14

125 7 3
                                    

Jungkook
_______________

Hissettiğim duygular çok karmaşıktı. Taehyungla çocukluğumuzdan beri tanışıyorduk. Birbirimizi kardeş gibi sevmiştik hep. Ancak son zamanlarda hissettiğim duygular çok farklıydı.

Taehyung temas bağımlısıydı. Çocukluğumdan beri sürekli dibimden ayrılmaz, her fırsatta ufakta olsa bir tensel temasımızın olması için çabalardı. En basitinden ders dinlerken sıranın altından ya elimi tutar yada bacaklarımızı birbirine değdirirdi. Küçükte olsa beni hissetmek için her türlü yolu denerdi.

Temas konusunda hiç art niyetle yaklaşmamıştı bana. Tamamen benim varlığımı, tenimi hissetmek için dokunuyordu bana. Bende asla yanlış anlamazdım, bana dokunmasına izin verirdim.

Ancak son zamanlarda bana her dokunduğunda heycanlanıp daha fazlasını istemekten kendimi alı koyamıyorum. Teni tenime değdiğinde alev alıyor, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Bu duygular ne zaman oluştu bilmiyorum ama şuan ona karşı hissettiğim hisleri arkadaşlar birbirlerine karşı asla hissetmezler biliyorum. Olan gerçeği yalanlayıp kendimi kandırmak istemiyorum. Evet, ben Taehyung'a aşığım.

Onunda bana karşı birşeyler hissedip hissetmediğinden emin değilim. Gerçek duygularımı ancak Taehyung'un duygularından emin olduktan sonra söyleyebilirim. Eğer o benim ona karşı hissettiğim duyguları hissetmiyorsa, beni yalnızca bir arkadaşı gibi görüyorsa kalbimdeki duyguları içime gömüp kurtulmaya çalışırım. Aksi takdirde hayatımdaki en değerli insanlardan biri olan Taehyung'u kaybederim. Ve ben bunun olmasına asla izin vermem.

Durduğum evin önünde dikilmeyi bırakıp kapıyı çaldım. Sabah Taehyung mesaj atıp yanına gelmemi söylemişti.

Kapıyı açan Taehyung'a gülümseyip içeri girdim.

"Annen ve baban yok mu evde?" diye sordum gözlerimi etrafta gezdirirken.

"Yok. Gel hadi." dedi Taehyung kolumdan tutup beni odasına doğru sürüklerken.

Odaya geldiğimizde kolumu bırakıp bana döndü.

"Mmm...özlemişim." dedi Taehyung kollarını bana dolayıp sıkıca sarılırken.

Son zamanlarda olduğu gibi yine kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı.

Kısa süren bir sarılmanın ardından yatağa oturduk. Taehyung yine dibime girmiş ellerimle oynuyordu.

"Jungkook" diye seslendi güzel sesiyle.

"Hm?"

"Beni seviyor musun?" diye sordu aniden. Başımı çevirip yüzüne baktığımda düşünceli bir şekilde daldığını gördüm.

"Seviyorum tabiki." diye yanıtladım. Gerçekten çok seviyordum. İster arkadaşım olarak kalsın ister daha fazlası onu hep severdim ben.

"Sana dokunmamadan rahatsız olmuyorsun?" dedi emin olmak istermiş gibi.

"Daha kaç kere söyleyeceğim. Olmuyorum. Senin bana dokunmandan rahatsız olmuyorum. Asla olmamda." dedim bıkmış bir şekilde.

Sürekli bu soruyu sorup durması sinirimi bozuyordu. Bir kere daha bu soruyu sorarsa 'Rahatsız olmak ne? daha fazla dokun diye deliriyorum' derdim herhalde.

"Peki o zaman ben senin gözünde neredeyim?" diye sordu başını kaldırıp gözlerime bakarken.

"Sen benim kalbimdesin." dedim göz temasımızı kesmeden.

Ardından bir süre ikimizde sessiz kalmıştık. Neden böyle birşey dedim bilmiyorum. İçimden gelmişti ve dedim işte. Yanlış anlayabilirdi ama pişman değilim. Aksine ona onu ne kadar çok sevdiğimi uzun uzun anlatmak istiyordum.

Dependant |taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin