Şarap ve Viski +18

- 1 - Üvey Babam

Odamın kapısı açıldı. Siyah bir gölge içeri girdi ve kapıyı kapatıp kitledi. Yatağıma doğru yaklaşıp bana doğru eğildi. Onun eğilmesiyle bende kafamı kaldırıp dudağına yapıştım. Kollarımla boynunu sararken o da benim üzerime çıktı. Nefesimiz kesilene kadar öpüştüğümüzde kafasını aşağı indirmesiyle bende oraya çevirdim bakışlarımı. Pantolonunun altındaki sertleşmiş aletine bakıyordu. Kafasını bana çevirdiğinde sırıttım. Benim yüzümden olmuştu. Ama hak etmişti o da bana aynısını uygulamıştı sonuçta.

"Bak sen şu küçük kıza hem babacığını kötü duruma düşüyor hemde sırıtıyor!" dedi gülerek. Dudağına hızlı bir öpücük bırakarak ona cevap verdim. "Babacığımı kötü duruma ben düşürmedim. Zaten o bana her baktığında aynı duruma düşüyor. Bence senin gözlerinde sorun var!" dedim alayla. Güldüğünde konuşmama devam ettim. "Ayrıca, babacığım sende beni o duruma düşürdüğün için hak ettin."

"Öyle mi? İnanamadım pek sana dur bir bakayım." diyerek elini şortumun içine gönderdi. Kilodumun üstünden kızlığımı elleyince ürktüm. Gözlerine baktığımda iyice kararmıştı ve içinden açlık ve tutku akıyordu. Yaklaşıp tekrar dudağını öptüm. Bana karşılık vermeye başladığında dillerimiz ortada buluştu. Çok büyük bir şevhetle öpüyordu dudaklarımı. Bana karşı çok açtı. Elimi pantolonuna atıp altını açıcağım zamanda dış kapının açılmasıyla geri çekildim.

Arınç oflayarak yataktan kalktı. İyi geceler öpücüğümü verdikten sonra kapıya doğru yöneldi. Alt kısmına baktığımda gerçekten çok kötü bir durumda olduğunu fark ettim. Ama neyseki annem bunu görünce Arınç'ın işini halledicekti. En çokta bu sinirimi bozuyordu ya zaten. Ne kadar onu annemden bile kıskansam da sırf anlamasın diye onunla beraber olmasına izin vermek, beni en çok üzen şeylerden biri olabilirdi!

"Arınç..." diye mırıldandım tam çıkıcakken. Başını bana döndürüp konuştu. "Efendim güzelim?" dedi yumuşak ama bir o kadar da sert sesiyle. "Onunla sevişirken beni düşün olur mu?" dedim gülerek. Gülümsedi ve kafasını tamam anlamında salladı ve dışarı çıktı. Odaya vardığında kapıyı kitlediğini hissettim. Çok geçmeden sadece 5 dakika sonra büyük bir inleme sesi geldi. Normalde Arınç, ön sevişmeyi uzatmasını seven biriydi. Ya da bana karşı öyleydi. Zaten ona da sorduğumda 'Seninle daha çok vakit geçirmek için öyle yaparım yavrum.' diyerek cevap vermişti. Daha önce Arınçla hiç sevişmemiştik aslında. Çünkü ben hiç hazır olamamıştım. Bugün ona mesaj atıp oda da beklediğimi söylemiştim, çünkü annemin eve gelmeyeceğini sanıyordum. Onunda geleceği tutmuştu. Artık ne kadar Arınç'ın olmak istesem de maalesef hâlâ olamamıştım.

Arınç benim üvey babamdı. Annemle 2 ay önce evlenmişti. Ondan öncesinde, annem de Arınç'la tanışmadan önce, Arınç benim sevgilimdi. Ama çok fazla görüşemiyorduk çünkü birimiz 16 diğerimiz 28 yaşındaydı. Eğer ki reşit olsaydım daha rahat görüşebilirdik tabiki ama hem ona hemde bana söylenebilecek laflar yüzünden bu hayalimizden vazgeçmiştik. En son Arınç'tan vazgeçme aşamasındayken annem evleneceği biri olduğunu ve beni onunla tanıştırmak istediğini söylemişti. Kabul edip gittiğimde Arınç'ı görmemle şok olmuştum. Onu hem özlemiştim hemde kırılmıştım. Benimle olamayınca başkasıyla (annemle) buluşmuştu. Ama sonra nedenini bana anlattığında onu affetmiştim. O benim üvey babam olacağı için görüşmemiz çok daha rahat olucaktı.

Düşüncelerime odadan gelen büyük bir inleme sesiyle ara verdim. Ses giderek daha da yükseliyordu ama Arınç'tan hiç ses çıkmıyordu. Normalde ne kadar kendini tutsa da en azından kısık bir ses gelirdi ama bu sefer o da yoktu. Ne kadar riskli olsa da Arınç'a mesaj atmaya karar verdim.

Siz: Arınç odadan tek ses geliyor da yaşıyor musun acaba?

Anında görmüştü.

Babacığım: Yaşıyorum bebeğim, sadece ben duşa girip çıktım salonda yatıyorum.

Siz: Neden? Bir şey mi oldu?

Babacığım: O bugünde isteyince bende yeter artık diyerek salona geçtim.

Siz: Benim odama gelseydin keşke... Çok özledim seniii

Babacığım: Olmaz bebeğim, annen hâlâ uyumadı.

Siz: *Fotoğraf*

Babacığım: Hassiktir!

Babacığım: Hemen geliyorum.

Telefonu kazandığım zaferle mutlulukla kapattım. Kapı açıldığında Arınç'ı gördüğümde mutluluğum iki katına çıktı. Arınç üstüme uzandı ve dudağıma yapıştı. Alt dudağımı dişleri arasına alıp emdi ve geri bıraktı. Geri çekildiğinde konuşmaya başlayacaktım ki dudağıma yapışıp dilini ağzıma soktu. Dili beni sömürürken sertliğini bacaklarımın arasına yerleştirdi ve dudaklarımdan ayrıldı.

"Bu gece seni öyle bir sikeceğim ki..." dedi ve boynumu öpüp konuşmaya devam etti.

"İnlemekten sabah uyandığında sesin duyulmayacak."

---------C---------

Yeni kurguyla selamlar!

Umarım bunu da beğenirsiniz.

Hikaye hakkında eleştirilerinizi ve önerilerinizi yazabilirsiniz. 👉🏻

Ve eğer ki Kan Davasının devam etmesini isterseniz buraya yazın 👉🏻
(Eğer öneriniz varsa belirtin çünkü benim aklımda çok bir şey yok.)

Asıl sorumuza geldik bölüm nasıldı ve hikayeyi beğendiniz mi?