M.S.F.2.bolum

94 6 4
                                    

Ben simdi napicam allahim nolur yardım et bana...karşımdaki araba tahminimce cenk'e aitti , cenk korayın kardeşi ama koray'la aralarinda cok buyuk farklar var cenk bildiginiz piskopat ,dusuncelerimden ayrilip cenk'e dondugumde bana o ruhsuz gozleriyle bakarak soğuk bir sesle "nereye böyle guzellik" diye seslendi dedikleri kulaklarimda yankilanirken bir dakka ne guzellikmi o bana guzellikmi dedi ben bunu bogarim kim lan bu bana guzellik diyor."senden uzak her yere hem guzellik senin babandir"sinirden ne kadar sacmalasamda sinirli bir sekilde karsiya gecerken o soguk sesiyle bana seslendi "oyle olsun bücürük" ya bir dakka ben bunu valla bogarim yaa bana poyrazdan baska kimse bucuruk diyemez.ben sana bunun hesabini sormazmiyim be , sinirle arkama dondugumde onun yesil gozleriyle karsilastim o anda donakaldim cenk gercekten yakisikliydi ama olsun suan konumuz o degil , bana yaklasmaya basladiginda opucegini anladim onu itmeye calistim ama nafile o kadar gucluydiki ufak bir oynama dahi olmuyordu , cok az bir mesafe kaldiginda ne oldugunu anlamadan cenk yere yigildi poyraz yuzune saglam bir yumruk gecirmisti "mi..mine iyimisin"poyraz cok endiseli gozukuyordu onu sakinlestirmek icin "i..iyiyim hadi g..gidelim" dedim poyraz bana bir dakka deyip cenk'e döndü "1 mine benim bücürüğüm 2 senin o dudaklarını keser baska bir tarafina dikerim 3 birdaha seni minenin yaninda gorursem sadece bunla kalmam" poyraz bunlari soylerken sinirden titriyordu ve bir yandan cenk'e tekme atiyordu , poyrazi ne kadar cekmeye calissamda ise yaramiyordu , o anda karsidaki cafeden cikan korayi fark ettim "poyraz birak lutfen koray gorucek" dedigimde poyraz hemen birakti ve bana bakti fakat her sey icin cok gecti koray bizi fark etmisti ve endiseli gozlerle bize dogru geliyordu yanimiza vardiginda cenk'i gorunce resmen köpürdü ,cenkle koray arasinda senem de dahil kimsenin bilmedigi bir sey vardi yaklasik 10 senedirde küs kalmişlardı ve bence suanda koray , cenk bu haldeyken hırsını cenkten cıkarıcaktı veeee boooom , cenk'in yuzu adeta bir kan gölüne donüşürken gözüm poyrazı aradı ama poyraz ortalıkta gözükmüyordu , nerdeki acaba ,cenk'in inlemesiyle , cenk'i hala ritimli bir şekilde yumruklayan koraya döndüm "koraay!"

KORAY'IN AĞZINDAN

"koraay!" mine'nin bağırmasıyla yumruklarımı daha çok arttırıp daha güçlü vurdum , bir süre sonra etraftaki esnaflar bizi fark edip yanımıza koştular , mine de da dahil iki kişi bizi ayırdı , herkes dağıldığında cenk'e baktim, yuzu gozu kan olsada hala bana sıritıyordu , ustune doğru giderken mine beni tuttup yuzumu iki elinin arasina alip kendine çevirdi , gözlerimin dolduğunu belli etmemeye çalissamda mine anlamisti , yuzumu bırakıp "güçlü ol koray , güçlü ol kardeşim " , suan duymak istedigim kelimeleri agzindan savururken , sakinlestigimi hissettim şuan ne kadar her şeyi mine ye anlatmak istesemde anlatamazdım , bende telafiyi mine ye sarilmakla buldum...

Ads by SeeWordsAd Options

Ads by SeeWordsAd Options

MİNENİN AĞZINDAn

koray bana sarılınca ne olduğunu anlamadım ama korayı şu pozisyondan çıkarmalıydım "koray yanlız biz birşey unuttuk" dediğimde koray meraklı bir şekilde bana baktı "ismet hocanın 649.kuralı gidince dayak sırasına tutabilir" koray alt dudağını ısırıp elimden tuttu ve okula koşmaya başladık......

okula vardığımızda dersler çoktan başlamıştı , sınıfın önüne geldiğimizde korayla birbirimize bakıp aynı anda "önce sen !!!"deyince korayla birbirimize meydan okurcasına bakıp ikimizden birinin birşey yapmasını beklerken ilk atak koraydan geldi , haaaa pislik koray sınıfın kapısına vurup kaçmıştı ve ben kapının önünde öylece donakalmıştım alacağın olsun koray bunun hesabını senden çıkartmazmıyım ben , içerden ismet hocanın adım sesleri gelirken ben daha çok gerildim ve gerildim , hoca kapıyı açtığında hocanın yüzüne bakıp sırıtmakla yetindim ...

