
Ben sana ne dedim? çok güçsüzsün şu an kendini yalanların ile kandırma
Felix:
Bırak beni ve siktir olup git
Hyunjin:
Bu köşede bu boruya bağlayayım mı yoksa bu depoda özgür mü olmak istiyorsun? Ah, bide bağlayacağım boru doğal gaz borusu ne kadar sıcaktır. Bütün gün orda durmaktan sırtında 3. Dereceden yanık oluşur
Dedi ve bir süre ikimizde sessiz kaldık.
Hyunjin:
Bende serbest kalmak istediğini düşünmüştüm
Sonra uzun zamandır sıktığı bileğimi bıraktı ve kıyafetleri eline aldı giydirmeye çalışıyordu zorla da olsa giydirdi
Hyunjin:
Bu depoda serbestsin. İstediğin gibi dolaş. Ah, çok özür dilerim sen bacaklarındaki kurşunlar çıkmadan yürüyemezsin unutmuşum. JDJFHFHDHR
Felix:
Git lütfen
Hyunjin;
Lütfen? Sana bunu yapan adama bile naziksin böyle olma Felix ne kadar bu halini sevsem bile böyle olma
Dedikten sonra gözlerim karardı ve yere çok sert bir şekilde vurdum. Uyandığımda Minho ve Jisung karşımdaydı.
Minho;
İyi misin?
Jisung:
Evet, Hyunjin seni bize bıraktığında böyleydin.
Felix:
Saçmalıyorsunuz ikinizde
Minho ve Jisung;
Hayır
Felix:
Sizce Minho beni zorla arabaya bindirmeseydi ilk gün bu halde olur muydum? Yaralarıma bak yaralarımdan yüzüm ve vücudum gözükmüyor. İğrenç bir hayatım olucak sizin sayenizde. Siz benim eski arkadaşlarımdınız. Sizin için kurşun bile yerdim. Ama siz bana ihanet ettiniz ve beni buraya bırakıp gittiniz. Hoş değil anladınız mı? Bir zamanlar birbirimiz için hayatlarımızdan bile vazgeçebileceğimiz bir arkadaşlığımız vardı. Ne oldu bize?
Minho:
Biz gerçekten isteyerek yapmadık. Hyunjin bizim seni sevdiğimizi bilerek en zayıf noktandan vurdu. Bizi bu konuda zorladı
Jisung:
Evet bizi gerçekten zorladı. Hem, sana ne yaptı? gerçekten kötü gözüküyorsun
Felix:
Hangisinden başlamalıyım gerçi siz ikiniz benim için iki yabancıdan ibaretsiniz
Jisung:
Eğer söylersen seni götüreceğimiz ülkede ona göre tedavi olacaksın lütfen söyle
Felix:
Götüreceğimiz? Hyunjin nerde o bu konuşmaları duysa ikinizide gebertir.
Minho;
Hyunjin şu an burda değil farklı bir ülkede seni bize bırakıp gitti. Gelmesi 2 3 gün sürer o yüzden karar ver burda bu eziyeti çekmek mi istiyorsun? Yoksa bizimle Isviçre'ye mi geleceksin?
Felix:
Tamam sizin ile geleceğim
Minho:
Harika zaten gelirken güvenlik kameralarını kırmıştık
Felix:
Ama bir sorun var...
Jisung;
Sorun nedir?
Felix:
Benim içinde adres bulucu çip var
Minho:
Yuh bu adam bu kadar mı psikopat
Felix:
Diğer yaptıklarını duysan kusarsın
Jisung;
Piç her neyse uçak yarın o gelmeden uçağa binmiş olmamız lazım en azından senin binmen lazım bide İsviçre'ye gidince hastaneye gitmen lazım. Çok fazla yaran var
Felix:
Hayır gidemem eğer doktor bunlar nasıl oluştu derse ben ne derim?
Minho:
Doğru ama bu adamdan niye bu kadar çok korkuyorsun
Felix:
Uzun konu boşver. Evin anahtarları sizde mi?
Jisung:
Evet.
Dedi elindeki anahtarları göstererek.
Minho:
Sen yürüyebiliyor musun?
Felix:
Hayır
Jisung:
Niye
Felix:
Hyunjin bacaklarıma ateş etti ve bunları içimden çıkarmadan yürüyemem
Jisung;
Hastaneye gitmek istemediğinden emin misin?
Felix:
Sadece bu konu hakkında gitmeliyim . Sorulardan da sıyrılırız
Minho;
Tamam o zaman hastaneye gidelim Jisung şurada bir yerde tekerlekli sandalye görmüştüm onu getir.
Jisung;
Tamam.
Jisung bir tekerlikli sandelye ile dönmüştü. Tekerlekli sandalyeye Felix'i otutturduktan sonra hastaneye gitmek üzere arabaya bindiler. Hastaneye gelmişlerdi.
Felix i doktorun yanına bıraktıktan sonra kapıda beklemeye başladılar.
Doktor:
Kurşunları çıkardık ama bu nasıl oldu?
Jisung:
Acil bir işimiz var değilmi Minho o yüzden de Felix'i alıp gitmeliyiz
Minho:
Evet evet
Dedikten sonra hızlıca odaya gittiler ve Felix i aldıkları gibi tekerlekli sandalyeye otutturup aşağı götürdüler. Doktorun sorularından sıyrılmışlardı. Artık Felix in bavulunu almak için eve gidebilirlerdi. Jisung ve Minho'nunki çoktan hazırdı. Felix in bavulunuda altıkdan sonra arabaya yerleştirdiler. Artık yarın için hazırdılar. Hiç kimse heyecan veya korku ayırt edilemeyen bir duygudan uyuyamamıştı
____________________________________
Merhaba!Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yavaş yavaş Felix kurtuluyor. Sizleri seviyorum^_^