Çoğu kişi kitabı silmemem için baya ısrar etmiş şimdilik kitabı silmeyi düşünmüyorum. Ama eğer tekrar böyle bir şey olursa kitabı komple kaldıracağım.
Umarım bu bölümü beğenirsiniz iyi okumalar🐿️💗
_________________
~Taehyung~
Aşk... Normalde aşka inanmam. Çünkü her insan terk eder, bırakır, gider. Bence bana göre her aşk bir gün biter, aynı her insanın bırakıp gittiği gibi... Aşk inandığımız yerden kırılmak, imkansız kalması, yanlış insanlar için uykusuz kalmak demek. Aşık olmak anlık bir şey, birden her şeyin parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz. Bir bakmışsın, aşık olmuş... Aşk seni vurabilecek bir silahı seni vurmayacağına inandığın birine tereddütsüz vermektir.Ama şimdi ise aşka inanıyorum. Jeon jungkook benim aşka olan inancım gibi bir şey. Ona aşık olduğumu söyleyemem ama ondan hoşlandığımı dile getirebilirim. Birbirimizi az çok tanıdık. Ama birden bu kadar yakın olmamız doğru oldu mu işte onu bilmiyorum.
Onun yanındayken acayip huzurlu hissediyorum. Sanki yıllarımı bu çocuk için yaşamış bu çocuğu bulmak için doğmuşum gibi hissediyordum. Onun hisleri nasıl bilemiyorum ama kurdu kurduma bağlanmak için can atıyordu. Ben Kim taehyung Jeon jungkookdan hoşlanmaya başlamıştım...
_
Üstümde hissettiğim hafif ağırlıkla gözlerimi açtığımda jungkooku gördüm. Yan taraftan telefonu alıp saate baktığımda jungkookun okul saatinin geldiniz gördüm.
"Jungkook"
"Hm"
"Jungkook uyan hadi ders saatin gelmiş"
Hafifçe onu sarstığımda kapalı olan gözlerini açmıştı. Kızgınlığı bitmiş olmalıydı. Gözleri kendi rengine bürünmüştü çünkü tekrardan.
"Bişi mi oldu?"
Dediğinde sesindeki huzuru anlamıştım. Oda benimleyken huzurlu muydu? Bir ihtimal...
"Okul saatin geldi hadi kalk da sana kıyafet vereyim"
Dediğimde kafa sallamıştı. Yavaşça üstümden kalktıktan sonra kafasına bir şey takılmış gibi bana dönerek konuştu.
"Şey... Daha iyi misin? Yani şey için sordum... Kızgınlı-"
Ani hareketle bende yerimden kalktığımda jungkook ile yüz yüze gelmemiz bir olmuştu. Yanağına eğilip hızlıca bir öpücük kondurdum.
"İyim merak etme. Hadi çabuk ol geç kalıcaz yoksa"
Bana anlamayan bir bakış attığında konuşmaya başladı.
"Kalıcaz?"
"Sen ve ben işte omega"
"İyide senin okulu-"
"Senin okuluna yazılıcam. Geçenki olay okulda olabilir o yüzden okula birlikte gidip gelmemiz daha iyi olur."
Dediğim de yanakları kızarmaya başlamıştı bile. Ben ayağa kalktıktan sonra oda ayağa kalktı.
"Gel hadi sana kıyafet vereyim"
Dediğimde peşimden bir tavşan gibi zıplayarak geldiğinde gülmüştüm. Odaya girdiğimizde o arkamda elleriyle oynarak durmuştu. Birbirimize alışmıştık ama hala benden ya çekiniyorum ya da utanıyordu. Bu tavırları aşırı hoşuma gidiyordu. Evin içi sıcak olduğu için ona yarım kollu veriyordum ama normalde hava aşırı soğuktu. Ona içine giymesi için çok uzun olmucak bir beyaz yarım kollu üstüne sarı uzun kollu bir tişört onun üstüne beyaz bir çeket vermiştim. Pantolon olarak da bol paçalı mavi bir pantolon vermiştim. Ona arkam dönükken sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delta and Omega // TAEKOOK
Hombres LoboYarası yüzüne dışlanan omega Jeon Jungkook. Hem bir o kadar korkak hem bir o kadar da hırçın bir omegaydı ta ki delta ile karşılaşana kadar... "Baksana omega içine girmememe rağmen mahvolmuş durumdasın..."