Sabah uyandığımda dudaklarımdan çıkan ilk kelime "ahh" oldu gece koltukta uyuduğum için hatta tekli koltukta uyuduğum için belim den ziyade boynum tutulmuştu ve inanılmaz ağrı yapıyordu gözlerimi aralayıp etrafa bakındığımda herkez uyuyordu koltukta doğtulup ayaklarımı sarkıttıktan sonra ayılmayı bekledim ama nafile ayılmak mümkün değil "ben böyle ayılmayı beklersem çok beklerim" diye mırıldanıp banyoya doğru ilerledim boynum o kadar çok ağrıyordiki bugün okula gitmeye hiç niyetim yoktu doktora uğrar merhem alırdım , ellerime boşalan soğuk suyu birden yüzğne çarpınca kendime gelmiştim sol kolumu duvarda gezindirip havluyu aradım ama yoktu "off yinemi" diye itiraz edip sessizce odama girdim bir tane havlu aldım tam çıkacakken dolabıma da uğrayıp bir kaç bir şey aldım ve çıktım herkez uyurken senemin yanına gidebilirdim....
Dolabımdan aldıklarıma baktım siyah bir tayt siyah bir ince askılı atlet ve deri ama ince bir mont almıştım ... üstümü giyindikten sonra yemek yesemmi diye düşündüm sonra senemle dışarıda kahvaltı yapabileceğimiz aklıma geldi bende siyah nike lerımı ayağıma geçirip son kere aynada kendime baktım full siyah olmuştum ama hoşuma gitmişti, kapının yanındakı komidinden mini coopurumun anahtarını aldım ve çıktım arabaya binip garajdan çıktıktan sonra telefonumun kulaklığını takıp senemi aradım senem üçüncü çalışta açtı
"Alo senem"
"Buyur aşkitom"
"Lan senem yine başlama boğarım seni"
"Tamam tamam buyur"
"Ben size geliyorum kahvaltıya çıkarız dedim ne dersin?"
"Olur tabi süper olur hemde zaman geçirmiş oluruz"
"Süper ben geliyorum o zaman nereye gideceğimizi gelince konuşuruz"
"Okey bende hazırlanıyım hadi bay bay" deyip kapattı senemlere gittiğim için sakindim çünkü poyraz büyük ihtimal evde yoktu eğer hasta değilse evde durmazdı... senemlere geldiğimde bahçeye girip kornaya bastım ama sinek bile uçmuyordu off allahım bu kız beni patlatıcak yemin ederim arabadan inip kilitlemeye gerek duymadan kapıyı tıklattım bir süre sonra kapıyı ömer amcam açtı senemin annesiyle aram ne kadar kötüyse babasıyla o kadar iyiydi "selam" dedim sevecen bir sesle bütün sıcak gülümsemi yansıtırken "selam evlat senem yukarda hazırlanıyordu ama beni lafa tutma benim işim var hadi size eğlenceler " deyip çıktı bende arkasından kapıyı kapatıp merdivenlerş ikişerli üçerli çıkıyordum senemin kapısına geldiğimde kapıyı açacekken telefonum çaldı telefonu alıp kimin aradığına baktım annem arıyordu eyvah ben anneme haber vermeyi unuttum endişeyle alt dudağımı ısırırken telefonu açtım anneme fırsat vermeden "annecim çok özür dilerim sana haber vermeyi unuttum bak valla haber vericektim"annemin telefonun diğer ucundan kıkırdadığını duyabiliyordum "tamam kızım seneme gittiğini tahmin ettim zaten hem ben seni bunun için aramadım bugün halanlar düğüne gidicekmiş düğünden sonrada geri döneceklermiş kahvaltıya gelseydin keşke" dedi "annecim sizi hiç kırmak istemezdim ama seneme söz verdim zaten sana anlattım bu aralar biraz kötü halamlara selam söyle" deyip telefonu kapadım telefonu cebime yerleştirdikten sonra hayvanca senemin odasına girdim "tamam anlıyorum kulağında sorun var ama o 450 tır sesindeki kornayıdamı duymadınmı" dedim ama senemin bana bakışlarını görünce ne kadar kendimi tutsamda dayanamayıp kahkahalara boğuldum senem ben aniden girince korkmuştu korktuğu için zıplamıştı gözüne ustaca sürmeye çalıştığı eyleynırı taşırmıştı ve bana inanılmaz sakin