7

526 37 64
                                    

Hatırlatma:
Evden çıktım fakat evden çıkmamla yere düşmem bir oldu. Gözlerim karardı. Ve galiba bayıldım......
Hatırlatma bitti.

Gözlerimi bir yatakta açtım. Mükemmel bir şekilde düzenlenmiş bir odadaydım. Sadece mor ve siyah renklerinden oluşmuş bir odaydı. Yataktan yavaşça kalktım. Etrafıma bakınırken kapıya doğru yol aldım. Kapı kilitli değildi. Açtım ve çıktım. "Kimse yok mu?" diye seslendim. Ses gelmedi. 

Merdivenlerden aşağı indim. Yine kimse yoktu. Dış kapıya doğru gittiğimde bir el beni tutup duvara yasladı. SİKTİR! BU KAİ'YDİ. "Günaydın güzellik" dedi sırıtarak. "S-Sen nasıl?" dedim şaşkınlıkla. Hyunjin, Kai'yi öldürmüştü. "O aptal arkadaşın bütün kanımı içemedi bi'tanem. Şimdi yanına geldim." 

"Cehenneme kadar yolun var it." dedim kaşlarımı çatarak. O beni izlerken benim başım ağrımaya başladı. Kai'ye yeniden baktığımda üzerinde garip bir şey çıktı, baloncuk gibi. O baloncukta da Kai'nin beni öptüğü bir görüntü vardı. Gözlerimi sonuna kadar açtım ve onu ittim. Baloncuk yok oldu. Tanrım bu da neydi? 

Kai yere düştüğünde dış kapıya doğru koştum ve açmaya çalıştım. Fakat kilitliydi. Bende camlara koşayım diyecektim ama evde cam yoktu. Burada öylece kapana kısılmıştım. Son çare odama koştum ve kapıyı kilitledim. Kai kapıyı vuruyordu lakin açmayacaktım. Kapıyı kıramazdı çünkü kendisi pısırığın tekiydi.

HYUNJİN'DEN

So Min uzun süredir eve gelmeyince endişelendim ve salona indim. "Hyung, So Min niye hâlâ gelmedi?" diye sordum. "Bilmiyorum ki" dedi Chan Hyung. "Acaba başına bir şey mi geld-" 

"HYUNG!" Jisung bağırarak odaya girdi. Çok korkmuş ve endişelenmiş görünüyordu. "Az önce uykudan uyandım ve bir rüya gördüm." dedi Jisung. Chan hyung da korkmaya başlamıştı ve "Ne gördün söylesene çatlatma insanı!" dedi kaşlarını çatarak. "Hyung, rüyamda So Min..... So Min ölüyordu." dedi endişeli bir sesle. "NE! NEREDEYDİ?" diye bağırdım. Tanrım neler oluyordu? "Böyle mor, siyah karışımı bir evdeydi. Başında bir adam vardı." dedi.

Kim olabilirdi? Hiç düşünmeden eden çıktım ve yarasa oldum. O evi bulmalıydım. So Min ölemezdi.

SO MİN'DEN 

Hâlâ kapıyı yumrukluyordu. En sonda dayanamadım ve gittim açtım. Sarıldı. Üzerimden ittim. "Hadi ama sevgilim, barışalım." dedi gülümseyerek. "Sen ne yüzle söylüyorsun bunları Kai?" dedim ifadesizce. "Lütfen So Min. Özür dilerim. Seni çok özledim aşkım." dedi yine sarılacakken çekildim. "Ben seni hiç özlemedim." dedim. "So Min benden iyi erkek bulamazsın haberin olsun." dedi ifadesizce. "Buldum" dedim ve gülümsedim. İntikam almak istiyordum.

"Hyunjin senden kat be kat daha yakışıklı. Hatta yakında beni hamile bırakacak." dedim sırıtarak. Daha elimi tutamayacak olan adam beni nasıl hamile bırakacaktı hiç bir fikrim yok ama intikam almak hoşuma gitmişti. Bana sinirli bakıyordu. Tek kaşımı kaldırdım ve gülümseyerek devam ettim. "Noldu niye konuşmuyorsun? Üzüldün mü? Üzül sen bunu hak ediyorsun" dedim sırıtmama devam ederken.

"Kes sesini So Min. Elimden bir kaza çıkacak." dedi kaşlarını çatarken konuşuyordu. "Sen sadece benimsin" diye devam etti. Ben ise intikam almaya devam ediyordum. "Anlamıyor musun? Kıt mısın? İstemiyorum seni. Bırak peşimi" dedim. O gün yani beni terk ettiği gün söylediklerini bir bir yüzüne vuruyordum. O ise daha da sinirlendi ve konumu tutup sıkmaya başladı. "So Min, bak güzelim. Beni daha fazla sinirlendirmeni tavsiye etmiyorum. Sonun çok kötü olur." dedi. Kolumu bıraktı ve içeriye gitti. Ben ise öylece oturuyordum.

HYUNJİN'DEN

"Off So Min. Neredesin be çiçeğim?" dedim kendi kendime. So Min'i bulamıyordum. Tahmin gücüm, lanetten dolayı zorlanıyordu. Yine de tüm gücümü kullanmaya çalışıyordum. Çok yorulmuştum ve acıkmıştım. Bir ev gördüm ve hemen aşağı indim. Eve gizlice girdim ama burada sadece 2 ceset vardı. Galiba So Min bu 2 insanı avlamıştı. Bütün kanları içmemişti. Ben sona kalan kanları bitirip karnımı doyurmuştum. Ama değişik bir şey oldu. Başım çok ağrımaya, gözlerim kararmaya başlamıştı. Sonra yere düştüğümü hatırlıyorum. Gerisi karanlık...,

VAMPİRE // STRAY KİDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin