2004 temmuz 17
"A-anne!" Küçük bir kız çocuğu yerde kanlar içerisinde yatan bir kadına sarılıyordu.
"A-anne söz veiyorum uslu olucam! Lütfen, anne uyan!"
Masum kız annesinin çok ama çok derin bir uykuda olduğunu düşünüyordu. Daha ne düşünürdüki? O sadece 4 yaşındaki bir çocuktu.
Annesine öyle sarılıyorduki annesi şimdi yaşasaydı muhtemelen boğulurdu. Elini annesinin siyah saçlarına götürdü. Annesinin eliyle gözlerini açmaya çalıştı. Boşunaydı.. Artık annesi yokdu....
***
"Dilek! Artık uyansana! İşe gecikiceksin."
Yavaşca gözlerimi açtım. Karşımda ablam durmuştu. Siyah saçları yüzüne dökülüyordu. Siyah gözleriyle beni süzüyordu. Biz bir ikizdik. İkiz olmamıza rağmen ablam hakkında bir şey bile bilmiyordum. Ablam beni çocukluğumdan, anemizin öldüyü günden beri korudu. Bana sahip çıkmıştı."Ne yüzüme mal gibi bakıyon?"
"Uyandım abla büyütmene gerek yok. Daha alarm bile çalmadı bir az sakin ol."
"Bu gün senin toplantın yokmuydu akıllı?"
"Laaa.. Unutmuşum ben tamamen!" Heyecanlı bir şekilde ayağa kalkıp üzerime polis üniformamı attım. Evet bir polisdim.
Ablamın giyindiği personel kiyafetine baktım. Kırışmıştı. Ablam bir otel personeliydi. Aslında okusaydı benden daha büyük bir iş sahibi olurdu ama o okumamayı seçti. Ama şaşırtıcı bir şekilde maaşı benden kat-kat yüksek. Böyle şeyleri sorgulamam.
Onun hayatı sonuçta. Hemen bir tost yeyip ayakkabımı giyindim. Telefonumu açıp Barışı aradım. Ablam bana baktı.
Telefonumu elimden aldı.
"Yine neden onu arıyorsun?"
"Belkide iş arkadaşım olduğundandır. Sence neden ola bilir abla?! Arabammı var benim?!"
Ablam aramayı sonladırdı ve kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladı.
"Yaa, abla napıyorsun?"
"Atla." Ablamın yanında durduğu arabaya baktım. Bir dakika ablamın arabasımı vardı?
"Abla arabamı aldın?"
"Arkadaşın arabası. Atla." Arabaya oturdum. Arabanın içine baktım. Ablamın arkadaşının olduğunu söylediği araba neredeyse sanki onundu. Hatta ablamın sigara çakmağı bile vardı. Ablamın çakmağındaki desenler çok eşsizdi. İmzası bile vardı üzerinde.
Daha fazla sabredemeyip ablama merak dolu gözlerle baktım. Belkide ikiz olduğumuzdandır ama nedense bir şey sormak istediğimi anladı.
"Noldu? Yinemi beni sorguya çekiceksin?"
"Sorguya çekmiyorum! Sadece bir kaç soru soruyorum. Ama sende çok büyüttün artık. Hem senin araban değolse neden çakmağın burda? Ayrıca tuttuğun takım ve en sevdiğin oyuncunun resmi bile var. Zevkleriniz bir yere kadar aynı ola bilir."
Ablam verdiğim bu soruları beğenmemişti. Yüz ifadesinden belliydi. Trafikde durduk. Ablam hiç bir şey söylememekle ısrarcıydı. Bu beni kızdırıyordu.
"Abla ne-"
"Gözlem yeteneğin sandığımdan çok iyiymiş."
"Her halde. Ben bir polisim."
"Arkadaşımla aynı arabayı kullanıyoruz desem ne dersin?"
"Bu ola bilir derdimde, arabada sadece sana ait eşyalar var. Buda senin söylediklerini çürütür."
"Çok akıllısın. Tebrik ederim ama bu araba gerçektende arkadaşımın."
Daha çok bu konuda konuşmak istemedim. Eğer daha çok konuşursam ablam bana kızar ve arabadan atar. Sonuçta onun ismi Selin. Selin aklına bir şey taktımı onu yapar.
Ablama baktım. Çok ciddi bir şekilde yola odaklanmıştı. Bazen eve geceleri geç gelir. Ama artık buna alıştım. Hepsini benim güzel bir hayat yaşamamı istediğinden yapıyor değilmi? Ama artık ablama yük olmak istemiyorum.
"Abla, küçükken oynadığımız oyunları hatırlıyormusun?"
"Hangisini?"
"Hani sen anne bende çocuk olurdum ya." Ablam bir anlığına durdu. Konuşmaya devam ettim.
"Babamda bize yar-"
"O şerefsiz hakkında tek bir kelime bile etme! O senin baban değil! Anla artık bunu!" Bir süre sakinlik oldu. Ablamın neden böyle davrandığını anlamıyordum. Bir tek bildiğim bir gün gelen mektupla annemin ağladığıydı.
Ablam olayı biliyordu. Asla olayı sormadım. Çünki ablamın bu olaydan rahatsız olduğunu biliyordum. Ablam annem öldüğü günden sonra bana elinden geldiği kadar baktı.
Aslında amcamlar bize bakmalıydı ama onun yerine bize kendi eski evlerini ayarlamıştılar. Ama şartları vardı. Her ay 500 tl. Ablam deliler gibi çalışırdı. Okula ayda 1 kere geliyordu.
Bende derslerime odaklanıyordum. Ablamın o zamanlar ne iş yaptığını bilmiyordum. Hala da bilmiyorum. Hatta bir kere hatırlıyorum. Bir defa gece yarısında gelmişti. Kanlar içerisindeydi. Ablama ne olduğunu sorduğumda hiç bir şey söylemedi. Her halde biri tarafından dövülmüş düşündüm. Her halde.
Bu olayı unutmuş gibi yaptım. Artık iş yerime varmıştım. Arabadan indim.
"Hoşçakal abla!"
"..." Ablam hiç bir şey demedi. Sadece gitti. Barış tanıma geldi.
"Merhaba Dilek! Beni aramışsın ne oldu?" Barış çok sempatik bir çocuktu. Kahverengi gözleri, saçları vardı. Sakalı vardı. Gözlüğü onu çok tatlı yapıyordu.
"Aaa.. Evet, ben seni aramıştım. Aslında arabanla gitmek istiyordum. Ama şansa ablam getirdi."
"Tamam öyleyse artık içeri geçelim ne dersin? Toplantı artık başladı bile." Kafamı evet dercesine kıpırdattım. İçeri geçtik. Toplantı başlamıştı. Daha henüz konuya girilmemişti.
Yerlerimize oturduk. Toplantı hakkında gram fikrim yoktu. Barışa baktım. O da merakla dinliyordu.
"Bir klüp kurucağız. Büyük bir süikastcı takımına karşı." Suikastcı denir-denmez her kes konuşmaya başladı.
"Sessizlik!" Her kes sakinleşti.
"Bir kaç polisin gözlemine göre son zamanlarda garip şekillerde ölen kişilerin sayı artıyor. İnsanlar iş yerlerinde garip kişiler, eşyalar ve bıçak gibi şeyler gördüğünü söylüyorlar. İlk önceler şüphelerimiz çok azdı. Taa ki.." Ekrana bir resim geldi.
Her kes şok içinde resime baktı. Resimde.. Resimde parçalara ayrılmış bir adam vardı. Adam yeniden konuşmaya başladı.
"Anladığınız kadarıyla durum çok kötü. Bu yüzden en iyi polisleri seçiceğiz ve ayrıca artık seçeceğim polisler ajan lakabıyla bilinecek. Ece, Mert, Burak, Zeynep, Pelin, Yağmur, Ömer, Dilek, Ferit, Zehra, Barış, Ahmet ve Murat. Başka yerlerdende polisler olucak. Ayrıca bunun hakkında ailenize bile bahs ededmezsiniz. Toplantı bitmişdir."
İşe hemen başlarız demiştimde, normal polisliğimize geri döndük. Sonunda başka bir yorucu gün bitmişti. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldı.
Koruyucular isimli grupa davet edildiniz.
_________
Evet, bölüm 1 sonundayız. Fikirlerinizi belirtin lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ SIRRI
ActionYetişkin içerik , kan, şiddet ve küfür içermektedir. Benim gerçekte kim olduğumu biliyormusun? Sanmıyorum...