sekiz

318 43 25
                                    

üç ekmek on beşli yumurta

jeongin: bir sey soyleyeceğim
burada mısınız

minho: evet

felix: evett

seungmin: buradayım

jeongin: ben bir süredir mingiyle görüşüyordum ya
bir süredir aramız bozuktu ama birlikteydik hala
sonra bugün baskasıyla beraber olduğunu öğrendim
moralim bozuk biraz da hiç eve giresim yok gelsenize bir şeyler yapalım

seungmin: NE
JEONGIN NE DİYORSUN

minho: amına korum o minginin

felix: KASARLI TOSTUM
NEREDESİN GELELİM

jeongin: evin önündeki parktayım
müsait değilseniz sorun değil ama kötüyüm biraz

minho: saçmalama
geliyoruz bekle

seungmin: jeongin bizim senden önemli ne işimiz olabilir
saçmalama

jeongin: bekliyorum sizi

***
chan: seungmin

seungmin: ne var

chan: kızgın mısın hala ya?

seungmin: ha
yok hayır ya
sana degildi pardon
baska bir seye sinirliyim
bir sey mi oldu

chan: ha yok ya napıyorsun diye soracaktım
ne oldu
kötü bir şey yoktur umarım

seungmin: ya benlik bir şey yok da
itin biri jeongini üzmüş
ona sinirlendim
sana patlamış gibi oldum kusura bakma

chan: yok önemli değil
kim üzmüş jeongini anlatabileceğin bir şey mi
dinlerim yani o anlamda dedim

seungmin: anlatamam ya
sana güvenmediğim için değil sakın yanlış anlama kendimi vururum
jeongin kimse duymasın olay kapansın istiyor o yüzden

chan: anladım
iyi olur umarım jeongin :(
napıyorsunuz simdi

seungmin: umarım
jeonginin eve giresi yoktu ramen yiyip eve döndük
minho jisungun yanına çıktı, jeongin de uyuyor
felixle ben de bos bos oturuyoruz

chan: çıkalım biz de?
dondurma yer döneriz

seungmin: chan benimle takılmak zorunda değilsin
yanlış anlama beni yani seni zorunda hissettirmek istemiyorum

chan: saçmaladın şu an gerçekten
bana kimse istemediğim bir şeyi yaptıramaz seungmin
ve açıkçası bana cesur bir sekilde açılan ilk insansın ve buna rağmen kendini hiç ezdirmedin ve hep kendin oldun
o yüzden rahat ol yani


seungmin: tamam

chan: tamam?

seungmin: hmm tamam
o zaman
on beş dakikaya alırsın beni

chan: tamamdır
görüşürüz
(görüldü)

üç ekmek on beşli yumurta

seungmin: ben chanla çıkıyorum bir yarım saatliğine
felix ve jeongin evde zaten ama uyurlar

minho: anahtarım var seungmo girerim kendim
sag ol
iyi randevular😙😙

seungmin: bos yapma
sana da😙😙

***

"Ne yemek istersin?" Seungmin ve Chan dondurma kamyonunun önünde durmuş, çeşit çeşit dondurmalara bakarak karar vermeye çalışıyorlardı. "Ben hep limon vanilya yerim."

Seungmin yargılayan bir bakış atınca Chan gülerek kafasını geriye attı. Seungmin gözlerini boynuna bakmamak için sahilde Chan hariç her şeyin üzerinde gezdiriyordu. "Ben naneli çikolatalı alabilir miyim?" Dondurmacı amca ikisinin külahlarını hazırlayarak karşısındaki iki gence uzattı. Chan ısrar ederek dondurmaların parasını ödeyip Seungmin'i ilerdeki banklardan birine gönderdi, dondurmacı amcaya teşekkür ederek o da banklara doğru yürüdü.

"Sakinleştin mi biraz?" Seungmin dondurmasını yerken kafasını sallayarak Chan'ı onayladı. "Daha iyiyim. Konu arkadaşlarım, özellikle Jeongin olunca çileden çıkıyorum." Chan da dondurmasından bir ısırık alarak karşısındaki denize döndü. "Anlayabiliyorum ben de öyleyim. Changbin, Jisung ve Hyunjin benim kardeşlerim gibiler. Kıllarına zarar gelse dağ taş bırakmam heralde."

Seungmin gülerek Chan'a döndü, "Hiç böyle insanların canını yakacak biri gibi durmuyorsun biliyor musun? Senden nasıl çekiniyormuşum ben ya." Chan da gülerek kafasını iki yana salladı. "Melek gibi adamım ya!"

"Tabi canım tabii." Seungmin alayla kafasını salladı, dondurmasından kalan son parça olan külahı da kıtır kıtır yemeye başladı. Chan bir yandan dondurmasını yiyor bir yandan onu izliyordu. "Sakın bana külah yemiyorum deme. Bu iş burada biter."

Chan yüksek sesle bir kahkaha attığında, Seungmin istemsizce yukarı doğru kıvrılan dudaklarına engel olamadı. Gülümsemesini saklamak için kafasını denize doğru çevirdi. "Yiyorum merak etme. Külahı kırt kırt tavşan gibi yiyorsun. Gözüme tatlı geldi."

Seungmin yumruk yaptığı elini Chan'ın omzuna geçirerek bir anda hışımla ayağa kalkıp, çöp kovasına doğru yürümeye başladı. "Sus ya! Bitti benim dondurmam hadi kalkalım." Chan karşısındaki çocuğun utanıp kaçmasını da sevimli bularak tekrar kahkaha atmış, ardından banktan kalkarak hızla ilerleyen Seungmin'e yetişerek kolunu omzuna atmıştı.

"Tamam tamam, hadi eve bırakayım seni." Seungmin onayladı, ikisi her türlü konudan sohbet ederek evlerine doğru yola koyuldular. Seungmin her ne kadar utansa, çekinse de kendini ne kadar mutlu hissettiğinin farkındaydı ve hep böyle olmasını diliyordu.

@ teddyseungkim

seungmin bana dondurma al diye tutturdu kıramadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

seungmin bana dondurma al diye tutturdu kıramadım

@ bangchan: cok sağ ol harikasın

@ leelino: afiyet sugar olsun ya

@ seochangbin: OOOOO
@ hanjisung: OOOOO
  @ hwanghyunjin: OOOOO
    @ bangchan: uzayın serefsizler

***
merhabalar asırı düzensiz bölümler atmama rağmen seungchan sevdikleri icin okuyan canım insanlar
dünya sizin hatrınıza dönüyo👍👍

iyi geceler chan | seungchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin