İyi okumalarr.
Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayınız!.Yıkıldın, yaktılar devrim deyip geçtiler. Soysuz oldun evrim dediler. Bozkurtlara it, ite yavrum deyip geçtiler. Kalkıp, doğrulmalı ve yerinden yürümelisin. Gen önüne, Uyan ey Türk kendine dönmelisin.
Yazar bakış açısı;
Soğuk bir kış ayazında,iki farklı savaş veriliyordu bu savaşa yaşam savaşı deniyordu. Yaşamak için binlerce can veya binlerce insana acımadan işkence edebilirmiydin?.
Edebilirdiler onlar kim diyorsunuz büyük ihtimal. Onlar vatanı için ölmeyi göze alabilecek koca yürekli türk askerleri .Aslında yaşamak için değil. Çocuklar rahat gezsin, gençler içleri ferah okuyabilip özgürce yaşayabilsin, yaşlı teyze ve amcalar kendi ülkelerinde titrek bir nefes değilde, derin bir nefes alabilsin diye.
En önemlisi asil türk bayrağımız dalgalansın diye." Pars durum bildir."
Onur Özçelik elini telsizin tuşundan çekmezken, zihnini istila eden kirli düşünceleri görmezden gelmeye çalışıyordu .
Fakat bu mümkün değildi!. Neredeyse beş saattir oldukları yerde kalleş avlıyordular.Bu onlar için tabi kii sorun değildi fakat haber alınamayan bir asker vardı ve durumu oldukça kötüydü.
" Pars 2 temiz komutanım. "
Halil'den gelen cevapla aldığı nefesi dışarıya geri verdi Kıdemli Üsteğmen Onur Özçelik." Pars 3 temiz." Kadir'den gelen olumlu yanıtla içi biraz daha rahatladı Onur'un.
" Pars 4 temiz bremin. " Rüzgar'ın her zamanki konuşmasını yaptığı için artık garipsemiyordu Onur." PARS 5 DURUM NE? " Emir'den uzun zamandır ses gelmiyordu ve normal olarak kötü düşünmeden edemiyorduk.
" Yav komutanım akrep vardı onunla oynadım biraz temiz burası. " sinirle soludu bu kez sonraya bırakmaya karar verdi bu işi." Pars toplan." Dediğim gibi yerimde biraz daha dikleştim yanıma gelen beş askerime baktım biz bir aileydik. Biz kardeştik.
" Pars 2 ve Pars 4 siz arkadan dolanacaksınız
Pars 1 ve Pars 3 siz ise ön tarafın köpeklerini öldüreceksiniz tek bir köpek görmek istemiyorum "" Komutanım köpeğin ne suçu vardı ya hakaret ediyorsunuz zavallı hayvana "
Dedi Halil sitem ederek timim ise kahkaha atıyordu. Hep gülün güzel kalpi insanlar zira,benim kalbim ne temiz nede güzel. Gülümsemek en çok sizin gibilere yakışır.~
" Cevdet ağam, bu asker başımıza kalacak sıkalım kafasına gitsin ne bekliyoruz? "
Cevdet sağ koluna sinirle döndü ne kadar salak biriydi bu dangalak." Bana bak ulan! ya konuşacak ya konuşacak buzlu su dökün veya elektrik verin şu karıyı uyandırın. " Arkasını dönüp giden Cevdet'e baktı Eyip ardından sandalyede kan kaybından neredeyse ölecek kadına baktı.
Ona tiksinerek baktı ardından yaralarının üstüne sargı yapmaya başladı ciddi derecede vücudunda delinmeler vardı kollarındaki kesikleri saymıyordu bile.
Bir an acıdı karşısındaki kadına ardından aklına gelen şeyle kaşlarını çattı o bir. Türk'tü onlar ailesini öldürmüşlerdi.Kadını tekrardan sandalyeye sıkıca bağladı ardından sıkı olduğuna emin olduktan sonra odadan çıkıp yan odaya geçti. Kenarda duran paslı iki kovayı alıp musluğu açtı neredeyse siyah olan pis suyu iki kovayada teker teker sinirle doldurdu.
Gücü yetmediği için dolu olan ilk kovayı kucaklayıp yan odaya getirdi Eyip ardından tekrar aynı işlemi yapıp ikinci kovayıda odaya götürdü oldukça kıllı olan alnını silip sinsice sırıttı.
Belkide bu hırçın kadın kendinde değilken onunla biraz eğlenebilirdi kovaları kenara ittirip boynuna doladığı fuları çıkarttı.Eliyle havalı olduğunu sanıp saçlarını geriye doğru attı. Üzerindeki yeşil ceketi çıkartıp odanın kenarına attı. Eli pantolonuna gidecekken kapı şiddetle açıldı.
İçeriye giren Cevdet ile hemen kendini toparladı." Ne yapıyorsun lan seni piç!? "
Cümlesini bitirir bitirmez Eyip'e yumruğu çaktı Cevdet. Ard arda attığı yumruklarla sendeleyip geriye doğru düştü Eyip.Tâki gelen kurşun seslerine kadar Cevdet korkuyla geri çekilip odaya baktı. Gelmişlerdi kahretsin diye içinden geçirdi Cevdet.
Eyip üstündeki Cevdet'i itip hızla kapıya koştu kurtulmalıydı derhal.Kapıyı açıp çıktığı an yere yığıldı yere yığıldığı gibi içeri devi andıran asil. Türk askerleri girdi Cevdet korkudan ağlıyordu şu an.
" KALDIR ELLERİNİ TESLİM OL " Cevdet ellerini kaldırdığı gibi tim paketlemek için yanına giderken Onur Özçelik ise sandalyede bilinçsiz bir şekilde bağlanmış üzerinde sadece tshirt ve askeri pantolonuna bulanmış kanlar içerisinde bulunan Gülşah'ın yanına doğru koştu.Neşteriyle ipleri kestikten sonra hızını kaybetmeden ellerini beline sarıp kucağına aldı,aldığı gibi salık olan uzun siyah saçları sarktı.
" Geldim nur yüzlüm,geldim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saudade.
ChickLitKıdemli Üsteğmen Gülşah Ulusoy, o geçmişine rağmen güçlü ve başarılı bir bordo bereli asker. Kıdemli Üsteğmen Onur Özçelik, o yaşadığı vicdan azabına, üstlendiği göreve rağmen acımasız ve işinde titiz bordo bereli bir asker.