BTS Hayal Et +18 #Wattys2018

Seok-Jin

Hello Canlar ~ İyi okumalar💗

Sen: Soo-jin ben galiba jin'e olan hislerimi ona karşı olan bu duyularımı söyleyeceğim.

Soo-jin: (adın) sen emin misin?

Sen: Evet bundan eminim hatta bugün diyeceğim ona daha beklemenin bir anlamı yok.

Soo-jin: Sen baya kararlısın belli.

Sen: Evine mi gitsem acaba

Soo-jin: Daha ne bekliyorsun gitsene

Soo-jin seni desteklemesi hoşuna gitmişti, ona sarılıp Jin evinin yolunu tuttun.

***

Uzun ama kısa bir yürüyüşün ardından Jin evine varmıştın. Heyecan mıdır bilmiyorsun ama nefes nefese kalmıştın. Yavaş adımlarla kapının önüne geldin, nefes alışverişi kontrol altına alıp zile basıp kapının açılmasını bekledin. Çok beklemeden kapı açıldı.

Jin: (adın) senin burda ne işin var?

Sen: J-Jin seninle konuşmak istediğim bir konu vardı, o yüzden geldim.

Jin: Ah anladım buyur içeri gel böyle ayak üstü konuşmak olmaz.

Tamam dercesine başınla onay verdiğinde kenara çekilip içeri girmeni bekledi. Sende çok bekletmeden içeri girdin. Oda ardından kapıyı kapatıp sana 'bu taraftan' dedi gösterdiği tarafa doğru adımladın içeri geçip koltuğa oturdun.

Jin: Ben içecek bir şeyler getireyim.

Diyip içeri geçti. Oda çok bekletmeden gelmişti. Bardağı sana uzatıp biraz uzağına oturdu. İçeceğinden bir yudum alıp konuşmaya başladı.

Jin: Evet (adın) seni dinliyorum

Sen: Jin ben ben

Jin: (adın) evet sen

Sen: Ben ben senden hoşlanıyorum.

Bi anda çıkıverdi ağzından kelimeler bu şekilde söylemeyi hayal etmiyordun aslında, ona baktığında yüzünde anlam vermediğin bir ifade vardı. Kendi içinden 'acaba söylemesemiydim' diye geçirdin. Onun ifadesiz yüzünün aksine senin yanakların alev içindeydi sanki..

Bedenine sarılan kollar ile yüzünün yanması iki katına çıkmıştı. Sevdiğin adam canından çok değer verdiğin insan seni kolları arasına almıştı ve neredeyse heyecandan olduğun yerde bayılabilirdin.
Jin'nin senin bedenine sardığı kollarının arasından ayrılmadan konuştun;

Sen: J-jinn yoksa yoksa sen? soru dolu cümlen ile ondan bir cevap bekliyordun. Kollarını bedeninden ayırıp

Jin: Evet (adın) bende senden hoşlanıyorum evet bende seni seviyorum - yüzünü avuçlarının içine alarak - ve bunca zaman sana duygularımı söylemeye çalıştım ama yapamadım özür dilerim

Sen: Hayır benden özür dileme, seninde beni sevdiğini bilmem bana yeter bile

Jin: İyi de geldin bana iyiki de söyledin bana diyerek anlına öpücük kondurdu.

'Bunun şerefine bunu kutlamaya ne dersin' diye soru sordu sana 'Olur hemde çok güzel olur' dedin için kıpır kıpırdı 'O zaman bu akşam seni alıyorum ve şahane bir akşam yemeği yiyoruz' dedi.