Çığlık atmaya başladım.Ama ağzımı kapatıp beni odaya götürdü.İki kolumu diğer eliyle arkamda tutuyordu.Ondan kurtulmaya çalışıyordum ama ben ondan kurtulmaya çalıştıkça o daha sıkı tutuyordu ve bileklerimi acıtmıştı.Ben de sakin durmaya karar verdim ama hala şoktaydım.Nasıl olurdu?Birkaç dakika sonra soğuk bir sesle konuşmaya başladı:
-Seni şimdi bırakacağım ama çığlık atmak veya bana vurmak yok.Tamam mı?
Çaresizce kafamı sallamıştım.Beni bırakmıştı ama ben mızmız bir bebek gibi çığlık atmaya başlamıştım.Bunun üstüne beni ittirdi,yatağın üstüne düştüm.Üstüme çıkıp ağzımı kapadı,kollarım altında kalmıştı.Tamamen savunmasızdım.Beyaz saçları ve mavi gözleri beni korkutuyordu.Gözlerime bakmaya başladı.Gözlerim onun gözlerinde kilitlenmişti. Şuan duygularım büyük bir değişime uğruyordu.Sanki ondan korkmuyordum. Ağzımdan dökülen kelimelere ben bile şaşırmıştım:
-Çık üstümden ahmak!
-Tamam oldu.
-Ne oldu be?
Üstümden çıktı ve gülerek cevap verdi.En azından gülebiliyordu.Gamzelerini de görmezden gelemezdim.
-Benden korkmuyorsun.Olması gerekende bu.
-Bu nasıl oldu?Bana ne yaptın?
-Sadece duygularını kontrol altına aldım.
-Hadi şimdi de al bakalım.Aşık et beni kendine.
-Her zaman yapamıyorum.Ama duygularının ve hislerinin yoğunlaştığı sırada bunu da bir denerim.
-Çok komikti.
-Biliyorum.
-Ne kadar alçakgönüllüsün.
İkimiz yatağın üstünde oturmuş sohbet ediyorduk.Tam olarak sohbet denmez ama onunla konuşuyordum.Bir uzaylı ile.Derinlerde bir yerde bir parça korku hissediyordum ama cesaretim onu yutmuştu.
-Sen...
-Ne?
-Yani nasıl?Bir UFO'dan indin.
-Ne nasıl?UFO'dan indim işte.Ulaşım için kullanılan bir araç.
-Ben bir insanım.Empati kurarsan yatağında bir uzaylının oturması çok mu normal?
-Tam olarak uzaylı diyemeyiz.
-Nedenmiş o?
-Her şeyi bilmek zorunda değilsin turuncu.
-Bana turuncu deme.En nefret ettiğim lakap.Diyeni yoluyorum.
-Beni yolabileceğini düşünüyorsan fazla ümitlenme.
-Sen neden buradasın?
-Çok fazla soru soruyorsun.
-Cevaplasana.
-Bu özel bir mesele.
Bu lafına ukala gülümsemesi eşlik etti.
-Yoksa seni uzay evinden mi kovdular.
-Ne alakası var?Ben dünyayı ziyaret etmeye geldim.
-Yaa tabiki.Seni UFO'dan indiren yaratıklar pek de nazik değillerdi diye düşünüyorum. Yoksa ben mi yanlış düşünüyorum?
-Tamam gerçek şu ki beni kovdular.
-Neden ki?
-Anlatmalı mıyım?
-Tabiki de anlatacaksın.
-Bak anlatıyorum ama bugünlük kalacak bir yer ayarlamalısın.
-Git otelde kal be.Ben nerden ayarlayacakmışım?
-Param yok.
-Peki benim zengine benzer bir halim mi var?
-Yok.Zengin olsaydın babanın pijamalarını giymezdin herhalde diye düşünüyorum.Yoksa ben mi yanlış düşünüyorum?
-Hahahaha.Çeneni kapat.Ayrıca onlar babamın değil benim.Hem neden babam?Babalar kızlarını sevmez ki.
-Neden öyle diyorsun ki?
-Sanane.
-Misafirine çok kötü davranıyorsun.
-Evimden çık yaratık.
Gözlerimin içine bakmıştı ve ben sakinleşmiştim.Yine yapmıştı.Ama bu sefer öfkemi kullanmıştı.Sakin sakin konuşmaya başlamıştım:
-Tamam kanepede yatabilir misin?Odamdan dışarısı güvenli değil.Arda var.Seni görmemesi lazım.
-Arda kim turuncu?
-Arda kardeşim uzaylı prens.
-Şimdi de uzaylı prens olduk.İyiymiş.Uzayda bile bu kadar saygın bir arkadaş değildim.
-Bu saygı değil alay oluyor canım.
-Tamam neyse işte.Yalnız ben kanepede yatamam belim ağrır şekerim ya.
Ağzını yaya yaya konuşmuştu.
-Karı kılıklı seni.
İkimizde bir kahkaha patlatmıştık.
-Tamam tamam sessiz olalım Arda uyanırsa bir daha uyumaz.
Dolabımın içinden bir çarşaf,bir yastık ve bir yorgan çıkartıp ona doğru fırlatmıştım.
Daha sonra kanepeyi işaret edip yatağıma yatmıştım.
-İşin bitince ışığı kapatırsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAYLI PRENS
Science FictionUzaydan kovulmuş biri... Sıradan bir hayata sahip Alara... Bu ikisi ya birbirini tanırsa?