- child
narin kökleri aile toprağında ancak sert çakıllara rastlayan, ilk yaprakları hain eller tarafından yırtılan, çiçekleri açıldıkları sırada dona uğrayan ruhların sessizlik içinde katlandıkları acıların tasvirini; bu en hüzünlü ve etkili şiiri göz yaşlarıyla beslenmiş hangi sanat bize bir gün verecek?
dudakları acı bir meme emen ve tebessümleri çok haşin bir bakışın yok edici kudretiyle sindirilen çocuğun acılarını bize hangi şarkı söyleyecek?
hassasiyetlerinin gelişmesine hizmet etmek üzere etraflarında yer almış kimselere hassasiyetleri kahredilen bu zavallı kalpleri tanımlayacak bir öykü, benim gençliğimin gerçek tarihi olur. ben, yeni doğmuş çocuk, hangi gurur hissini yaralayabilirdim? hangi organım veya ahlaki eksikliğim annemin beni hor görmesine sebep oluyordu? ben istenerek dünyaya getirilmiş bir çocuk mu, doğuşu kaza eseri olarak doğmuş bir çocuk mu, yoksa vücudu sitemle dolu olan bir çocuk muydum?
bakıcıların insafına terk edilmiş, varlığı unutulmuş bir çocuk. kardeşlerinin, hayatını biraz tatsızlaştırmak şöyle dursun kendisine acı çektirmekten zevk aldıkları çocuk. kan bağı olan düşmanları tarafından yok sayılmış bir çocuk.
kıymetleri takdir olunmamış hisler bazı ruhlarda kine dönüşür, fakat bu duygular benim ruhumda toplandı ve orada, daha sonra hayatım üzerine dökülen bir yol ortaya çıkardı. endişe ile titreme hali insanın durumuna göre sinirlerini gevşetir, korkuyu ortadan kaldırır ve korku sürekli bir uysallığa dönüşür.
böylece insana, kendisine adeta bir esir hali veren zayıflık gelir. ama aralıksız kopan bu fırtınalar beni bitirdikçe, öyle bir kudret ortaya çıkmaya başladı ki,
manevi yanım tamamlanmaya başladı.
...
kendimi ancak kendi varlığımda mahpus tutsak yaşamaya mahkum bırakan hükmü bozmak için ne çok gayret sarfettim. ruhun bütün iştahıyla uzun zaman beslenmiş ümitlerimin bir anda nasıl yok olduğunu anlamak zor olmamalı...
"herkese iyi akşamlar, sevgili konuklar!" merdivenlerin başından gelen sesle başımı çevirdim. bay lee konuşmasını yapmak üzere göğsünü şişirmiş, yukarıdan bakıyordu gelen kimselere. sol elinde kaldırdığı bardağını hafifçe sallıyordu konuşurken.
"umarım gecenin keyfini çıkarıyor ve geri kalanında da çıkarmaya devam edersiniz! sizleri aramızda görmek büyük bir şeref." hafifçe gülümsemişti. "günün anlam ve önemi adına sizlere söylemek istediğim çok fazla şey var ancak..."
gözleri beni bulmuştu.
"sevgili oğlum yongbok'un da aramızda bulunması vesilesiyle gerçekleşen bu davet.."gerginlikten terleyen ellerim pantolon kenarlarımı bulmuş hafifçe sıkarken fire vermemeye çalışıyordum. sevmiyordum burada olmayı,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lily of the valley
Romance"doğu şiiri sonraları nasıl parlamışsa, o da öyle parladı ruhumda." - vadideki zambak