ikinci bölüm

23 6 6
                                    


                                   İnsan sevdiğinden korkar;

                                  lâkin korktuğunu sevemez.

                                      Cenap Şahabettin
                                  

                                                     🍀

-Eylül

Uçağın iniş yaptığını belirten seslere daha fazla dayanamayıp gözlerimi açtım ve esnedim. Uyumuşum, hemde saatler boyunca. Bu uyku bana iyi gelmişti. Uçak Mardin topraklarındaydı. Ayağa kalkmak istedim ama beni izleyen gözler ile oturmaya devam ettim.

Sorarcasına kaşlarımı yukarı kaldırdım ve konuştum. Yine mi bu kız..

"Ne oldu?"dedim.

Kız bana bakmaya devam ederek"Kusura bakma hemen abimi uyandıracağım."
Bakışları ile yanındaki koltuğu gösterdi ve abi, diyerek seslendi. Ama adam uyumaya devam ediyordu. Burdan çıkmak için onun uykusundan uyanmasını bekleyemezdim. Aklıma gelen fikirle konuştum

"Pardon!"dedim.

Kızın bakışları beni bulduğu anda koltuktan kalktım ve kızın önünden geçtim.
Adamın önüne adım attığım anda birden gözleri açıldı kara gözleri ile bana dikkatlice bakıyordu, gülümseyerek geçmeye devam ettim başarmıştım.

Arkamda olan bakışlara karşı 'uykucu ayı.'dedim beni duydular mı bilmiyorum.

Merdivenlerden inip derin bir soluk aldım. Babama haber vermek istemiyordum ama o çoktan adamlarını göndermişti bile...

...

Konağın kapısını açmaları için ellerimle tahta kapıya  vurdum. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı. Büyük, görkemli ve tamamen taş olan konağı gözlerimin önüne serdi. İnceledim, taş duvarlara birkaç dakika baktım. Avlu boştu.

Babam neredeydi ki onu niye göremiyorum beni karşılayacağını tahmin etmiştim.

Ay bulutların arasından göründü. Beni, o karşılıyordu. Gece vaktiydi herkes uyuyor olmalıydı.
Belki babamda uyuya kalmıştır. Kimseyi rahatsız  etmek istemedim. Odamı özlemiştim ama uykum yoktu. Herkes uyuyorken kahve içip kafa dinlerdim. Yarın bir sürü sorular sorup başımı ağrıtacaklardı.
Özellikle de Azize yengem.

Merdivenlerden çıkarken tanımadığım kıza bakarak" Rica etsem ocağa sıcak su  koyabilir misiniz?"dedim.
Kahve içmek istiyordum ama önce odama eşyalarımı götürecektim.

Bavulum hiç ağır değildi. Genç kız başını salladı ve bende önüme döndüm. Teşekkürümü sonra edecektim. Odaya geldiğimde kapının kilidini çevirdim.  Anahtar hâla aynıymış. İçeriye adımımı attım bavulumu da aldım. Saksımı ise  koridordaki masaya bırakmıştım. Odanın tozu ile karşılaştım.

Aklımda ise cevapsız sorular dönüyordu.
Neden hiç ses yoktu? Aşağıdaki kız niye uyumamıştı? Ailem nerdeydi? Niye beni karşılamamışlardı? Gerçekten uyuyorlar mı?

Bavulumu ve çantamı yatağımın üzerine bıraktım.Çantamda olan minik hediye kutularından birini elime aldım ve mutfağın yolunu tuttum. Tüm aile için ayrı ayrı hediye getirmiştim. Fazla hediyeler de vardı. Umarım beğenirdi. Bu özel tasarım kolyeyi, üniversiteden arkadaşımın babası yapmıştı. Mavi bir çiçek ve gerçekten çok zarif.
Merdivenlerden indim,mutfağın kapısından geçtim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin