Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Arabaya son binen benzin parasını öder ona göre!"
"Ya ama! Haksızlık ya! Ben daha eşyalarımı bile toplamadım!"
"Banane."
"Gıcık herif!"
Hyunjin ve sevgilisinin tartışmasına göz devirdi Seungmin. Chan da qrupdaki her kes gibi Hyunjinle uğraşmayı fazlasıyla seviyordu.
"Uğraşma sevgilimle Chan!"
Chanda Felixe gözdevirmiş ve yandaki çantayı tek eline alıb boşdaki elinide Seungminin beline atmıştı. Belindeki ellerle gülümseyip Chanın onu arabya götürmesine izin verdi Seungmin.
"Bebeğim benim."
Demiş ve sevgilisini yanağından öpmüştü Chan. Seungminse yanağına ardı ardına gelen öpecükler yüzünden küçük bir kıkırdama bırakmıştı bulundukları arabaya.
"Lütfen daha ileri gitmeyin. Gözlerim bunu kaldıramaz."
Dedi arkada oturan Jeongin yüzünü buruşturarak.
"Bunu söylerken Changbinin kucağında oturduğundan haberin vardır umarım"
Dedi Seungmin. Jeonginin bile okulu bitirmedine rağmen hepsinin beyni hala aynı mallıkla çalışıyordu.
"Susar mısın lütfen?"
"Asıl sen sus be! Sabahtan beridir vır vır vır, başim şişti!"
Diye çemkirerek arabaya bindi Jisung. Sevgiliside elindeki valizi arabanın bagajına yerleştirmiş ve yanlarına gelmişti. Araba zaten 8 kişilik olduğu için çok rahat bir şekilde sığıyolardı ama buna rağmen Jeongin yer olmadığını söyleyip Changbinin kucağında oturuyordu.
"Felix Hyunjine karşı nasıl bu kadar sabırlı hala anlmıyorum"
Diyen Minho Jisungdan bir dayak yemişti.
"Aşıkta ondan. Kalbini kırmaya dayanamıyo ama sen odunun tekisin!"
"Ben mi? Ne odunluğumu gördün be!?"
"Bu gün yıldönümünüz, unutmuşsun mesela."
Dedi Hyunjin arabaya binerken.
"Ya Hwang Hyunjin!"
Diye bağırdı Jisung. Minhonun böyle bir şeyi unutması fazla zoruna gitsede Minhoya bunu söylemiyicekti.
"Bu gün ayın kaçı lan?"
Telefonunu eline almış ve ekranda yazan tarihe bakmıştı.
