six

155 17 12
                                    

Duvara sırtımı yapıştırdı dudağıma yapıştı ama bu sefer daha sert şekilde evde görevlilerin ve bizimkilerin olduğu aklıma geldi ittirdim onu kendimden

"Hey noldu?"
"Evde çok kişi var olmaz"
"Olur- lan- kaçma gel buraya"

Aradan kaçtım içeri koşarak dönünce çocuklar bize garip garip baktılar. Masaya oturmuşları. Bizde oturduk, yemek yedik, tabi dalga konusu olmazsam olmazdı sohbet ederken benimlede dalga geçtiler sonrasında koltuklara geçtim herkez konuşuyordu, eğlenceliydi sonra bi görevli geldi taehyungu aldı ve gitti. Ona sorduğumuzdaysa "misafirim gelmişim hemen geliyorum" dedi gitti. Onu beklerken telefonu çaldı telefonu alıp ben götürürüm diyip odadan çıktım, kapıya yöneldim sonra bir kadınla konuştuğunu farkettim ve duvarın arkasından onları dinlemeye başladım. Taehyung kadına sinirli bir sesle bir konuda itraz ediyordu, kadın ise flörtöz bi sesle konuşuyordu.

"Hey tatlım neden böyle yapıyorsun şu kadarcık hatrım yokmu"
"Git burdan dedim biri görecek"
"Sakin ol o gece bu kadar stresli değildin neden şu an böylesin"

Koridorun sonundaki aynadan her şey açıkça görünüyordu kadın ellerini taehyungun boynuna bağlamıştı taehyung ise onun kollarını tutuyordu onları o şekilde görünce canım acıdı neden bilmiyorum ama, fazlasıyla canım acıdı orda onları dinlerken gözümden bi damla yaş düştü hemen elimle silip, sessizce salona geri döndüm.

"Hadi gidelim"
"Neden daha oturacaktık"
"Hayır bu kadar yeter gidiyoruz"

Eşyalarımı alıp kapıya çıktım. Arkamdan hope koşarak geldi, kolumdan tutup kendine çevirdi

"Hey noldu jeongguk?"
"Bir şey olmadı"
"Neden bi anda yüzün düştü"

Sinirden patlayacaktım ama ona bağırmak istemiyordum fakat sinirlerime hakim olamayıp ona " bir şey yok dedim ya sadece şu siktiğimin evinden gitmek istiyorum"
Diye bağırınca yüzü düştü ağlayacaktı nerdeyse ben ise arkama bakmadan evden çıktım. Saatlerce yürüdüm, gece 3 olmuştu, hiç bir şeyi duymadan, görmeden eve yürüyordum. Evin önüne geldiğimde telefonumu çıkardım, ekranın kara yansımasından kıpkırmızı olan gözlerimi görünce kendimden korktum. Telefonu açtım, herkesden milyonlarca arama vardı. Taehyungdan bile...

Eve girdim stresle beni bekleyen çocukları gördüm. Benim eve girdiğimi görünce namu hızlıca yanıma geldi, sinirliydi, kızacaktı ama yapmadı onun yerine sarıldı. Bir süre öyle kaldı ben ona o bana sarıldı. Sonra yavaşça koltuğa götürdü üstümü çıkardı, üstüm neden ıslaktı? Yağmurmu yağmıştı? Gerçekten hiç bir şeyi hissetmemiştim. Hepsi bana bakıyordu sanki bir şey dememi brkliyorlardı. Ama ralarında hope yoktu. Galiba onu gerçekten çok kıtmıştım bu sefer. Jin kolumu tuttu gözlerimşn içine baktı.

"Ne olduğunu anlatacaksın değil mi?"
"Evet ama şu an değil çok yorgun hissediyorum"

Kafamı ayakta tutamamaya başladım. En son jin in tedirkin ses tonunu duydum, sonrası yoktu zaten. Kalktığımda yatağımdaydım, odama çıkarmışlar gene beni, kalkamadım, kalkacak halim yoktu bende yatmaya devam ettim.

Bir kaç saat sonra odaya birileri girdi başımda konuşmaya başladırlar ses tonlarından jimin ve suga olduğunu anladım.

"Uyuyormu acaba?"
"Tabikide uyuyor gerizekalı" dediklerini duyunca kıkırdadım istemsizce sonra yawaşça yatakda diklendim

"Bak uyumuyormuş gördünmü!"
"Evet uyumuyordum ama kalkacak halim olmadığı için"

Jimin arkadaki sandalyeyi çekip oturdu ve gözlerini bana dikti. Ne var der gibi kafa salladım oda;

"Eee anlat hadi noldu dün neden çıktın bi anda"
"Taehyung-"
"Ney?"

Jimin suganın koluna vurdu "bi susta anlatsın çocuk"
Dedi bende devam ettim

new separate lives | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin