Dünya adaletli değildir,kimse kimseyle aynı değildir ama kimse de eşit haklara sahip değildir. Bazı insanlar yoksullukla ömürlerini yitirirken bazı insanlar paranın içinde yüzer. Bu saçma bir algıdır, para insanı büyütür derler,kendini üstün kılar. Aslında hayata tek bir pencereden bakar böyle insanlar. Duygulara veya eğlenceye yer yoktur hayatlarında,robot gibi yaşar giderler. Nereden mi biliyorum?
Teoman Kara,kendisi şarkılarıyla son birkaç yılda büyük bir ün kazanmış genç bir şarkıcı. Sesi gibi kendisi de oldukça mükemmel ve yakışıklı. Onunla oldukça zaman geçirmeye vaktim oluyor,kendisi benim patronum olur. Menajeri olarak hayran mesajlarını ona okumak da bana düşüyor,bütün genç kadınların ilk aşkı,saplantılı olan ve benim yerimde olmak isteyen tonlarca kadın... Ben de çok utanarak söylüyorum ki onu yakışıklı buluyorum ama bu ona aşık olduğumu falan belli etmiyor. Kendisi bu kadar mükemmelken hangi kadın onu görmezden gelebilir ki?
Şimdi yapacağı bir konser için kuliste hazırlık yapıyordu. Ben de koltukta oturmuş onu izliyordum. Alnına düşen kumral saç tutamları,çoğu insanda olmayan o mükemmel bal rengi gözleri,belirgin yüz hatları beni benden alıyordu. Sanki ünlü bir ressamın özenle çizdiği sanat eseri gibiydi. Tabii ki ona aşık değildim, dediğim gibi sadece çok yakışıklıydı!
"Levin,neye bu kadar büyülenmiş gibi bakıyorsun acaba?"
Onun sesiyle iç dünyamdan uzaklaşıp gözlerimi birkaç kere kırptım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Başımı eğdim ve ayaklarıma bakmaya başladım.
"Bir yere bakmıyorum,Bay Kara. Yanlış anladınız." Dediklerime kahkaha attı ve ayağa kalktı. Yanıma geldi ve saatlerce düzleştirmeye uğraştığım saçlarımı karıştırdı. Ona aynı zamanda da oldukça sinir oluyordum ama yakışıklılığı sinir duygumun önüne geçiyordu.
"Sen öyle diyorsan Levin,öyle olsun." Bir bardak su ile tekrar masaya oturdu ve aynadan kendine bakmaya başladı. Gülümsedim ve başımı kaldırdım.
"Bay Kara,gerçekten oldukça egoist birisiniz. Her kız size aşık değil,bunu da kafanıza sokmanız gerek. Hem neden bana senelerdir hala adım ile değil soyadım ile sesleniyorsunuz?" Kesinlikle her kız ona aşıktı ama bunu duyup daha da egoist olmasını istemiyordum.
"Ne yani Levin,ünlü olmasam beni sever miydin. Hem adını sevmiyorum. Eftâl ne demek onu bile bilmiyorum,değişik bir isim." Sanki ben onun her şeyine bayılıyordum!
"Ünlü olmasanız kesinlikle sizi sevebilirdim ama Bay Kara,insanlara para verilince değişiyorlar. Hem adım oldukça güzel!"
"Senin için ünsüz de olurum ama," Tam cümlesine devam edecekken içeriye görevlilerden biri girdi ve Teoman'ın sahne sırası geldiğini söyledi. Bana gülerek ayağı kalktı ve kulisten çıktı. O çıktığı an koltuktaki yastığı alıp yüzüme bastırdım ve çığlık attım. Bu adam beni kalpten götürecekti!
Yarım saat kadar kuliste oturdum ve dışarı çıktım. Teoman sahnede insanlar ona tezahürat ederken ben de ön kısımda görevliler için ayrılmış kısma geçtim. Bir süre daha sahnenin ortasında şarkı söyledi,sonra sıkılmış olmalı ki hayranları ile konuşmak için aşağı indi. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o bir sürü insanın arasına girmişti. Koşarak yanına gittim ve elimle üç korumayı yanıma çağırdım. Teoman'ı kolundan çekerek arkama aldım ve sahnenin yakınlarına getirdim. Korumalar hayranları tutmaya çalışıyordu.
"Bay Kara,kafayı mı yediniz siz?" Bağırarak söylediğim kelimeleri zar zor duydu ve omuz silkti. Küçük bir çocuk gibiydi. Onu tekrar sahneye çıkardım ve kenardan birkaç korumayı daha aşağı gönderdim. Arka taraftan kulise geçip telefonumu ve çantamı aldım. Konserin bitmesine en az iki saat vardı ve eve gidip biraz kafa dinleyebilirdim. Birkaç korumayı konser sonunda benim eve gittiğimi ve onu da düzgünce eve götürmesi için tembihledim. Sonra da arka taraftaki arabama gidip evime sürdüm. Bugün gerçekten tüketmişti beni. Eve girdiğim an üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağa attım. Çok kısa bir süre içinde de gözlerimi yumup uykuya daldım...
Sabah..
Gözlerimi telefonumun çalma sesi ile açtım. Teoman'ın stilisti Burhan arıyordu. Aceleyle telefonu açtım.
"Burhan geç kaldım değil mi? Bay Kara'ya bol şekerli sütlü bir kahve al, benim birazdan orada olacağımı söyle ve bugün için giyeceği kombini ona ver-" Ben aceleyle konuşurken Burhan yüksek sesle kalbimi nedense paramparça edecek üç kelime söyledi.
"Eftal,Teoman öldü."
🍀
İlk bölüüm,biraz kısa oldu ama idare edin,yarın bir bölüm daha gelecek.
İnstagram:snowflxkeq_
İnstagram hesabından spoiler ve bölüm bilgilendirmeleri yapılacaktır.
![](https://img.wattpad.com/cover/344035309-288-k691331.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Ömrü
RomanceEftal Levin,ünlü Teoman Kara'nın menajeridir. Patronuna karşı kendisi bile bilmediği duygular hissediyordur. Bir yaz sabahı kadın telefonuna gelen ölüm haberi ile uyanır. Teoman büyük bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Bunu duyan Ef...