Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seungminden~
"Kantine inelim mi?"
Diye soran Jisunga kafamı sallayarak onayladım. Felixle Hyunjinde kabulettiği zaman hepimiz ayaklanmış ve sınıftan çıkmıştık. Kantinde bulduğumuz ilk yere oturduk ve şansa bakın ki tam yan masamızda Chan ve arkadaşları oturuyordu. Jisungun kasıtlı olarak burada oturduğuna adım kadar eminim.
Jisung'un Hyunjin ve Felixi basmasinin üsdünden 2 gün geçmişti. Bu süre zarfında Minho ve Jisung konuşmaya başlamıştı. Bende Chanla oldukca yakınlaşmıştım. Okulda olduğumuz zaman pek yanıma gelmiyodu ki bu oldukca normaldi çünkü Chan benim gibi mal değil çocuk ders çalışıyo üstelik bu yıl son yılı. Tabi bende Chanın zeki olmasını fırsata çeviriyordum.
Konuyu ankamadım bahanesiyle bir kez buluşmuştuk bile üstelik bu sayede okulda da bir iki defa yanına gitmiştim. Hem Chanla zaman geçirmiş oluyo hemde alamadığım konuları öyrenmiş oluyodum.
Artık neredeyse bir haftadır Chanla konuşuyordum yani daha doğrusu flörtdüm. Bu süre ona karşı olan hislerimi netleştirmem için yeterli bir süreydi. Zaten bende Chana karşı olan hislerimi nihayet anlamıştım. Onu seviyodum bu kesindi. Hala onunla temasta bile- ders çalışırken elimizin çarpışmasını saymazsak- bulunmamıştım. Ama yinede kalbimi hızlandırmayı başarıyordu.
Cebimden telefonu çıkardım ve grupa girdim.
。。。。。。。。。。。。。。。
hyun kurusun Hyun cok safsin
malmisin jisung
piSung
naptimya yine
bide soruyo allahin cezasi
koskoca kantinde oturucak burayimi buldun amk
piSung
haa
bastan desene ya
cilli
malmisiniz amk
yan yanasiniz burdan niye konusuyosunuz
niye olcak bu mal jisung yuzunden
adamlarin tam yaninda masamiz ne konusursak duyucaklar
