9

433 28 33
                                    

1 Ay sonra yeniden selamlaaarrrrr
Birinin yoğun isteği üzerine yazdım bu bölümü <3
O kendisini biliyor, bu bölüm benden ona gelsin :))

Ey Okumaar Guzularım 💜

****

Sarılmasına karşılık verdim ve ayrıldım. Düşüp bayılabilirdim. Başım dönüyordu, gözüm kararıyordu. Hatta yanaklarım da alev alevdi. Bang Chan endişelenmişti. Jeongin nefes nefese kalmıştı. Ona sorar gözlerle baktım. O ise yanıma geldi ve elini arkama koyup gözlerini kapattı. Bir süre sonra açtı ve "Bir şey alerjin mi var So Min? Herhangi bir ota?" dedi endişeyle. "Hmmm, sanırım eğrelti otuna alerjim vardı diye hatırlıyorum. Neden ki?" diye sordum. "Acil hastaneye gitmeliyiz So Min!

S-Sen öleceksin!" dedi. Gözlerimi sonuna kadar açtım. Alerjim mi tutmuştu! Aynadan yüzüme bakmıştım. Yüzüm kızarmıştı. En sonunda da gözümün karardı ve gerisini hatırlamıyorum. (Yazardan: kAlK fErİhA kAlK) (Eğrelti otu, Chan'ın verdiği iksir de vardı. Ne alaka bilmiyorum hdfhg)

Gözümü beyaz bir odada açtım. Kimse yoktu. Ağırca yerimden kalktım ve kapıya doğru gittim. Açtığım gibi Kai çıktı karşıma. Sırıttı pis pis. Sonra yaklaştı ve dudaklarımdan küçük bir buse kondurup gitti. Bu da neydi böyle? Tokat atacaktım ama elimi kaldıramadım. Kaldırmadım değil ama "kaldıramadım". Sonra Hyunjin geldi. Elinde bir kart vardı.

"Kartı tut ve hiç bırakma" dedi. Öyle yaptım. Kartı tuttum ve beni bir yere götürdü. Bu bizim el ele tutuşma kartımızdı sanırım. Benim en son alerjim tutmuştu ve galiba bayılmıştım. Şimdi ne olmuştu böyle? Hyunjin, beni Kai'nin yanına götürdü. Sonra ise gitti. Peşinden gidemedim. Gitmedim değildi "Gidemedim"di. Elim, ayağım felç kalmış gibiydi. Kai önce bana sarıldı. O bana sarılırken arka da dolmuş gözlerle bizi izleyen Hyunjin'i gördüm. Chan ise ona bakıp birşeyler anlatıyordu.

Bu bok bataklığında neler oluyordu böyle? Kai benden ayrıldı ve dudaklarıma yaklaştı. Kaçmaya çalıştım, kaçamadım. Vurmaya çalıştım, vuramadım. Kısa süreliğine felç kalmıştım. Belimden tuttu ve dudaklarıma uzandı. Hızlı bitmesi için dua etmiştim ama 8 dakikayı doldurmuştuk. Dudağım şişmişti hatta kanıyordu. Lanet olası! Bıraksana beni!

Hyunjin öylece bizi izliyordu. Yanıma gelmiyordu. Belki o da benim gibiydi. Yani "gelmiyor" değil "Gelemiyordu." 10. dakikayı doldurduktan sonra benden ayrıldı ve kulağıma yaklaştı. "Her şeyi senin iyiliğin için yaptım sevgilim, Hyunjin'le mutluluklar. Seni özleyeceğim." dedi. Son kez dudağımdan öptü ve ortalıktan kayboldu. 

Benim gözüm dolmuş, öylece bekliyordum. Şaşmıştım. Kai'nin sesi kulağımda çınlıyordu. Hyunjin'e döndüğümde maratona koşar gibi yanıma geldi ve sımsıkı sarıldı. Canım acımıyordu? Ben hâlâ şaşkınlığımı atamamışken alnımda hissettiğim dudaklar ile kendime geldim. "C-Canım acımıyor?" dedim sorarcasına. Chan mahcup bir şekilde elini ensesine attı ve "Şey ben yanlış bilgi vermişim size. Aslında seni bir başkası öpse lanet bitiyormuş" dedi. Kaşlarım havaya kalktı.

"Oppa, bazen senin uzaktan eğitimle vampir olduğunu düşünüyorum." dedim ve Hyunjin'e sarıldım. "Ayıp ayıp." dedi Chan ve yanımızdan gitti. Hyunjin benden ayrıldı ve yanaklarımı tutup yüzümü inceledi. "Seni seviyorum" dedi ve gülümsedim. Bende gülümsedim ve benden tekrar ettim. "Seni seviyorum." 

Belimden tutup kucağına aldı ve dönmeye başladık. İkimizde kahkaha atıyorduk. Sanırım hayatımda yaşadığım en güzel anları yaşıyordum ve hep sürmesini dileyecektim...

***

10. Bölüm final arkadaşlaarrr

Özel bölüm olacak 10

Chan knk uzaktan eğitimle mi oldun vampir yaaa Gençler çok acı çekti bir de günah günah!

HEhehheheh neysseeee

İyi günleeerrr


VAMPİRE // STRAY KİDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin