Dün gece olan konuşmadan sonra hiç uyuyamamış halimle yataktan zor da olsa kalktım.
Aşağıya indiğimde Minho beni kahvaltı masasında beni bekliyordu.Hiçbir şey demeden direk masaya oturdum.
''Günaydın sincap'' dedi.
''Günaydın''dedim isteksiz bir şekilde.
Dün gece dediği şey neden bu kadar aklımda kalmıştı bilmiyorum. Kahvaltı yapmaya başladığımızda:
''Dün gece dedin ya''sen çok farklısın sincap'' o ne demekti. Demek ki başkalarını da kaçırıp organlarını alıyorsun değil mi?. Ya da sadece kaçırıyorsun.''
''Bak sincap ben organ mafyası falan değilim. Öncelikle bunu o kafana sok.Dün dediğim şeyi de pek fazla kafana takma.Yorgun halimle bir şeyler geveledim.''
Yemeği bitirdikten sonra biraz vakit geçmişti. Minho hala işe gitmemişti.Niye gitmedi ki bu şimdi?
''İşe gitmiyor musun sen?''
''Hayır. Bugün seninle birlikte vakit geçireceğiz''. dedi.
Ne vakiti lan. İşte şimdi kesin organlarımı alacak.
''Nereye?''
''Giyin sincap ve soru sorma.''
Belki bu sefer kaçabilirdim ha?. Hemen gidip giyindim.Normal klasik şeyler giyinmiştim.
Dışarı çıktığımızda bir sürü adam başlarını eğmişlerdi. Demek bu kadar önemli biriydi bu .
Arabaya bindiğimizde yol boyunca dışarıyı izlemiştim. Daha önce yakınından veya uzağından geçmediğim yollardı.Burda beni bulmaları çok zordu.
Vardığımızda kafamı kaldırıp nerede olduğumuza baktım.
Hadi ama ciddi olamazsın. Bir lunaparktaydık.Şaka mı yapıyor diye baktım ama gayet ciddi duruyordu.
''Ciddi misin gerçekten?''dedim.
''Neden ciddi olmayayım sevmez misin?''
''Senin gibi organ mafyasına benzeyen bir adamın lunapark sevmesi garip geldi'' dedim
''Sincap bidaha bana organ mafyası dersen bu sefer gerçekten organlarını alırım''
''Tamam be şakadan da mı anlamaz insan ''
''Haydi hız trenine binelim''dedi.
Hayır.Olamaz. En son hız trenine bindiğimde 1 hafta kusmuştum.
''Sen bin ben gelmiyorum''dedim
''Hayır. Her şeye birlikte binmek zorundayız''
''Nerede yazıyor bu kural?''demeden iki bilet almıştı bile.
''Lanet olsun '' dedim kısık bir sesle.
''Haydı sincap çok yavaşsın''
Bindiğimizde kendimi sakinleştirmeye çalıştırdım.Korkmamam gerektiğini kendime hatırlattım.
Yavaş yavaş hızlanmaya başladığında gözümü kapattım midem bulanmasın diye.Ama herhangi bir işe yaramıyordu.En sonunda hızlanınca herkesin çığlık atmasıyla bende çığlık attım. Her an kusabilirdim.
''NE ZAMAN BİTECEK BU?''
''Bilmiyorum 4-5 dakikaya biter herhalde''
Minho'ya baktığımda çok sakin duruyordu.Gören hayatında 52 kere hız trenine bindi sanar. Belkide binmiştir ha?
''ALLAH BELANI VERSİN MİNHO'' dedim insanların çığlıklarının arasından.
''Ne dedin duyamadım?
''Sen çok iyi bir insansın''
''Biliyorum'' dedi gülerek.
En sonunda durduğunda yavaşça indim. Tam düşecekken tanımadığım bir adam beni tutup
''İyi misiniz''dedi.
''Evet. Teşekkürler''dedim. Minho ölümcül bakışlarını adama yolluyordu. Adam bunu fark etmiş olacak ki gitti.
Hiç bir şey demedim.En sonunda bir kaç bişey yedik ve eve gitmeye karar verdik. Saat epey geç olmuştu.Eve vardığımızda akşam yemeği yiyip uyumaya karar verdik.Minho'yla yatmam gerektiğini unutmuştum. Sapık mıdır nedir bu adam herkes kendi yatağında uyusun işte ne güzel rahat rahat. Belki fark etmez diye kendi yatağımıza gidecekken beni yine odasına götürmüştü. Çok vakit kaybetmeden uyumuştuk...
Saçma olmuş olabilir kusura bakmayın Oylarınızı ve yorumlarınızı unutmayın.
Hoşçakalın. Minsung'la kalın<3...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sincabım MİNSUNG
Roman pour Adolescents''Ceketim nerede Changbin?'' ''Cehennemin dibinde Hyunjin çok günah işledin zaten ziyaret etmek ister misin?'' ''Kes sesini lan'' ''Kavga etmeyin yine salak salak''