Evet uçak yolculuklarından nefret ediyorduk çünkü her yeri gezmek istiyorduk, otogarda beklemeye başladık saat 23:00 otobüs beklemek hiçte iyi fikir gibi gözükmesede bol bol serinleyebileceğimiz bir yere gidiyorduk katlanmak şarttı.
----------------------------
Nihayet otobüs geldi, ailelerle vedalaşıldı ve söz verildi telefonumuz hep açık olacaktı.
Görevliye bavullarımız verildi ve koltuklarımıza yerleştik, ben gerçektende Duru'yu çok seviyordum ne zaman bir derdim olsa ilk yanıma koşan hep duru olurdu o iyiki vardı.
3 saatlik yolculuğun ardından gözlerimiz yorgun düşmüş uyuya, kalmıştık taaki "paaaaatttt" diye bir ses duyana kadar. Evet tahmin etmesi zor değil ! gecenin bu saatinde hemde ürkütücü bir yerde bu lastiğin patlaması hiçte iyi olmamıştı herkes oflaya pufflaya dışarı çıktı yardım bekliyorduk. Herkes yarım beklerken Duru acıktığını söyledi ilk başta duruyo kötü bakış atsamda süt ve keki uzattık ona sanki ilk defa yiyormuş gibi bir hızla yiyip bitirdi doymadığını söyleyip ikincisini dahi aldı süt elinde bir o tarafa bir bu tarafa geziyordu, ne olduğunu sordum tuvaleti gelmiş, bir bu eksiktii ! Dedim hala tur atıyordu, tam "yaaa off" derken sütü üzerine döktü ters bir bakış attım aferin dercesine. Görevliden bavulumuzu çıkarmasını rica ettik nereye gideceğimizi sordu işimizin olduğunu söyledik ve bavulu aldık. Biraz ilerledik ve Duru mızmızlanıp otobüsten dışarı çıkmış insanların onu izlediğini söyledi, biraz daha ilerledik kimsenin onu görmemesi için bavulu taşımakta zorlanıyordum çünkü üçüde birbirine bağlıydı birde onu çözmekle uğraşamazdım neyseki bir yere geldik burada Duru işini halletti ve biraz (1 saat) burada oyalandı. bavulu tekrar aşağıya indiremeyeceğimi düşünüp aşağıya inip görevliden yardım isteyecektim, Duru'ya yukarıda beklemesini söyledim biraz ürkerek "bekleyecegim" dedi evet aşağıya inmiştim ama sanırım yanlış yere inmiştim yoktu ! kimse yoktu ! Etrafıma bakındım evet az önce buradaydılar gitmiş olamazlardı bizi burda bırakmış olamazlardı hem ne çabuk işlerini halletmişlerdi ? bunu Duru'ya nasıl söyleyebilirdim. Biraz etrafa bakıdıktan sonra
korkarak yukarı Duru'nun yanına çıktım nerede kaldığımı ve görevlinin neden gelmediğini sordu "yok" diyebildim sadece.
"Ne demek yok Defne,kim yok"
"Gitmişler Duru,bizi beklemeden gitmişler"
"Bu-bunu yapamaz ! "
"Duru sakinleş bitanem bavullarımızı aldığımız için birdaha dönmeyeceğimizi düşündüler sanırım"
"Bunu nasıl yaparlar Defne ya şimdi biz ne yapacağız"
"İnan bir fikrim yok Duru yukarıda bir ışık var bir otel bulursak orada kalırız bu gecelik"
"Hala inanamıyorum" Duru'ya sadece söylenme diyebilmiştim ardından adım sesleri işitmiştik ürkütücü bir ses Duru'yla birbirimize baktık ve bir ses
"Yolunuzu mu kaybettiniz" demişti o an Duru'ya baktım sadece korkuyordu elini tuttuğum an elinin titreyişi bunu adeta ortaya seriyordu... Biz ses vermedikçe yanımıza geliyor sorusunu tekrarlıyordu "Burada ne işiniz var"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnadına kıskandır !
De Todoiki kuzen ıssız bir yerde mafya adamlarını peşlerine takarsa neler olur ?