Lord's Lady /Tom Riddle \

1.Bölüm

Sabah yine aynı gürültüyle uyanmıştı kız. Oda arkadaşları Anastasia ve Pansy sağ olsun .Yatağın yanında ki komodinin üstünde duran tarağını alıp hızlıca sesin geldiği yöne doğru fırlattı.

Gözlerini açıp fısıltı şeklinde ''Bir daha bu şekilde uyanırsam , konuşabileceğiniz bir sesiniz olmaz.'' dedi . Fısıltı olduğu halde arkadaşlarına böyle demesi onlar üstünde etki bırakmıştı çünkü kız yaparım diyorsa yapardı bunu biliyorlardı . 

Genç kız , yataktan kalkıp gardrobuna doğru yürüdü yerdeki kıyafetlerini umursamadan . Hızlıca göz gezdirdi . Üniformalarının hepsi temiz ütülüydü . Askılıkta olanlardan rastgele birini aldı ve banyoya geçti. Arkada kalan arkadaşlarının bakışlarını sırtında hissediyordu. 

Takmadı her zamanki gibi . Banyoya geldiğinde aynaya bile bakmayıp direkt yüzünü yıkamaya başladı. Sonrasında üniformasını giydi . Aynaya genellikle en son bakıyordu saçı için . Saçlarına değer veriyordu her ne kadar babası çekip koparsa da . 

Saçlarının uçlarını hafif dalgalı yaptıktan sonra aynada sadece gözünün altına odaklanmaya çalışıyordu. Göz altında ki morlukları kapatıcıyla kapattıktan sonra dudaklarına vişneli dudak kremini sürdü . 

Aynada ki yansımasının gözü hariç her yerine bakıyordu . Bakamadığı için gözüne bir şey yapmamıştı . Banyodan çıktığında arkadaşlarının onu beklediğini gördü . Takmayıp masasının üstündeki çantasını ve çizim defterini aldı . 

Odadan çıkmadan önce son bir kez üstüne baktı .Yine aynıydı , tipik Hogwarts öğrencisi , kapıdan çıktığında arkasında ki adım sesleriyle birlikte bıkkınca nefesini verip göz devirdi. Ortak salona indiklerinde kahvaltı saatinin bitip dersin başlamasına 7 dakika kalmıştı . 

Sabahları kahvaltı etmezdi . Kahvaltıyı bırak gün içinde yediği tek şey bazen yeşil elma bazen de sandviç oluyordu . Genellikle sudan çok kahve içerdi . Öyle ki termosunda bile her zaman sıcak kahvesi olurdu . Bu yüzden de sıklıkla sağlık sorunları olurdu ama olsundu hiç bir şey içememekte vardı. Babasının ona yaptığı gibi .

Ders bitki bilimdi . Ne zaman bu derse gelse hep lanet ederdi içinden . Zaten hayattan soğumuş olan o , bu ders iyice hayattan soğutuyordu . Derste hep ezber vardı . Ezberi hiç iyi değildi . Ama yapmak zorundaydı . Babası yüzünden.

Abisi şuan son sınıftı . Abisini çok sevmesine rağmen onu kıskanıyordu. Çünkü babası ona el kaldırmıyordu , kaldıramıyordu. Dersleri de her zaman çok iyiydi. Ailesi her zaman abisinin yanında olmuşlardı. Hiçbir zaman ona baskı yapmamışlardı . Bunlar bile kıskanması için yeterdi . 

Ders bitiminde Slytherin evine 19 puan kazandırmıştı . Derslerden sonra 15 dakika ara vardı. Bunu fırsat bilerek sıradaki derse yani Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi ile ilgili notlarına bakıyordu . 

Okul birincisi olmak zor değildi ama ailesini memnun etmek oldukça zordu . Hele ki babasının bitmek bilmeyen sınırsız istekleri . Genç kız bazen babasının bu isteklerini yerine getirirken 'acaba o bunları yapmış mıydı da benden istiyor ' dese de yerine getirmek zorundaydı . 

Bu sene 6. sınıftı Elizabeth Malfoy . Bu hayattan hiç bir beklentisi olmayan , sözde Malfoylar'ın biricik prensesi Elizabeth Malfoy . Sarı saçları uçlarına doğru dalgalanıyor ,  Uzun boylu bacakları ve yaşından büyük duran gelişmiş vücuduyla fevkalade gözüküyordu . 

Görüntüyü devam ettiren küçük ama pürüzsüz burnu , dolgun dudakları , kıvrık kirpikleri , boynunda çenesinin altında çok küçük olan dikkatli bakıldığında bile zar zor  fark edilen beniyle görenleri bir daha bakmaya zorluyordu . 

Başarılı ders notları , asil duruşu , güzelliği , ailesinin soyundan gelen yüklü mirası , annesinin sosyetik oluşu ve babasının Hogwarts okul aile birliği başkanı olduğu bir kız nasıl kötü olsun .Tüm gözler üstündeydi . Tek bir hata bile onun geleceğine çok etkiliydi. 

Babası Lucius Malfoy her zaman tepesindeydi  onun hata yapmasını beklermiş gibi . Bekliyordu da . Lord Voldemort'un en sadık hizmetkarlarından biri olan Lucius için hatalar anında yok edilmeliydi.

Lord hataya izin vermezdi . Karşısında ki kişi kim olursa olsun direktmen işini bitirirdi . Bu yakın müridi Lucius'a da geçmişti . 

Notlar bittiğinde yerinden kalkarak yolunu ezbere bildiği sınıfa doğru geldi . Her sene aynı sıraya otururdu , cam kenarı baştan ikinci sıra .  Bu ders  Gryffindor'lularlaydı . 

Nefret ederdi onlardan . Bir kere muggle'larla iyi anlaşır ve onlara sahip çıkarlardı . Bu onun için affedilmez bir şeydi .  Muggle olan kişiler onun için büyücü dünyasını istila etmiş  ''terörist''lerdi -muggle deyişiyle - Nasıl biz onların dünyasında  yoksak onlarda bizim dünyamızda olmamalı diye düşünüyordu . Tabi birde Malfoy olunca işler nefreti aşıp tiksinmeye gidiyordu.

Ders Profesör Snape'nin gelmesiyle başladı .