1

1.1K 59 133
                                    

Herkese selam! Ben Lee So-Min. 19 yaşındayım. Güney Kore'nin Seul bölgesinde yaşıyorum. Ve şimdi evimde çantamı topluyordum. Aralık ayındaydık ve  Se-yeon ile ormanın içindeki dağ evlerine gidecektik. Se-yeon benim en yakın arkadaşımdı. O da 19 yaşındaydı. Birazdan buluşacaktık.

SO MİN x SE-YEON

Min minimm:
askitoskoloslosloskum hazir mi acabaa

yeonieeee:
hazirimmm hadi cikalim

Min minimm:
tamam askim sen cik ben kapina gelirim

yeonieeee:
timam ❤

Annemlere veda edip aşağı indim. Saat 16.00 civarıydı. Bizim gideceğimiz yer 1,5 saatlik yoldu. Ehliyetim olduğu için şanslıydım. 

Se-Yeon'u görünce hemen koşup sarıldım. Bir de güya az eşya al demiştim. Se-Yeon'cuğum beni harika dinleyip 3 çanta almış :)

Hemen eşyaları bagaja yükledim ve şoför koltuğuna oturdum. Araba sürmek oldukça hoşuma gidiyordu....

Yarım saatlik bir yolun ardından karşımıza bir market çıktı ve Se-Yeon'u markete gönderdim. Biraz atıştırmalık iyi olurdu. 10 dakika sonra elinde 2 poşet dolusu abur cubur ile arabaya bindi ve yolculuğumuza devam ettik. 


Ve sonunda yolculuğumuz bitmişti. 1,5 saatlik yolu 2 saate geldiğim için kendimi tebrik ediyordum. 

Geldiğimiz ev.... Mükemmeldii. Issızdı ama çok güzeldi. 

Hemen içine koştuk ve eşyaları yerleştirdik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen içine koştuk ve eşyaları yerleştirdik. Tahminen burada 5-6 gün kalacaktık. Se-Yeon üst odaları gezerken ben de sobayı yaktım. Ev soğuktu ama birazdan kalbimiz gibi sıcacık olacaktı. 

"Ayyyhhh aşkım burası resmen bir harika iyiki gelmişiz burayaa" diyerek odaya daldı Se-Yeon. Bu dediğine gülümsedim ve "İyiki" diye yanıt verdim. 

"Hadi amaaa sıkma canını o çocuk seni kaybetti sen onu değil." diye teselli etmeye çalışıyordu. Evet, erkek arkadaşım Kai beni terk etmişti. "Ben onu seviyordum ama" dedim hafif gözüm dolarken. "Yaaa aşkım o salak için ağlama lütfen karşına daha iyi bir erkek çıkacak bak söz veriyorum." 

"Lütfen karşıma bir daha erkek çıkmasın" dedim tahammül edemeyerek. Kai'yi seviyordum ama o başkasını tercih etmişti. Yapabileceğim bir şey yoktu. 


Saat 21.23 olmuştu ve biz Se-Yeon'la karşılıklı kahve içiyorduk. Hiç bir şey konuşmuyorduk. Aslında illaki bir şey konuşmamıza gerek yoktu. Bazen sessizlik bile en büyük çığlıklardı...

Kahvelerimiz bitince kalkıp bardaklarımızı yıkadık.

"Ya So Min biz buraya geldik ama boş boş duracak mıyız böyle?"

"Bilmem. Yarın yapacak bir şeyler buluruz umarı-"

Daha sözümü bitiremeden ışıklar kapandı. 

"S-So Min neler oluyor." dedi Se-Yeon titrek bir sesle.

"Bilmiyorum. Galiba elektrikler gitt-" ve yine sözümü tamamlayamadan buz gibi bir el beni çekti ve boynumda bir acı hissettim. Se Yeon çığlık atıyordu. Tanrım neler oluyordu?

------------------------------------------------

Yeni fic hayırlı olsun. Kısa bölüm biliyorum daha uzunları gelecek... Diyecek bir şeyim yok oy ve yorum atın zahmet olmazsa... Diğer bölümde görüşmek dileğiyle....

 Diğer bölümde görüşmek dileğiyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
VAMPİRE // STRAY KİDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin