"aşkım, uyan artık~" sarışın çocuk uykusunu bölen mırıltılar ve dudakların hissiyle gözlerini araladığında bir anlığına ne olduğunu algılayamadı. karşısında beliren ve ona dudağının kenarındaki gamzelerini göstererek gülümseyen sevgilisiyle dün akşam onunla kaldığını hatırladı, uykulu olduğu için tam açamadığı gözlerinin iyice kapanmasına sebep olacak kadar büyük gülümsedi. onun gülüşünü gören hoseok, uzanıp jimin'in yanağına dudaklarını sürttü, ardından yüzünü saçlarına daldırıp derince soludu ve konuşmaya devam etti. "dakikalardır seni uyandırmaya çalışıyorum.""hobi~ beş dakika daha uyuyamaz mıyım~" jimin dudaklarını büzerek sızlandığında onların üstünde hoseok'un daha iki saniye öncesine kadar saçlarının arasında olan dudaklarının baskısını hissetmeyi beklemiyordu. jimin ona karşılık veremeden geri çekilen hoseok, sevgilisinin çatılan kaşlarına bakıp güldü.
"ama okula geç kalacağız. daha kahvaltıya inmemiz lazım."
"kantinden yeriz... beş dakika daha uyuyayım."
"yorgun musun hala?"
işittiği sorusuyla kapattığı gözlerini hızla açan jimin, hoseok'un bıyık altından gülüşünü gördüğünde omzuna vurdu. "salak! yorulacağım bir şey mi yaptık sanki!" az önce uyumak için sızlanan kişi kendisi değilmiş gibi yataktan kalkmak için hızlı bir hamle yaptı.
"ya tamam gel, kızma." hoseok ondan önce davranıp sevgilisin kolları arasına çekmiş ve yüzünü bu kez de boynuna gömmüştü. "ya meleğim benim, odada ne prezervatif var ne kayganlaştırıcı. ilk seferimizde nasıl bunlarsız sevişmemizi bekliyorsun?"
"keşke haklı olmasan..." jimin ona naz yapmayı bırakıp sarılışına karşılık verdiğinde hoseok daha da sıktı kollarını. "biliyor musun, binbir türlü şey düşünmüştüm ama hiç senin de ilk seferin olacağı ihtimalini düşünmemiştim."
"jimin, oradan bakınca playboya falan mı benziyorum?" sevgilisinin dediği şeye güldü sarışın olan. hoseok kendisinin aksine tamamen tecrübesiz değildi fakat hiç son aşamaya kadar gittiği de olmamıştı. partilerde birkaç sefer ağız işi aldığını ve verdiğini söylemişti, fazlası yoktu.
jimin, bunu yaşadığı kişiyi tanıyıp tanımadığını sorduğunda hoseok, yalnızca, jimin'le aynı dönemden biri olduğunu söylemişti. yani, jimin muhtemelen kişiyi tanıyordu ancak samimi değillerdi. geçmişte yaşanmış bir şeyi sorun etmemesi gerektiğini söyleyip içini rahatlatmaya çalışmıştı hoseok. jimin'se kanında gezen kıskançlığı görmezden gelmeyi seçmiş, dönemindeki herkese hobisinin potansiyel saksocusu gözüyle bakacağını ona ve kendine itiraf etmemişti.
"jimin kim? hani benim adım aşkımdı?"
hoseok başını gömdüğü yerden çekip jimin'in yüzüne baktı. "sana olan aşkımdan geberirsem görürsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
young love || namkook
Fanfictionjungkook, namjoon'a karşı olan hislerini daha fazla içinde tutamayacağını fark ettiğinde ona isimsiz bir mektup yazmaya karar verir.