bakışlar atıyordu ama buna kanmıyacağım bu fırtına öncesi sakinlikte sesli bir şekilde yutkunurken senemin gözleri yavaş yavaş kararmaya başladı "mine bu taşırdığım eyleyner gibi senin yüzünü gözünü dahil her bir tarafını dağıtıcam, sakın kaçmaya kalkışma" dedi ayağa kalktı ama kaçmamak mümkünmü direk koşmaya başladım tam merdivenleri bitirecekken arkamı döndüm senem bana baya yaklaşmıştı son iki merdiveni seneme nakarak indim ama iner inmez demir gibi bir vucutla çarpıştım başımı çevirdiğimde bana üzgün bakan gözlerle karşılaştım ama poyraz niye bana böyle bakıyordu sonra dün yaşananlar aklıma geldi poyraz daha fazla üzülmesin diye son sıcaklıktaki gülümsememi poyraza yolladım "bana öyle bakıcağına senemden koru bebi yoksa bidaha göremessin" dedim poyraz birden üzüntüsünü bırakıp elimdem tutup arkasına itti hala elimi bırakmamıştı ama şikayetçide değildim "hop hop önce beni ezip geçmen lazım" dedi senem üç basamak yukarıdaydı bende çenemi poyrazın sol omzuna yaslamış senemi izliyodum senemin sinirden gözü kararmıştı anlamıyorumki altı üstü bir eyleynir siler yeniden taparsın ama bu senemdi sağı solu belli olmaz senem sinirden küplere binerken poyrazla ben gülmemek için var gücümüzle kendimizi sıkıyorduk göz ucuyla poyraza baktığımda sanki ona baktığımı hissetmiş gibi bana baktı senemde bu fırsattan yararlanıp poyrazın sağ tarafından sıyrılıp benim yanıma geldi gözümü poyrazdan ayırıp senem dönüp avazımın çıktığı gibi çığlık attım ve salonu tavaf etme niyetiyle arkama bakmadan koşmaya başladım ama arkamdan ayak sesleri gelmiyordu arkamı dönüp baktığımda poyraz senemi belinden tutup engellemeye çalışıyordu ve poyraz da senemde gülüyorlardı "yaa çok pisliksin senem bir an gerçekten ölümüm senin elinden olcak sandım"dedim senem poyrazdan kurtulup gelip bana sarıldı "yok daha neler ben en değerli arkadaşımı öldürürmüyüm hiç aaaa" poyraza bakıp "elinde bıçak flan yok dimi doğru söyle bak panik yapmıyacağım" dedip poyraz kahkaha atıp "merak etme yok hem olsada izin vermem"dede yanaklarım büyük bir ihtimal kızarmıştı "neyse..sey..hadi senem sende işini bitir çıkalım ben çooookk açııımm" diye mızmızlandım senem tamam dercesine başını sallayıp odasına çıktı "kahvaltıyamı gidiyorsunuz?" Diye sordu poyraz bende başımla onaylayıp poyrazı izliyordum "şey tamam siz gidin bende kendime yumurta kırarım " poyrazda gelmek istiyordu bunu anlamıştım ama anlamamış gibi yapıp koltuğa oturdum "tamam kır ama unutma bak yumurtanın kabuklarını çöpe atıcaksın " deyip kahkaha attım poyraza baktığımda yüzünde hiç bir ifade yoktu "sana bir teklifim var poyraz" dedim poyraz teklifi duymadan "aslında ben tek başıma yerim ama çok ısrar ettin tamam geliyorum" dedi "yoo ben istersen dışardan sipariş verelim dicektim " dedim poyrazda yanıma oturup " haa tamam olur zaten ben tek yemeği daha çok seviyorum" dedi ben sırıtıp poyrazın saçlarını karıştırıp "ne kadar istemesemde sende gel hadi acıdım sana baş belası " dedim poyraz yanağıma bir tane öpücük kondurup gülümsedi o sırada senem aşşağı indi krem rengi bir elbise nar çiçeği topuklu ayakkabı nar çiçeği küpe takmıştı saçlarınıda at kuyruğu yapmıştı şık giyinmişti ama eteği double kısaydı dudaklarımı oynatarak çüş dedim senem birşey diyemedem poyraz araya girip "çüş kızım biraz daha kısa giyseydin keşke biraz fazla uzun olmuş " dedi senem poraza karşı sitem alıp "hiç te bile hem bana diyene bak benim bildiğim kadarıyla senin döneminde yaşayanlar yani taş devrinde erkeklerde dahil herkes kısa giyiniyo"dedi poyraz çok bilmiş diye bakış atarken güzel bir kahkaha attım poyraz bana dönüp ne gülüyosun diye bakarken başımı birden poyraza döndürünce ağıran boynum daha çok ağırınca dudaklarımdan "ahh" sözcüğü çıktı poyraz ve senem endişeyle bana dönüp ikiside aynanda "ne oldu iyimisin?" diye sordu "merak etmeyin gece koltukta uyudum bu yüzden boynum ağırıyor " dedim bunları derken seneme kaş göz hareketleri yaptım evet poyraz etek meselesini daha çok uzatmasın diye biraz abartmış olabilirdim senem durumu anlayıp teşekkür edercesine bana baktı ve poyraza çaktırmadan evden çıktı "dur canım ben sana merhem getiriyim "dedi "yok yok valla hiç gerek kalmadı ben çok iyiyim ama biraz daha aç kalırsam inan bana doktorlar bile çare bulamayacak" dedim poyraz elimden tutup beni kaldırdı ve kahvaltı etmek için evden çıktık...******
"Buyrun efendim ne alırdınız?" Dedi orta yaşlardaki garson biz menüye bakarken poyraz ortaya bir fikir attı " bence ortak bir şeyler alalım ne dersiniz?" Diye sordu "benim için fark etmez senem ne dersin?" Dedim senem bana bakıp olur derecesini başını salladı "ama ben özel bir şey istiyorum" dedim poyraz bana bakıp "neymiş o bücürük" dedi "bana bücürük deme" diye çıkıştım garsona dönüp "bol yağlı güzel kurutulmuş sucuklu yumurta istiyorum " dedim sonra aklıma bir şey geldi sırıtıp garsona döndüm "he bide yumurtanın kabuklarını lütfen çöpe atın yumurtada olmasın" deyip kahkaha attım poyraz bana doğru eğilip "inan bana o yumurtanın kabukları özel siparişinin içinde olacak" dedi ben de tabi tabi derecesini başımı salladım senem poyraza bakıp "poyraz ben salata istiyorum" dedi seneme dönüp "salatamı? Kahvaltıda?" deyip bön bön baktım "eee minecim sen bilmessin ama hani yaz geliyoya sahil tatil olan kilo almamak için "dedi "senem farkındamısın bilmiyorum ama insan doğru düzgün yemek yemeğince çirkinleşiyo sakın üstüne alınma " dedim önüme döndüğümde poyraz beni izleyip bir yandan gülüyordu "ya abicim sen ne var ne yok getir çayda olsun ama salata olmasın" dedi garson emrine amade bir şekilde başını sallayıp içeri girdi bende solumuzdaki deniz manzarasına dönüp denizi izlemeye başladım "senem keşke korayda gelseydi arasakmı o şimdi üşenip yemek yapmamıştır zaten beceremezde açtır şimdi " dedim senem bana dönüp " açmıdır yok be bir ley sipariş eder o boğazına düşkündür " deyip sırıttı "hem banane ondan benim ondan alıcak intikamım var doğrusu intikamımız var "dedi sonra etraf sesizliğe büründü poyraz denizi seyrediyordu senemde telefonla oynuyordu bende cebimden telefonu çıkartıp siparişler gelene kadar oynarım diye düşündüm oyun oynamaya başladığımda poyrazın yanındaki sandalye çekilmiş ve oraya biri oturmuştu oturan kişiye baktığımda ağzım o şeklini aldı bir poyraza birde onun yanına oturmuş sürtüğe bakıyordum...Merhaba bu kadar bekletgiğim için özür dilerim lutfen vote ve yorum yapın bölümler kısa oluyormu? Roller hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce o sürtük ne yapmaya çalışıyor? Ve en önemlisi mine poyraza aşık olucakmı? Lütfen yorumlarınıza ihtiyacım var sevildiniz: )))
Multimedya alev(sürtük)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluğun Sevimli Formülü
Randomortada en yakın arkadaş eski bir dost ve kabullenemeyeceğin bir kardeş var ama en önemlisi hatalarıyla kabul edebileceğin güzel bir aşk var güzel bir kitap sizi bekliyor