Şarap ve Viski +18

- 3 - "Hamileyim!"

Medya: Arınç ... Asıroğlu

"Ceylin ben siz belki barışırsınız diye yaptım, yani sen hâlâ ona aşıksın sandım gerçekten çok özür dilerim!" dedi Gece.

"Gece ben sana dedim değil mi? Benim sevgilim var dedim sana! Sen niye beni dinlemek yerine Doruk'u çağırıyorsun?" dedim Gece'nin söylediğine karşılık.

"AMA SEVGİLİN KİM DEDİĞİNDE NE İSMİNİ SÖYLEDİN NE DE BAŞKA BİR ŞEY BENDE YOKTUR SANDIM NEREDEN BİLEBİLECEKTİM SEVGİLİN OLDUĞUNU HE?" dedi Gece bağırarak.

"Gece! tamam sakin ol lütfen!" dedi Eren Gece'nin kolunu tutarak.

"Off tamam sakinim!" dedi Gece.

"Ceylin sende geç otur. Gideceğim ben zaten!" dedi Doruk üzgün gözükmeye çalıştığı gözleriyle.

"Yok, hayır. Eve gideceğim ben!" dedim ve kapıya ilerleyerek çekip gittim.

(...)

Arınç'tan

Ceylin gittikten sonra odadan çıktım. Mutfağa gidip su içtim ve geri yatak odasına gitmeye başladım.

Sırf Ceylin için evlenmiştim Sena'yla. Ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum ama Ceylin'le ilişkimi devam ettirmek istiyordum. Onu ilk gördüğümde aşık olmuştum ona. Bir keresinde kuzenimin hocası aramıştı beni. O yüzden okula gitmek zorunda kaldım. Okul koridorunda görmüştüm onu. O okul formasıyla, uzun bacaklarını gösteren kısa eteğiyle. Hatta o arkasını döndüğünde göz göze geldiğim kalçasıyla anında sertleştiğimi hatırlıyorum. O kadar güzeldi ki! O kiraz gibi dudakları hele ki... Onları öpmek, sikimi içine sokmak istemiştim o gün... Göğüsleri, beni kendimden alıyordu.

Bunları düşünmeyi bir yana bırakıp odaya gireceğim sırada yine sertleşmiştim. Bir 'of' çekip kapıyı açtım ve içeri girdim. Yatağa doğru ilerlerken gelen sesle sıkıntılı bir nefes verdim.

"Ooo Arınç bey! Hayırdır bulabilmişsiniz odanın yolunu!"

Sena'ya doğru döndüm. Gözlerine sert bakışlar attığımda gözlerini benden çekti.
Geri yatağa dönüp üzerimi çıkarttım ve yatağa yattım. Sena'da yatağa uzandı ve bana doğru döndü. Bir elini göğsüme koydu ve kafasını boynuma gömdü. Orayı emmeye başlayınca ona arkamı döndüm.
Arkamdan Sena'nın itiraz eden sesi kulaklarımı doldurdu.

"Ay sen zaten hep kaç benden!" dedi Sena. Ama kullandığı kelimeler, sahte siniri, cilvesi aynı Ceylinime benziyordu. Aslında Ceylin zaten tam annesiydi. Annesine baktığımda onu görüyor gibiyim, bakışları, gözleri, dudakları...

Bunların hepsi aklımı başımdan alıyor ama sadece Ceylin'e bakarken öyle. Sena'ya baktığımda ise hiçbir şey hissetmiyorum. Sanırım Ceylin'in bir tek yumurta ikizi de olsa ben yine sadece Ceylinime bakarken o duyguyu yaşayabilirim.

"Hayırdır, ne düşünüyorsun da sırıtıyorsun böyle?" Düşüncelerime Sena'nın sesiyle son vermiştim. Keşke vermez olsaydım. Benim düşüncelerim Sena'nın her şeyinden daha iyiydi!

"Sanane amına koyayım! Sırıtıyorsam sırıtıyorum ne ilgilendirir seni?"

"Anladım ben anladım... Duru'yu düşünüyorsun sen!" dediğiyle hemen ona döndüm ve yerimde doğruldum. O da benim doğrulmamla yerinde dikleşti.

"Bana bak Sena! Sakın bu Duru konusunu Ceylin'in yanında açayım deme! Daha geçen gün açmaya kalktın o zaman bile ne olduğunu anlamadan kızın yüzü düştü, bir daha sakın yapma bunu ve ağzından bir daha Duru ismini duyarsan ağzını sikerim senin! ANLADIN MI!"