"evladım ben size okulun ilk günü 639.kuralımı söylemedimmi !!!" diye ismet hoca haykırırken o lanet çenemi tutamayıp "649.kural hocam" hocanın suratına yavaşça dönüp bakarken alt dudağımı ısırdım , hoca önüme geçip tüküre tüküre konuştu doğrusu haykırdı "madem bu kadar iyi biliyorsun uysaydınız hanımefendi kusura bakmayın" içimden allah ne verdiyse koraya sayarken kapı tıklandı bende fırsattan istifade hemen sırama doğru ilerledim etrafıma bakındığımda herkes kıkırdıyodu ama gözüme en çok batan senemdi ona ölümcül bakışlarımı atıp yanı yuvalandım " sen zaten bana gül hepsi o aptal sevgilin yüzünden, ben biliyorum ona ne yapıcağımı" birden senemin yüzündeki gülüş soldu bende dudaklarımı kıvırıp sinsi sinsi sırıttıp "ko...koraymı ona bi..bişemi oldu" hay allah kahretmesin emi bu ne sanmış ,, ama bir dakka sen dur koray efendi intikam soğuk yenen bir yemektir , hemen üzgün bir ifade takınıp "e..evet okulun önünde baktımki oturuyo gittim yanına hayırdır flan birde baktım yüzü gözü hep kan o sırada yanına kızıl bir ateş geldi varya bildiğin taştı sonra koraya 'hayatım benim için kavga etmenize hiç gerek yoktu zaten benim kimi seçeçeğim belliydi ' deyip koraya böyle ıslak bir öpücük kondurdu" senemin ağzı o şeklini alırken içimden kıkır kıkır gülüyordum senemin yapıcaklarını aklıma getirdikçe koray için üzülüyordum hatta bir keresinde hava buz gibiyken koray yine bir haltlar çevirdi senemde ona pembe bir bikini giydirim havuza attı sadece bunla kalsa o havuzun olduğu yerdede parti vardı , hahaha çok eğlencez " senem gel senle koraydan bunun hesabını çıkaralım " dedim ve senem dudaklarını havalı bir şekide birbirinden ayırıp "oyun başlasın" dedi bende o anda kendimi tutamayıp 32 dişimde görünürcesine güldüm , sen dur koray efendi dur ...

dersten sonra gözüm poyrazı aradı ama hiç bir yerde yoktu merak edip aradım kavgadan sonra hiç görmemiştim , biraz bekledikten sonra telefonu bir kız açtı bir dakika bir dakika bir kızmı "poyrazla görüşücektim 'hanımefendi'" hanımefendiyi vurgulamıştım belliki rahatsız olmuştu "poyraz şu anda duşta tatlişkom" şuan bu kızın bu kelimeleri ağzını yayarak söylediğinden emindim "poyraza kim aradı diyeyım bebeğim" sinirden deliye dönmüş bir halde "eski bir dost de sürtükçüğüm" sinirden telefonu yüzüne kapattım . inanmıyorum adama bak ya hem gelip beni kurtarıyo hemde gidip tovbe yarabbım şuan kınkançlıktan patlıcaktım neden kıskanıyodum bilmiyorum bu poyraz züppesinin her zaman yaptığı şeydi ama kıskanıyordum işte , telefonum çalınca düşünceleri terkedip kimin aradığına baktım senem arıyordu "koraya ne yapıcağımızı buldum" "süper bence hemen gerçekleştirmeliyiz" "o zaman operasyon başlasın" "yakında sinemalarda 'lanetli koray'" aynı anda gülümseyip telefonu kapattım yanlız korayın başındaki lanet kesinlikle büyük ve tehlikeli bir lanetti adıda İNTİKAM. koraya yapıcaklarımızı düşünmeyi bırakıp kendi işime döndüm . eve doğru ilerlerken yağmur başlamıştı , çaresiz kalıp gerçekten pahalı ama baya pahalı çantamı başıma siper etmek zorunda kaldım çok özür dilerim güzel çantam...yağmur şiddetini arttırırken yanımda siyah bir araba durdu benim tarafımdan açılan camdan içeriye baktığımda poyrazı gördüm ve yine çenemi tutamayıp "ne o kızlarla takıldıktan sonra hırsızlığamı baş vurdunuz" napiyim yani içimdekileri dışarı vuruyorsam "atla hadi sırılsıklam oldun" güzel bir sırıtış atıp "sen git o sürtüğünü al arabana hem özlemişsindir" bana anlamsız bir şekilde bakarken "sen bilirsin ben makyajın aktığı için dedim bu şekilde daha fazla yürümek istemessin diye düşündüm bücürük" yüzündeki kendini beğenmiş gülüşü beni ne kadar sinir etsede binmek zorunda kaldım sonuçta makyajım akmış yani...ıslak mendille yüzümü sildikten sonra başımı cama yaslayıp dışarıyı izliyordum o anda aklıma insanın huzurunu kaçıran sürtük geldi bende her zamanki gibi çenemi tutamayıp "ki..kimdi o" diye sordum bana dönüp "kim kimdi ?" diye sordu , sinirli bir şekilde "o sürtük" dedim . yüksek sesle kahkaha atıp "sen beni kıskandınmı bücürük" off ya şöyle anlarda bana bücürük demesinden nefret ediyordum , içimdeki bütün siniri nrfrsimle dışarı verip sakin kalmaya çalıştım "ben seni niye kıskanıyım sanki, aptallaştın" arabayı sağa çekip " ne biliyim sende benim hissettiklerimi hissediyorsundur belki ?" ne poyraz ne demye çalışıyordu şimsi

yoksa kırk yıllık züppe bana ... yok artık...

Multi medyadaki koray ve poyraz


Mutluluğun Sevimli FormülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin