5

9 2 0
                                    

"Yiğit geldi bugün." dedim abime hitaben. Ağzına lokma götürürken donup kalmıştı. Bana çevirdi gözlerini. Adamın adı bile tadını kaçırıyor olacak ki yemeden bıraktı çatalını masaya. "Hangi Yiğit?" Bir umut sormuştu bu soruyu, biliyordum.

"Çevik olan." Soyadı gibi değil de sıfatıymış gibi söylediğimi fark ettim.

"Çok kalifiye çocuk." dedi babam yanımdan. Dudaklarını kıpırdattı beğenircesine. "Müthiş. Miras hukuku dersine girmiştim. Efsane bir beyin."

Abim masada babam olduğu için zaten gergindi şimdi iyice öfkelenmişti. Bana baktı anlatmaya devam etmem için. "Sahi," babam konuşmasını bitirmemişti. "Yemeğe çağıralım bir akşam. Teşekkür ettin değil mi kızım bugün? Ayağına kadar gelmiş hem. Sıcağı sıcağına bu akşam bir yemek organize edelim de çıksın aradan."

"Yok," dedim seri bir şekilde. Gerginlik çekemeyecek kadar yorgundum. "Dün Şerbet'le kalamadım, nöbetim vardı. Evde olmam gerek bu gece. Siz yaparsanız bile eşlik edemem yani."

"Hm," ağzına aldığı lokmayı çiğnerken sessizce mırıldanmıştı babam. "Catering firmasını senin eve yönlendiririz o zaman. Sarp, Yiğit iyi çocuk. Network'ü de sağlamdır. Aranı iyi tutmanı tavsiye ederim."

"Sağ ol tavsiyelerin için." derin bir nefes aldı sabrının sınırlarındaki abim. "Niye gelmiş?"

"Davayla alakalı görüşmeye." Göz kırptım dahası olduğunu anlatır gibi. Başıyla onayladı beni. Ona cevap verirken emrivakiye binen yemek çıkmıştı aradan.

"Sarp'ın davası mı?"

"Karışık baba-" Konuşacağım sırada telefonum çaldı. Bilmediğim bir numaraydı. "Kusura bakmayın, telefon bekliyordum da. Müsaadenle babacığım,"

"Tabi kızım, buyur."

Mendille dudaklarımı silip telefonla birlikte ayaklanmıştım. Daha sessiz bir ortama geçene kadar arama düştü, ben geri aradım.

"Alev Kandemir'le mi görüşüyorum?" Kaba bir ses tonu konuşunca kaşlarım çatıldı. "Evet," dedim benzer frekansta bir aksilikle. "Siz kimsiniz?"

"Özgür Yücesoy, cinayet bürosunun yeni amiriyim. Bundan sonra birlikte çalışacağız, bilgisi gelmiştir diye umuyorum."

"Evet. Niçin aramıştınız?"

"Gün içinde Bahar Kepçekli davasıyla alakalı sizinle yüz yüze görüşmek isterim."

"Hay Allah," dedim sahte bir telaşla. "Dosyalamada bir sıkıntı mı var yoksa?"

"Hayır, aksine gayet özenli hazırlanmış."

"Niye yüz yüze görüşmek istiyorsunuz o zaman?"

"Aklıma takılan birtakım sorular var."

"Bildiğim her şey dosyalarda. Sizi yeterince aydınlatmıyorsa yapabileceğim bir şey yok. Boş yere yormayın kendinizi buraya kadar."

"Sadece bugün görüşmeyi değil Alev Hanım," sesi benimle atışmaktan bıkmış gibiydi. "Bundan sonraki otopsilere katılmayı da isterim." Gülümsediğini duydum. "Tabii size de uygunsa."

Ağzımı araladım ancak diyecek bir şeyim olmayınca paşalar gibi geri kapattım. Bugün herkesin emrivaki günüydü sanırım. Elimde olmadan oflamıştım. "Otopsilere söz vermeyeyim. Bugün için akşam sekiz uygun mudur?"

"İş çıkışınız mı?"

"Yemek verecektik zaten, davetlim olursunuz."

"Rahatsızlık vermeyeyim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 28, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

gizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin