Deprem

Tatil-1

Sınıfta oturmuş sınıf öğretmenimizin gelip bize karnelerimizi dağıtmasını bekliyorduk. Bu sırada Hümayla sohpet ediyordum. Hüma benim çocukluk arkadaşım.

Sınıfta fazla kişi yoktu. Ders çalışmak için gelmeyenler var aralarında. Mağlum sınav senesine yaklaşıyoruz. Bende evde ders çalışmayı tercih ederdim ama karnelerimi sakladığım için eksik olsun istemiyorum.

" Yazel tatilde bize kalmaya gelsene. Sana bir şey göstermem gerek." dedi Hüma laf arasında. 

" Anneannemlere gideceğiz. Pazar günü geliriz anca." dedim karşılık olarak.

" Tamam o zaman pazar günü geldiğiniz zaman gel " dedi Hüma.

" Bakarız. Hem sonra gelsem ne olacak ya acelen ne? " dedim.

Hüma da " İşte hemen gel istiyorum. Gelince görürsün niye olduğunu. "dedi

" Tamam bakarız. " dedim.

Tuvaletten gelen Eslem yanımıza gelip " Hoca geliyor " dedi. Eslem de Hüma gibi çocukluk arkadaşım. Aslında arkadaşlarımın bir çoğu çocukluk arkadaşım. Aslen Kahramanmaraşlıyız. Ben Şanlıurfa'da doğdum. Ama annemle babamın memleketi olduğundan beş yaşında Kahramanmaraş'a taşındık. Yani burada büyüdüğüm için çoğu çocukluk arkadaşım.

Sınıf öğretmenimiz aynı zaman da biyoloji öğretmenimiz Zeynep hoca sınıfa girdi.

" 11/B ne bu ses !?" dedi. haklıydı. Az kişiydik ama fazla sesimiz çıkıyordu.

" Sessiz olun karnelerinizi dağıtacağım." dedi ardından. Ve karneleri dağıtmaya başladı.
Teker teker karneleri verdi.
Tabii birde konuşma yaptı.

" On birin birinci dönemini bitirdik. On ikiye az kaldı. Daha çok çalışmaya başlamalısınız." falan filan dedi. Konuşmasını bitirdikten sonra sınıftakiler aşağı inmeye başladı. Bende Zeynep hocanın yanına gidip iyi tatiller deyip sarıldım. Hüma ile Eslem de hocayla vedalaştıktan sonra aşağı indik. İstiklal Marşını okuduktan sonra evlere dağılmaya başladık.

Çağrı yüzü düşük bir şekilde yanımıza geldi. Çağrı da yine en yakın arkadaşlarımdan. Bir de Berke var ama o okula gelmedi. Ben, Hüma, Eslem ve Çağrı yavaş yavaş yürümeye başladık. Çağrının sitemkâr sesiyle sessizlik bozuldu.
" Ben bu karneyi annemlere nasıl göstereceğim beni soğan gibi doğrarlar" dedi. Hafifce sırıttım.

" O muhteşem notları alırken bize mi sordun ? Hem abartma Esma teyzem o kadar kızmaz." dedim.

" Esma teyzen kızmaz da babamı ne yapıcam ? Hem notlarım aslında iyi de annemlerin benden beklentisi yüksek zeki çocuğum sonuçta  o yüzden yanii "  dedi kendi de gülerek.

Eslem" Yani o notlara iyi diyende ne bileyim " deyip güldü.

Bende ekledim" Hem geçen biyoloji yazılısında yanına oturan 9.sınıf çocuğa yardım edip de 25 aldıran sen değil misin? " dedim zeki olduğu düşüncesine yönelik. Yazılılarda falan kelebek sistemi uygulanıyor. Çağrının yanına da 9. sınıf biri denk gelmiş. Onun sorularını çözmüş. Daha doğrusu çözememiş.

Hüma gülerek" Evet ya çocuk bahçede bağırıyordu abi Allah belanı versin kendim çözsem daha yüksek alırdım diye "dedi.

Çağrı" Ya ben eşit ağırlıkçıyım kızım ne anlarım biyolojiden "dedi yanıt olarak. Ben, Hüma ve Eslem sayısal seçmişken Çağrı eşit ağırlık seçmiş Berkeyide yanına zorla almıştı. Zaten derslerim iyi değil sayısalı hiç yapamam demişti.

" 9. sınıf konularının sayısalla eşit ağırlıkla bir ilgisi yok. O konuları zaten biliyor olman lazım. TYT de çıkacak."dedim

Çağrı" Ben iki gün önce işlediğimiz konuları hatırlamıyorum o konuları nasıl hatırlıyayım. " dedi